* Çeşitli kaynaklardan derlenen bu sözlük bilgilendirme amacı ile hazırlanmış olup, terimler en genel anlamları ile açıklanmıştır.
 

A

Acente

Açığa Satış

Açık Ekonomi

Açık Piyasa İşlemleri (Api)

Açık Pozisyon

Adi Akreditif

Adi Ortaklık

Adi Hisse Senetleri

Ağ Analizi

Ağırlıklandırılmamış Ortalama

Ağırlıklı Ortalama

Akreditif

Akreditif Amiri

Akreditif Mektubu

Akreditif Sözleşmesi

Akseptans

Aktarım Mekanizması

Aktif

Aktif ve Özsermaye Verimliliği

Aktüer

Alacak Devir Hızı

Alım Opsiyonu

Alış–Satış Farkı (Spread)

Alış (Bid)

Amortisman

Analitik Bilanço

Analitik İnceleme

Analiz

Anlamlılık Düzeyi

Anonim Şirket

Antidamping Vergisi

Apsis

Ara Mallar

Aracı Kurum

Aralıksız Denetim

Arbitraj

Aritmetik Ortalama

Asgari

Aşırı İstihdam

Atıl Kapasite

Aval

Avans

Azami

Sayfa Başı »

B

Bağımlı Değişken

Bağımsız Değişken

Banka Bonoları

Banka Garantili Bonolar

Bankalararası Para Piyasası

Barem

Barter

Basit Doğrusal Regresyon

Basit Faiz

Basit Seri

Basit Tesadüfi Örnekleme

Basit Trend Analizi

Başabaş Noktası

Baz Fiyat

Baz Puan

Bedelli Sermaye Artırımı

Bedelsiz İhracat

Bedelsiz İthalat

Bilanço

Bildirim Mektubu

Bileşik Faiz

Birikmiş Faiz

Birincil Piyasa

Bono

Borcun Konversiyonu

Borç Devir Hızı

Borç Özsermaye Oranı

Borç-Servis Oranı

Borç Servisi

Borçların Konsolidasyonu

Brüt Kar Marjı

Butlan

Bütçe

Bütçe Açığı

Bütçe Dengesi

Bütçe Fazlası

Bütünleşik Denetim

Büyük Defter

Büyüme

Büyüme Oranı

Sayfa Başı »

C-Ç

Cari Açık

Cari Kur

Cari Oran

Çekirdek Enflasyon

CFR (Cost And Freight)

Charter Sözleşmesi

CIF (Cost, Insurance and Freight)

Ciro

Çapa

Çapraz kur

Çıkarılmış Sermaye

Çıktı Bütçelemesi

Çift Metal Kuralı

Sayfa Başı »

D

Dalgalı Kur

Damga Vergisi

Damping

Dar Mükellefiyet

Dava Zamanaşımı

Deblokaj

Deflasyon

Deflatör

Defter Değeri

Değer Düşüklüğü

Değer Paradoksu

Değişken Faizli İhraçlar

Demografi

Denetçi

Denetim

Denetim Alanı/Sahası

Denetim Bulgusu

Denetim Görüşü

Denetim İlkeleri

Denetim Kanıtı

Denetim Komitesi

Denetim Kriterleri

Denetim Mektubu

Denetim Raporu

Denetim Standartları

Depresyon

Devalüasyon

Devamlı Akreditif

Devredilebilir Akreditif

Devlet İç Borçlanma Senetleri

Devlet Tahvili

Dezenflasyon

Dış Borç

Dış Denetim

Dikey Analiz

Disponibilite

Doğrudan Denetim

Doğrusal Amortisman Yöntemi

Doğrusal Korelasyon

Dolarizasyon

Dolaylı Denetim

Dolaysız Vergi

Dönemsel Faiz

Dönen Varlık

Döviz

Döviz Arbitrajı

Döviz Kuru

Duran Varlık

Duyarlılık Analizi

Dünya Bankası (World Bank)

Düopol

Düopson

Sayfa Başı »

E

ECU

Edim

Efektif

Egzotik Opsiyonlar

Eksen

Elektonik Fon Transferi (EFT)

Emisyon

Emisyon Primi

Emtia

Enflasyon

Enflasyon Hedeflemesi

Enflasyon Risk Primi

Entegrasyon

Envanter

Etkinlik

Euro

Euro Bonolar

Euro Dolarlar

EXW (Ex Works)

Sayfa Başı »

F

Faiz

Faiz Dışı Bütçe Dengesi

Faktoring

Faktoring Şirketi

Fayda Maliyet Analizi

FED

Fesih

Fırsat Maliyeti

Fiktif Aktif

Finansman Bonosu

Fiyat/Kazanç Oranı

Fiyat İstikrarı

Fizibilite

FOB (Free On Board)

Fon Akım Tablosu

Forfaiting

Forward

Franchise

Future

Sayfa Başı »

G

Gabin

Gayri Kabili Rücu Akreditif

Gayrimenkul

Gayrimenkul Sertifikası

Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları

Gayrisafi Milli Harcama

Gayrisafi Milli Hasıla

Gayrisafi Milli Yatırım

Gelir Tablosu

Gelir Vergisi

Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri

Gider Vergisi

Gizli İşsizlik

Gizli Vergi

Götürü Vergi

Gözlem

Gümrük Beyanı

Gümrük Birliği

Gümrük Vergisi

Günlük Defter

Güven Aralığı

Sayfa Başı »

H

Haciz

Halka Açık Anonim Ortaklık

Halka Arz

Hazır Değerler

Hazine Bonosu

Hedging

Hesaben Saklama

Hiperenflasyon

Hisse Senetleri

Sayfa Başı »

I-İ

IBRD

ICSID

İç Borç

İç Denetim

İç Kontrol

İç Kontrol Sistemi

IDA

IFC

İflas

İhale

İhracat

İhracat Kısıtlamaları

İhracat Kotaları

İhracat Kredisi

İhracat Primi

İhracat Teşviki

İhracat Vergileri

İhracatçı

İhraç Tutarı

İhtiyat Akçesi

İkame

İkame Etkisi

İkincil Piyasa

IMF (Uluslar arası Para Fonu)

İstatistik

İstihdam

İşletim Maliyeti

İşletme

İtfa

İthal İkamesi

İthalat

İthalat Kotaları

İthalat Vergileri

Sayfa Başı »

J

Joint Venture

K

Kabili Rücu Akreditif

Kabul Kredili Ödeme

Kaldıraç Oranı (Leverage)

Kambiyo

Kambiyo Senedi

Kamu Gelirleri

Kamu Giderleri

Kamu Maliyesi

Kanuni Yedek Akçe

Kapasite Kullanımı

Kapitalizm

Kâr Dağıtım Tablosu

Kâr Maksimizasyonu

Kâr Marjları

Kâr Ve Zarar Ortaklığı Belgesi

Karşılık

Karşı-Ticaret

Kartel

Katılma İntifa Senedi

Kayyum

KDV

Kesin Mizan

Keşide

Kısa Pozisyon

Kısa Vadeli Borçlar

Kişi Başına Düşen Gelir

KİT

Kliring

Kollektif Şirket

Komandit Şirket

Konişmento

Konsinye

Konsinye İhracat

Konsinye Mal

Konsolidasyon

Konsolide Bilanço

Konsorsiyum

Konvertibilite

Korelasyon Analizi

Kredibilite

Kredili İhracat

Kriz

Kur Riski

Kurucu Hisse Senedi

Kurumlar Vergisi

Sayfa Başı »

L

Leasing

LIBID

LIBOR

Liberalizm

Likidite

Likidite Oranı

Likidite Riski

Likidite Tuzağı

Limited Şirket

Lokavt

Sayfa Başı »

M

Maddi Duran Varlıklar

Maddi Olmayan Duran Varlıklar

Mal Mukabili Ödeme

Mali Analiz

Mali Kriz

Mali Sektör

Mali Tablolar Analizi

Mali Tablolar Denetimi

Maliye Politikası

Maliyet

Maliyet Enflasyonu

Maliyet Etkinliği Analizi

Maliyet Muhasebesi

Maliyet/Fayda Analizi

Malzemenin Maliyeti

Mamul

Marjinal Fayda

Marjinal Gelir

Marjinal Maliyet

Marjinal Verimlilik

Matrah

Medyan

Menkul Kıymetler

Menkul Sermaye İradı

Menşe Şahadetnamesi

Mevduat

Mevsimlik İşsizlik

Mevzuat

MIGA

Mikroekonomi

Milli Gelir

Mizan

Mod

Monetarizm

Monopol

Monopson

Moratoryum

Muafiyet

Munzam Karşılıklar

Müdafi

Müruru Zaman

Müteselsil Borç

Müteşebbis

Sayfa Başı »

N

Nakdi Uzlaşma

Nakit Akım Tablosu

Nakit Bütçe

Nakit Esası

Nama Yazılı Hisse Senetleri

Navlun

Net Borç Kullanımı

Net Bugünkü Değer

Net İç Varlıklar

Net İşletme Sermayesi

Net Kar Büyümesi

Net Kar Değişimi

Net Kar Marjı

Net Yatırım

Nominal Değer

Nominal Faiz

Nominal Fiyat

Nominal Gelir

Nominal Ücret

Sayfa Başı »

O-Ö

OECD

Olağandışı Kalem

Olasılık Analizi

Oligopol

Oligopson

Ons

OPEC

Operasyonel Bütçe Dengesi

Opsiyon

Oran (Rasyo) Analizi

Ordinal Fayda

Ordinat

Otarşi

Oynaklık

Ödemeler Bilançosu

Ödemeler Dengesi

Ödenmemiş Sermaye

Ödenmiş Sermaye

Ölçek Ekonomileri

Ölçüt

Özkaynak

Özkaynaklar Değişim Tablosu

Özsermaye

Özsermaye Büyümesi

Özvarlık Karlılığı

Sayfa Başı »

P

Para Arzı

Para Ekonomisi

Para Erozyonu

Para Piyasası

Para Politikası

Para Politikası Kurulu

Para Talebi

Parafiskal Gelirler

Paranın Dolaşım Hızı

Parasal Büyüklükler

Parasal Taban

Parite

Pasif

Piyasa

Piyasa Değeri / Defter Değeri

Piyasa Ekonomisi

Piyasa Faiz Oranı

Piyasa Fiyatı

Piyasa Gözetimi

Piyasa Yapıcılığı

Plasman

Poliçe

Populasyon

Prefinansman

Prodüktivite

Provizyon

Sayfa Başı »

R

Rantabilite

Reasürans

Reel Döviz Kuru

Reel Faiz

Reel Milli Gelir

Reel Ücret

Reeskont

Reflasyon

Rehin

Repo

Resesyon

Resmi Müzayede

Revalüasyon

Rezerv

Rezerv Para

Risk-Getiri

Risk Primi

Risk Sermayesi

Riske Maruz Değer(VAR)

Rüçhan

Sayfa Başı »

S-Ş

Sabit Kur Sistemi

Safi Milli Hasıla

Samurai Bonds

Satım Opsiyonu

Satın Alma Gücü Paritesi

Sendikasyon Kredisi

Senyoraj

Serbest Bölge

Serbest Dalgalanma

Sermaye

Sermaye Piyasası

Sermaye Piyasası Kurulu

Sermaye Şirketleri

Sermaye Tavanı

Sınır Ticareti

Sosyalizm

Sözleşmenin Büyüklüğü

Sözleşmenin Tipi

Spekülasyon

Spread

Stagflasyon

Standby Anlaşması

Standby Kredisi

Sterilizasyon

Stok

Stok Devir Hızı

Stopaj

Sübvansiyon

Sükna Hakkı

Sürdürme Teminat Farkı

Swap

Şufa Hakkı

Şüpheli Alacaklar

Sayfa Başı »

T

Taahhütname

Taban Fiyat

Tacir

Tahakkuk

Tahakkuk Esası

Tahvil

Takas

Takas Bank

Talep

Talep Enflasyonu

Tam İstihdam

Tam Mükellefiyet

Tam Rekabet Piyasası

Tarh

Tasarruf

Tasfiye

Tashih

Taşıma Maliyeti

Tazminat

Tebliğ

Teknik Analiz

Temerrüt

Temettü

Teminat Tamamlama Çağrısı

Temlik

Ters Repo

Tescil

Tezgah Üstü Piyasalar

Ticaret Dengesi

Toplam Borç/Toplam Kaynak

Toptan Eşya Fiyatları Endeksi

Trampa

Transfer Harcamaları

Trend

Trend Analizi

Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)

Tüketim

Türev Piyasalar

Türev Ürünler

Sayfa Başı »

U-Ü

Ulusal Gelir

Uzlaşma Fiyatı

Uzun Pozisyon

Ücret

Üçüncül Piyasa

Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE)

Üretim

Üretim Faktörleri

Üretkenlik(Prodüktivite)

Ürün

Sayfa Başı »

V

Vadeli İşlem Sözleşmeleri

Vadeli Piyasalar

Verimlilik

Vadeye Kadar Getiri

Valör

Varant

Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler

Varyans

Veraset Ve İntikal Vergisi

Vergi

Vergi Bağışıklığı

Vergi Ehliyeti

Vergi İadesi

Vergi İndirimi

Vergi İstisnası

Vergi Matrahı

Vergi Muafiyeti

Vergi Mükellefi

Vergi Oranı

Vergi Sorumlusu

Vergi Yükü

Vergi Ziyaı

Vesaik Mukabili Ödeme

Volatilite

Sayfa Başı »

Y

Yapısal İşsizlik

Yapısal Risk

Yap-İşlet-Devret

Yatay Analiz (Karşılaştırmalı Analiz)

Yatırım

Yatırım Fonu

Yatırım Fonu Katılma Belgesi

Yatırım İndirimi

Yatırım Ortaklıkları

Yatırım Teşviki

Yedek Akçe

Yediemin

Sayfa Başı »

Z

Zilyet

Zorunlu Karşılık Oranı

Sayfa Başı »

 

Acente

1) Bir kuruluşun yaptığı işi onun adına kazanç karşılığında yürüten daha küçük kuruluş

2) Bir kuruluşun yaptığı işi onun adına kazanç karşılığında yürüten daha küçük kuruluş veya bir kuruluşa bağlı olmaksızın sözleşmeye dayanarak belirli bir yer ve bölge içinde sürekli olarak ticarethane veya işletmeyi ilgilendiren işlerde aracılık eden, bunları o işletme adına yapan kimse.

Açığa Satış

1) Açığa satış; yatırımcının elinde karşılığı bulunmamasına rağmen fiyatların ileride düşeceği beklentisiyle menkul kıymetin satışını gerçekleştirmesi, kıymetin teslim zamanı geldiğinde ise kıymeti piyasadan alıp teslim etmesi işlemidir.

2) Sahip olunmayan menkul kıymetlerin ödünç alınmak sureti ile satılmasıdır.

Açık Ekonomi

Diğer ülke ekonomileriyle mal-hizmet ticareti, sermaye emek hareketinin serbest olduğu, ithalat ve ihracat üzerinde herhangi bir sınırlamanın bulunmadığı veya faktör hareketlerinin karşılıklı olarak serbest olduğu ekonomidir

Serbest piyasa mekanizmasına bağlı ülkelerde açık ekonomi politikası izlenir. Bu politikanın tersi otarşidir. Açık ekonomi devletin dış ticarete hiçbir müdahalesinin olmaması anlamına gelmez. En liberal ekonomilerde bile devletin bir ölçüde müdahalesi söz konusu olabilir.

Açık Piyasa İşlemleri (Api)

Para politikası uygulaması çerçevesinde, merkez bankaları bünyesinde para miktarının artırılıp azaltılması amacıyla, Hazine kağıtlarının alım ve satımının (kesin alım, kesin satım, geri satım vaadiyle alım (repurchase agreements), geri alım vaadiyle satım (reverse repurchase aggrement) yapılması işlemleridir. Bankalararası Para Piyasası işlemleri de “Açık Piyasa İşlemleri” kapsamı içerisindedir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bünyesinde bu tür işlemler, Açık Piyasa İşlemleri ve Para Piyasası Müdürlükleri tarafından yürütülmektedir.

Açık Pozisyon

Döviz, altın, menkul kıymet gibi bir finansal araç üzerinden sahip olunan varlıkların aynı cinsten yükümlülükleri karşılayamayan kısmıdır.

Adi Akreditif

Taahhüt ve özel koşulları içermeyen akreditiftir. Lehdarın belgelere gerek kalmadan poliçe çekmeye yetkili kıldığı vesikasız kredi. Belli bir tutar için açılmıştır ve bu miktar bitince akreditif son bulur.

Adi Hisse Senetleri

Adi hisse senedi, sahiplerine eşit haklar tanıyan hisse senetleridir. Ana sözleşme ile oy hakkı, kâra iştirak vb. açılardan sahiplerine diğerlerine göre daha özel haklar sağlayan hisse senetlerine ise imtiyazlı hisse senetleri denir.

Adi Ortaklık

Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.Bir ortaklık, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile düzenlenmiş olan ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, bu bölüm hükümlerine tabi adi ortaklık sayılır.

Her ortak, para, alacak veya başka bir mal ya da emek olarak, ortaklığa bir katılım payı koymakla yükümlüdür.Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa katılım payları, ortaklığın amacının gerektirdiği önem ve nitelikte ve birbirine eşit olmak zorundadır.Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, her ortağın kazanç ve zarardaki payı, katılım payının değerine ve niteliğine bakılmaksızın eşittir.

Adi ortaklık, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında yer alan ortaklıkların aksine tüzel kişiliği haiz değildir.

Ağ Analizi

Bir hizmetin tamamlanması için gerekli olan faaliyetleri bir diyagramla gösterir. Model oluşturma tekniklerindendir.

Bu teknik, bir projenin kaynaklarının ve süresinin, bölümlere ayrılmasını veya bir faaliyet planının daha küçük işlere bölünmesini amaçlar. Her bir görevin, görev süresinin belirlenmesi, bir görev başlamadan hangi görevin tamamlanması gerektiğinin belirlenmesini içerir.

Ağırlıklandırılmamış Ortalama

Eşit ağırlıklı ortalama olarak bilinir. Bazı gözlemlere daha büyük ağırlık verilmeden hesaplanan ortalamadır.

Ağırlıklı Ortalama

Birden fazla veri kümesinin bulunduğu bir durumda, bunların farklı katsayılarla (a, ,a2 ,…an) ağırlıklandırılması gerekebilir. Ölçmelerin farklı katsayılarla çarpılmasından sonra hesaplanan ortalamaya, ağırlıklı ortalama denir.

Akreditif

Teminat mektubu; ticaret finansmanı olarak kullanılan kredidir. İthalatçı firmanın kendi ülkesinde başvurduğu bankalar yoluyla kendilerine mal satan yabancı ülkelerdeki ihracat firmaları lehine açtırdıkları vesikaya dayanan kredilerdir.

Diğer bir deyişle, alıcının satıcı ile yaptığı satış sözleşmesinin ifası için satıcıya bazı şartlar altında belirli bir paranın verilmesi konusunda alıcının bir bankayı aracı kılmasıdır.

Akreditif Amiri

Akreditifi açtıran alıcı, ithalatçı

Akreditif Mektubu

Akreditifi açan bankanın akreditifi açtığını bildiren, çoğunlukla bankanın muhabiri aracılığıyla, bazan da doğrudan doğruya lehdara gönderilen mektup.

Akreditif Sözleşmesi

Akreditif emrini veren müşteri (ithalatçı-alıcı) ile banka arasında imzalanan ve bankanın müşteriye açacağı kredinin koşullarını kapsayan sözleşmedir.

Akseptans

Kabul edilmiş poliçe, bir poliçeyi ödeyecek kimse tarafından poliçe bedelinin vadesinde ödeneceğinin imza yoluyla taahhüt edilmesi

Aktarım Mekanizması

Para politikası araçlarına yönelik alınan kararların çeşitli kanallarla toplam talebi ve bu şekilde üretim, tüketim ve istihdam gibi reel ekonomik aktiviteleri etkilemesini sağlayan mekanizmadır.

Kısa vadeli faiz oranlarını para politikası aracı olarak kullanan merkez bankalarının faiz kararları ekonomiyi temel olarak dört kanal aracılığıyla etkilemektedir. Kısa vadeli faiz oranına ilişkin alınan kararlar; beklentiler, faiz, varlık fiyatları ve döviz kuru yoluyla tüketici ve üreticilerin harcama, tasarruf ve yatırım kararlarını şekillendirmekte ve bu süreç toplam talebi, dolayısıyla da ekonomik aktiviteyi ve enflasyonu etkilemektedir.

Aktif

Bilançonun sol tarafında, işletmenin varlıklarını (mevcutlarını ve alacaklarını) gösteren kısımdır. Aktif kalemler likidite niteliklerine göre, en likit kalemden daha likit olmayana doğru sıralanırlar.

Aktif ve Özsermaye Verimliliği

Ortalama aktiflerin ve ortalama özsermayenin net kara bölünmesiyle bulunur. Şirket aktiflerini ve özsermayesini kullanarak ne kadar kar ettiğini gösterir. Bu rakam ne kadar yüksekse şirket için o kadar iyidir.

Aktüer

Sigortacılık tekniği ile buna ilişkin yatırım, finansman ve demografi konularında olasılık ve istatistik teorilerini uygulayarak, yasal düzenlemelere uygun prim, karşılık ve kâr paylarını hesaplayan, tarife ve teknik esasları hazırlayan kişi

Alacak Devir Hızı

Ticari alacakların kaç kez satışlara dönüştüğünü göstermektedir. Şirketin satışlardan doğan alacaklarını tahsil ettiği hızı gösterir. Şirket satışlarını ne kadar hızlı nakde çevirebiliyorsa o kadar iyidir.

Alım Opsiyonu

Opsiyonu alan tarafa, opsiyon sözleşmesine konu değeri, önceden belirlemiş fiyattan belirli bir zamanda veya belirli bir süre boyunca alma hakkını veren opsiyon sözleşmesi. Opsiyon, sahibine, opsiyona konu olan kıymeti, kontratta yazan fiyattan, kontrat vadesinde herhangi bir yükümlülük doğurmadan alma hakkı verir. Bu tür bir mali araçta, vadede, opsiyona konu olan kıymetin fiyatı kontrat fiyatının altında gerçekleşirse opsiyon sahibi bu hakkını kullanmaz ve işlemini daha düşük olan piyasa fiyatından gerçekleştirebilir.

Alış – Satış Farkı (Spread)

İşlem gören herhangi bir kıymetin, alış ve satış fiyatı arasındaki farkı ifade eder.

Alış (Bid)

Piyasa katılımcılarının, piyasada işlem gören değerleri (döviz, menkul kıymet gibi) almaya istekli oldukları fiyattır.

Amortisman

Amortisman, bir firmanın maddi duran varlıklarının (bina, taşıt, demirbaş vb) aşınma, eskime ve yıpranma payıdır. Bir firmada bir yıldan fazla kullanılacağı düşünülen ve herhangi bir biçimde değerden düşmesi söz konusu olan ekonomik değerlerin bir yıl içinde uğradıkları değer kayıplarının üretilen malların maliyet tutarlarına eklenmesi veya söz konusu kayıpların o yılın giderleri arasına yazılmasıdır.

Analitik Bilanço/TCMB Analitik Bilançosu

Analitik bilanço genel bir ifade ile bilançonun aktif ve pasif kalemlerinde yer alan hesapların birbiriyle netleştirilerek uygun bir gruplama altında toplulaştırıldığı bilançodur.

TCMB Analitik Bilançosu ise, TCMB bilançosunda yer alan kalemleri toplam olarak düzenlerken para politikasının etkin işleyişinde geçerli kalemleri dikkate alan ve ayrıntıları içermeyen bilançodur. Para politikasının işleyişine uygun olarak toplulaştırılmış ‘Aktif Kalemler’ başlığı altında ‘Dış Varlıklar’ ve ‘İç Varlıklar’ yer alırken ‘Pasif Kalemler’ başlığı altında ise ‘Toplam Döviz Yükümlülüklerimiz’ ve ‘Merkez Bankası Parası’ yer almaktadır.

Analitik İnceleme

Mali ve/veya mali olmayan veriler arasındaki ilişkileri karşılaştırarak değerlendirme yapma prosedürüdür.

Analiz

Çözümleme, tahlil. Herhangi bir konunun, bir nesnenin düşüncede veya gerçeklikte kurucu parçalarına ayrılmak yoluyla yapısının, işleyişinin ve gelişim yasalarının ortaya konması işlemi.

Denetimde analiz ise konunun, içeriğinin, anlamının ve eğilimlerinin daha açık anlaşılmasını sağlamak için denetim sırasında toplanan verilerin ve bilgilerin analizi yapılarak yeni bir kanıt üretilmesidir. Rasyolar, yüzdeler, fayda-maliyet analizleri bazı analiz örnekleridir.

Anlamlılık Düzeyi

Anlamlılık düzeyi, araştırmalarda kullanıldığı anlamıyla, örneklem hatası olarak meydana gelen örneklem istatistiğinin olasılığı olarak tanımlanır.

Anonim Şirket

Anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir. Pay sahipleri, sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumludur. Anonim şirketler, kanunen yasaklanmamış her türlü ekonomik amaç ve konular için kurulabilir.

Tamamı esas sözleşmede taahhüt edilmiş bulunan sermayeyi ifade eden esas sermaye 50.000 Türk Lirasından ve sermayenin artırılmasında yönetim kuruluna tanınmış yetki tavanını gösteren kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş bulunan halka açık olmayan anonim şirketlerde başlangıç sermayesi 100.000 Türk Lirasından aşağı olamaz.

Antidamping Vergisi

Dış ticarette damping yaparak haksız rekabet uygulayan ülkelere karşı başvurulan bir yöntem. Damping uygulamasından gümrük tarifeleri etkinliğini kaybeder ve yerli üretim korumadan yoksun kalır. Bu durumda yerli üretimi korumak için dampingle gerçekleştirilen fiyat indirimine eşit bir gümrük vergisi konur.

Apsis

1) Yönlü bir eksen üzerinde bir noktanın, başlangıç noktasına olan uzaklığının cebirsel değeri.

2) Analitik düzlemde bir noktanın dikey eksene olan uzaklığıdır.

3) Düzlemde veya uzayda bir P noktasının {Ox, Oy} veya {Ox, Oy, Oz} kartezyen koordinat sistemindeki birinci bileşeni olan sayı, x-koordinatı.

Ara Mallar

1) Faydası artırılacak şekilde üretim sürecinde kullanılan mal ve hizmetler.

2) Girdi-çıktı çözümlemesinde, kesimin kendisinden ve diğer kesimlerden istemde bulunduğu hammadde, yarı işlenmiş ve işlenmiş mallar.

Aracı Kurum

Sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde aracılık faaliyetinde bulunmak üzere Sermaye Piyasası Kurulu’ndan yetki belgesi almış kurumlar

Aralıksız Denetim

Belirli bir zaman kesiti içindeki tüm işlemlerle ilgili kayıt ve belgelerin tek tek gözden geçirilmesidir.Aralıksız denetim yöntemini uygulayan denetçi faaliyet dönemi içindeki tüm kayıt ve belgeleri eksiksiz olarak inceler

Arbitraj

1) Farklı piyasalarda aynı menkul kıymetler için farklı denge fiyatları oluşmuş olması durumunda, menkul kıymetlerin ucuz olduğu piyasadan alınarak daha pahalı olduğu piyasada satılmasıdır. Alış-satış işleminin aynı anda gerçekleştiği varsayımı altında arbitrajcı hiçbir risk üstlenmez, malın satış fiyatı ile alış fiyatı arasındaki pozitif fark arbitrajcı kârıdır. Arbitraj, piyasa işleyişinde bozukluğun sonucudur. Zira işleyen bir piyasada aynı menkul kıymetler için tek fiyat oluşur. Ve işleyen piyasalarda arbitraj mümkün değildir.

2) Vadeli ürün fiyatının teorik değeri ile piyasa değeri arasındaki farktan kazanç elde etmek üzere yapılan işlemdir. Arbitraj işlemleri risk unsuru taşımazlar ayrıca arbitraj yapan bir yatırımcı pozisyon alıp anında sattığı için açık pozisyon taşımazlar.

Aritmetik Ortalama

1) Verilen sayı dizisindeki terimlerin toplamının, terim sayısına bölünmesiyle elde edilen değerdir.

2) Bir değer dağılımındaki her bir değerin olasılığı çarpılıp toplandıktan sonra, olasılıklar toplamına bölünmesinden çıkan sayı.

Asgari

En az, en aşağı, en düşük, en alt, minimal, minimum

Aşırı İstihdam

Aşırı istihdam, gelişmiş sanayi ülkelerinde karşılaşılan bir dengesizliktir. Ekonomide büyümenin hızlandığı ve emek talebinin emek arzını aştığı konjonktürlere has bir durumdur.

Bir ülkede ekonomik faaliyetlerin tam istihdam sınırını aşması halidir.

Atıl Kapasite

Bir üretim biriminde mevcut olup kullanılmayan kapasitedir. Ayrıca üretim miktarının üretim biriminin kapasitesinin altında olması durumunda, iki miktar arasındaki fark anlamına da gelmektedir.

Atıl kapasitenin oluşmasındaki başlıca nedenler arasında, hatalı piyasa araştırmaları sonucu kurulmuş yüksek kapasiteleri, konjonktürel talep yetersizliklerini, hammadde teminindeki güçlükleri sayılabilir.

Aval

1) Ticari senetlerde, ödemeden sorumlu olanların ödememesi durumunda üçüncü bir kişinin alacaklılara senet bedelini ödeyeceğine ilişkin verdiği güvence.

2) Ticari senetlerden doğan bir borca kefil olanın senet üzerine şerh ve imza koyması.

Avans

1) Öndelik.

2) Bir süre sonra geri alınmak veya mahsup edilmek üzere ödenen para, tahakkuktan önce ödenen, işlemeden ödenen, bankacılıkta belirli ve güvenceli kredi, ikraz, pey.

Azami

En çok, en üst, en büyük, en yüksek (derece, nicelik), maksimum, maksimal

Bağımlı Değişken

Deneysel bir çalışmada, bağımsız değişkenin her bir durumu altında deneklerden ölçülen değişkene denir. Bağımsız değişkene bağlı olarak ortaya çıkan ve araştırmanın sonucu durumunda olan değişkendir. Bir öğretim yönteminin matematik başarısı üzerindeki etkisinin incelendiği bir araştırmada, matematik başarısı bağımlı değişkendir

Bağımsız Değişken

Deneysel bir çalışmada, deneyi yapan kişi tarafından manipule edilebilen ve etkileri araştırılan değişkenlere bağımsız (kestirici, deneysel) değişken ya da faktör denir. Araştırmanın sonucunu etkileyebilecek olan değişkendir. Bir öğretim yönteminin matematik başarısı üzerindeki etkisinin incelendiği bir araştırmada, bağımsız değişken öğretim yöntemidir

Banka Bonoları

Banka bonoları, bankaların borçlu sıfatıyla düzenleyip ihraç ederek iskonto esasına göre sattıkları menkul kıymettir.Halka arz edilecek olan banka bonolarının vadesi 60 günden az 1 yıldan fazla olamaz. Tahsisli satılacak banka bonolarının vadesi 15 günden az 1 yıldan fazla olamaz. Banka bonoları, ihraçcı banka tarafından belirlenen vadeye uygun iskonto oranları ile iskonto edilerek bulunan fiyat üzerinden satılır.

Banka Garantili Bonolar

Mevduat kabul etmeyen bankalardan kredi kullanan ortaklıkların, bu kredilerin teminatı olarak borçlu sıfatıyla düzenleyip, alacaklı bankaya verdikleri emre muharrer senetlerden, bu krediyi kullandırmış olan bankaca kendi garantisi altında SPK’ca kayda alınmasını müteakip ihraç edilen kıymetli evraktır.

Bu tür bonolar, banka bonolarından esas itibarı ile bononun keşidecisi bakımından ayrılmaktadır. Banka bonolarında keşideci bir bankası iken, banka garantili bonolarda keşideci söz konusu bankadan kredi kullanan anonim ortaklıklardır. Ancak banka, senetten doğan taahhütlere kefil olmakta ve tıpkı bir keşideci gibi sorumluluk taşımaktadır. Bankalar, ihraç ettikleri banka garantili bonoların içerdiği malî yükümlülüklere kefil olmuş sayılırlar

Bankalararası Para Piyasası

Bankalar arasında kısa vadeli fonların alınıp satıldığı piyasalardır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bünyesinde aynı adla işlem gören piyasada bankalar kendilerine tanınan limitler çerçevesinde, önceden belirlenen vadelerde TL alım-satım işlemi gerçekleştirmektedirler. Bu piyasada, TCMB aracı konumu üstlenmekte olup (blind broker) alım-satımı gerçekleştiren taraflar birbirlerini bilmeden TCMB üzerinden (TCMB'yi taraf kabul ederek) işlemlerini gerçekleştirmektedirler. Para politikası uygulamasında önemli bir fonksiyona sahip olan bu piyasada TCMB doğrudan faiz belirleyerek kısa vadeli faizleri yönlendirebilmekte ve son kredi mercii fonksiyonunu yerine getirmektedir. TCMB dışında, bankaların kendi aralarında bu tür işlemleri gerçekleştirdikleri ikincil piyasalar da mevcuttur.

Barem

1) Ücret ve aylıkların derece ve miktarlarını gösteren kıdem esası üzerine kurulu cetvel, hesap cetveli, gelirlerin ne kadar vergisi olduğunu gösteren cetvel.

2) Devlet memurlarının maaşlarının derece ve tutarlarını düzenleyen sistem ve çizelge.

Barter

Para kullanmadan gerçekleştirilen mal veya hizmet mübadelesi, takas, trampa, sayışma; vereceğini alacağına saymak suretiyle ödeme, tek bir kontrat çerçevesinde iki taraf arasında sürekli mal değişimi, para aracılığı olmaksızın malı malla değiştirme, alacak ve borçların karşılıklı mahsubu, para kullanılmadan malların birbirleriyle değiş tokuş edildiği ticaret yöntemi

Basit Doğrusal Regresyon

Bir bağımlı ve bir bağımsız (yordayıcı) değişken arasındaki doğrusal ilişkiyi en küçük kareler yöntemi ile bulmaya yönelik bir matematiksel eşitlik ile ilişkiyi açıklayan bir süreçtir

Basit Faiz

Bir yatırımın, yatırım dönemi süresince sadece anaparasının kazandığı faiz oranıdır.

Basit Seri

Verilerin en küçük değerden en büyük değere büyüklüklerine göre düzenlenmesidir.

Basit Tesadüfi (yansız) Örnekleme

Kamuoyu araştırmalarında ana kütlenin her bireyinin eşit seçilme şansını güvence altına alan, ana kütlenin tam bir listesinin olduğu fakat örnekleme için başka bir bilginin bulunmadığı durumlarda kullanılan örnekleme türüdür

Basit Trend Analizi

Net trendler, modeller ya da değişiklikler (bir faaliyetteki en üst ve en alt düzeydeki dalgalanmalar, dönemsel ve çevrimsel değişiklikler gibi) için bir zaman periyodu içinde düzenli aralıklarla yapılan bir gözlemin ya da gözlemler dizisinin incelenmesidir

Başabaş Noktası

Başabaş noktası, ekonomide ve işletmelerde, maliyet ya da harcamaların kârla eşit olduğu noktadır. Bu noktada herhangi bir kazanım ya da zarar yoktur

Baz Fiyat

Bir hisse senedinin bir seans süresince işlem görebilecegi en alt ve en üst fiyat limitlerinin belirlenmesinde esas teşkil eden fiyattır. Bir hissenin bir önceki seansdaki Ağırlıklı Ortalama Fiyatının en yakın fiyat adımına yuvarlanması ile hesaplanır.

Baz Puan

Faiz oranlarındaki değişimi ifade eden bir ölçüm birimidir. Noktadan sonraki 4 üncü haneye karşılık gelir (0.0001). Örneğin faiz oranının % 65.25’den % 66.75’e yükselmesi durumunda 150 baz puanlık bir artış söz konusudur. Diğer bir deyişle baz puan % 0.01’e karşılık gelmektedir.

Bedelli Sermaye Artırımı

Şirketlerin sermaye artırımı karşılığında çıkardıkları hisse senetlerini nominal değerinden veya daha yüksek bir fiyattan satmak suretiyle gerçekleştirdikleri sermaye artırımıdır.

Söz konusu hisse senetleri ortaklara satılabileceği gibi (rüçhan hakkı kullandırılması), ortaklar dışındaki yatırımcılara da satılabilir (rüçhan haklarının kısıtlanması).

Bedelsiz İhracat

Yürürlükteki kambiyo mevzuatı çerçevesinde karşılığında yurt dışından bir ödeme yapılmaksızın yurt dışına mal çıkarılmasıdır.

Gerçek veya tüzel kişiler tarafından götürülen veya gönderilen hediyeler, miktarı ticari teamüllere uygun numuneler ile reklam ve tanıtım eşyaları, daha önce usulüne uygun olarak ihraç edilmiş malların bedelsiz gönderilmesinin ticari örf ve adetlere uygun parçaları, fireleri ile garantili olarak ihraç edilen malların garanti süresi içinde yenilenmesi gereken parçaları,yabancı misyon mensuplarının, Türkiye´de çalışan yabancıların ve yurt dışına hane nakli suretiyle gidecek Türk vatandaşlarının, daimi veya geçici görevle yurt dışına giden kamu görevlilerinin, bu durumlarının ilgili mercilerce belgelenmesi şartıyla beraberlerinde götürecekleri, gönderecekleri veya adlarına gönderilecek eşya ve taşıtlar bedelsiz ihracata konu olabilmektedir.

Bedelsiz İthalat

Bedelsiz ithalat, bedeli için yurtdışına döviz transferi yapılmadan, yurt dışında kazanılarak tasarruf edilen ve yurda getirilmesi mecburi olmayan kazançlar ve tasarruflarla satın alınan eşyanın ülkeye ithal edilmesidir.”Bedelsiz İthalat” ifadesi “Vergisiz İthalat” anlamına gelmemektedir.

Bilanço

1) Bir kuruluşun, bir ticarethanenin belirli bir dönem sonundaki veya belirli bir gündeki taşınır ve taşınmaz varlıkları ile bunları sağlamak için kullanılan öz ve yabancı kaynakları dengeli olarak gösteren çizelge, dengelem.

2) Bilanço, (İtalyanca'dan bilancia, terazi; Latince bilanx) bir şirketin dönemsel faaliyetleri sonucu, dönem sonunda hazırladıkları ve yayımladıkları tablolardır.Bir kuruluşun, varlıklarını ve o varlıkların kaynağını teşkil eden unsurların belirli bir tarih itibariyla gösterildiği hesap özetidir. Varlıklar kolonu ile Kaynaklar kolonunun dip toplamları her zaman birbirine eşittir. Bu eşitliğin nedeni varlığın elde edilme kaynağının özkaynak mı yoksa borç mu sorusuna yanıt vermesinden kaynaklanır.

Bilanço Eşitliği: Varlıklar = Özkaynaklar + Borçlar 'dır.

Bildirim Mektubu

Denetimin amacını ve kapsamını, yetkili denetçilerin isimlerini ve bunların görev sürelerini bildirmek üzere denetim kurumu tarafından denetlenene gönderilen mektup

Bileşik Faiz

Bileşik faiz her devre kazanılan faizin ana paraya ilave edilerek her devre değişen sermayeler üzerinden hesaplanan faizdir. Bileşik faiz hesabında önemli olan faizin tahakkuk edeceği tarih ya da bunun sıklığıdır.

Birikmiş Faiz

Bir yatırımın, yatırım dönemi içerisinde, ödeme tarihine kadar üzerinde biriken faizdir.

Birincil Piyasa

Menkul kıymetleri ihraç eden şirketler ile tasarruf sahiplerinin doğrudan doğruya karşılaştıkları piyasalardır.

Başka bir ifadeyle pay senedi ve tahvil gibi menkul kıymetlerin ihraçcı kuruluşlar tarafından tasarruf sahiplerine ilk kez satışa sunulduğu piyasalar birincil piyasalardır.

Bono

1)Vadesi 1 yıldan kısa olan, çıkaran kurum tarafından öngörülen vade sonunda belli bir bedelin ödenmesinin taahhüt edildiği menkul kıymetlerdir. Hazine Müsteşarlığı tarafından çıkarılan bir yıldan kısa vadeli ihraçlar, Hazine Bonosu adı altında işlem görmektedir. İngilizce karşılığı olan “Bond” ifadesi ise, ABD Hazinesi ihraçları için, 10 yıldan uzun vadeli kıymetleri ifade etmektedir (maksimum 30 yıl). Benzer şekilde “note” ifadesi 1-10 yıl arası, “bill” ifadesi ise 1 yıl ve daha kısa ihraçlara yönelik olarak kullanılmaktadır.

2) Borç senedi. Bir bedelin kayıtsız şartsız ödeneceğini ifade eder. Düzenleyenin imzasını, düzenleme tarihini, alacaklının ismini, bono veya emre muharrer senet sözcüklerini içeren bir taahhüt senedidir. Taahhüt senedinin bono sayılabilmesi için bu şartları içermesi gerekir. Düzenleme yeri veya ödeme yeri ifadelerinden birinin bulunmaması bononun niteliğini değiştirmez. Ancak her ikisi de belirtilmemişse taahhüt senedi bono değil adi senet kabul edilir.

Borcun Konversiyonu

Konversiyon (borçların değiştirilmesi). Borç yükünü azaltmak amacıyla yapılan bir olağanüstü borç yönetimi işlemidir. Faiz oranı yüksek olan bir kamu borcunu, faiz oranı düşük diğer tahvillerle değiştirme sürecidir.

Borç / Özsermaye Oranı

Şirketin, işletme sermayesi ve yatırımlarının finansman ihtiyacını dış kaynaklardan mı (borç) yoksa iç kaynaklardan mı (özsermaye) karşıladığını gösterir. Ülkemizde dış kaynak finansmanının genelde içsel kaynaklardan daha yüksek maliyetli olduğu düşünülürse bu oranın düşük olması tercih edilir. Ayrıca, sadece finansal borç kalemlerine bakılarak yorumlanabilir veya net borç rakamlara göre de bakılabilir. Net borç ise finansal borçlardan hazır değerler ve menkul değerler cüzdanı düşüldükten sonra bulunur.

Borç Devir Hızı

Üretim için satın alınan ara mallar için ödenen borcun ne kadar çabuk geri ödendiğini gösterir; bu oran ne kadar yavaş ise şirket için o kadar iyidir.

Borç Servisi

Genel anlamda borcun anapara ve faiz geri ödemelerini belirli bir süre için karşılayacak olan nakit ihtiyacıdır. Diğer yandan, devlet iç ve dış borçlarından doğan anapara ve faiz ödemeleri ile bu borçlara ilişkin iskonto giderleri ile ücret ve diğer ödemeler toplamını ifade etmektedir. Borç servisi genellikle yıllık bazda hesaplanır.

Borç-Servis Oranı

Dış borçların ana para, faiz ve diğer ödemelerin yıllık toplamının, cari ödemeler bilançosunda yer alan döviz kazançlarına (ülke ihracatına) oranı. Bir ülkenin borçlarını geri ödeme kapasitesini ortaya çıkaran göstergelerden biridir. Bu oran elde edilen dövizin ne kadarının borç ödemelerine ayrıldığını gösterir.

Borçların Konsolidasyonu

Borçların konsolidasyonu (tahkimi), olağanüstü borç yönetimi işlemidir. Kısa süreli borçların uzun süreli ya da süresiz borca dönüştürülmesidir.

Alacaklının rızası aranmaksızın yapılan tahkimi "zorunlu tahkim", alacaklıya elindeki kısa süreli kamu kağıtlarını, yani ihraç edilen uzun süreli kamu kağıtlarıyla değiştirmek veya parasını geri istemek arasında seçim yapılarak gerçekleştirilen tahkime "isteğe bağlı tahkim" denmektedir.

Brüt Kar Marjı

Brüt satış karının net satışlar içindeki oranını verir. Brüt satış karı, şirketin faaliyet giderleri ile diğer giderlerini karşılamalı ayrıca yeterli bir kar bırakmalıdır.

Butlan

Batıl olma durumu. Geçersizlik, hükümsüzlük.

Bütçe

1) Gelecekte belli bir dönemde gerçekleşmesi öngörülen gelir ve giderlerin karşılıklı tahminlerini içeren cetvel; belirli bir süreyi, çoğunlukla takvim yılını veya ekonomik yılı kapsayan, devlet gelir ve giderleri planının parasal göstergelerle ifadesi. Geniş anlamıyla bütçe kurumların, örgütlerin, kuruluşların ya da kişilerin belirli bir süre içindeki gelir gider planlarıdır.

2) Belli bir zaman dilimi içinde gerçekleştirilmesi öngörülen programlanmış faaliyetlerin rakamsal ve finansal olarak ifadesi. Bütçe, gelecekteki faaliyetleri planlar ve elde edilen sonuçları bunlar gerçekleştikten sonra kontrol eder

Bütçe Açığı

Bütçe açıkları, bütçe dönemi içinde ortaya çıkan beklenmedik harcama artışlarından kaynakla bileceği gibi bütçeler dönem başında da açıkla bağlanmış olabilirler. Bu durumda açığın nasıl kapatılacağı da gösterilir. Bunun için örneğin, devlet halktan, mali kurumlardan ya da dış ülkelerden borçlanma yoluna gidebilir.

Kaynak bulma güçlüğü dolayısıyla, genellikle bütçelerin uzun süreler açık vermesi mümkün olmaz. Ancak kamu bütçesinin birkaç yıl açık vermesi mümkün hatta ekonomik teori açısından gerekli olabilir.

Bütçe Dengesi

Bir işletmenin veya Devletin bütçesinde yer alan tüm gelirlerden tüm giderlerin çıkarılması ile oluşan dengedir. Bütçenin açık verdiği ifade edildiğinde bütçe dengesinin negatif bir değer aldığı bir başka deyişle giderlerin gelirleri aştığı ifade edilmektedir.

Bütçe Fazlası

Bir işletmenin veya Devletin gelirlerinin harcamalarından yüksek olması

Bütünleşik Denetim

Mali denetimi ve performans denetimini eş zamanlı olarak yürütmeyi içeren denetim seti

"

Büyük Defter

Büyük defter (Defteri Kebir), yevmiye defterlerine tarih ve işlem sırasına göre belli bir düzenlemeye tabi tutulmadan kaydedilmiş olan işlemleri buradan alarak sitemli bir şekilde hesaplara dağıtan ve düzenli olarak bu hesaplarda toplayan muhasebe defteridir.

Büyük defter muhasebenin sınıflandırma fonksiyonu yerine getiren defterdir. Büyük defterlerden elde edilen rakamlar diğer muhasebe dokümanları için birer kaynak niteliği de taşımaktadır. Bu nedenle büyük defter kayıtlarının muhasebenin sağlıklı yürümesi açısından tutulmasının gerekli ve zorunludur.

Büyüme

1) İktisadi büyüme, bir iktisatta zaman içinde mal ve hizmet üretimi miktarında artış olmasıdır ve para yaratımında artış olmasına bağlıdır. Büyüme, geleneksel olarak reel (gayri safi yurtiçi hasıla) veya reel GSYİH artış oranı yüzdeleriyle ölçülür.

2) İş gücü, doğal kaynaklar ve donanımda, kişi başına bir yıldan geçen yıla oranla daha yüksek bir gelir sağlayacak şekilde kaydedilen artış

Büyüme Oranı

Milli gelirin bir önceki yıla göre artış oranı. Belli bir dönemin sabit fiyatlarla GSMH'sinin, bir önceki yılın aynı döneminin GSMH'sine bölünmesiyle bulunur.

Sanayileşmiş ülkelerde, ekonominin bir yıl veya üç aylık dönemler itibariyle performansını ölçerken gayrısafi milli hasılanın büyüme hızı kullanılır. Üç aylık hesaplamalar ekonominin seyrinin daha iyi izlenmesi için yapılır. Böylece ekonominin gidişi konusunda ipuçları verilir ve gerekli önlemlerin alınması için bir erken uyarı sistemi görevi görür. Sanayici ve işadamları büyüme oranının seyrine göre üretim, satış ve yatırım programlarını daha sağlıklı bir şekilde yapabilirler.

Cari Açık

1) Bir ülkenin ihraç ettiği mal ve hizmetlerden elde ettiği gelirin, ülkenin yurt dışından ithal ettiği mal ve hizmetlere yaptığı ödemelerden az olmasıdır.

2) Bir ülkenin bir yıl içinde diğer ülkelere çeşitli nedenlerle yaptığı ödemeler ile, dış ülkelerden sağladığı gelirleri döviz olarak ya da döviz karşılığı ulusal para cinsinden gösteren bilançolarda, ödemeler dengesi kayıtları çift taraflı kayıt sistemine göre tutulmakta ve uluslararası işlemlerin özelliklerine göre bilanço kalemleri alacak veya borç olarak kaydedilmektedir. Ödemeler dengesi çift kayıt esasına göre tutulduğu için, muhasebe mantığı gereği borç ve alacakların toplamlarının birbirine eşit olması gerekmektedir. Eğer bir ülkenin cari işlemleri ve sermaye hesaplarının borçlarının toplamı, alacaklarının toplamını aşıyorsa, bu ülkenin aradaki fark kadar ödemeler bilançosu açığı (cari açığı) var demektir.

Cari Kur

Döviz piyasalarında aynı gün takası gerçekleşen dövizin alım satımında kullanılan kurdur.

Cari Oran

Dönen varlıkların kısa vadeli borçlara oranıdır. Şirketin kısa süreli borçlarını ödeyebilme gücünü ve net işletme sermayesinin yeterli olup olmadığını gösterir.Yüksek değerler firmanın likiditesinin iyi olduğunu gösterir.

CFR

"Masraflar ve Navlun - Cost And Freight" kuralı, satıcının malları gemide teslim etmesini veya zaten bu şekilde teslim edilmiş malları tedarik etmesini ifade eder. Bu kural, satıcını malları gemiye yüklenmeden önce bir terminalde taşıyıcıya teslim ettiği haller için uygun olmayabilir. CFR kuralı kullanıldığında (tıpkı CIP, CPT veya CIF kurallarında olduğu gibi), satıcı teslim yükümlülüğünü mallar varma yerine ulaştığında değil, malları ilgili kural uyarınca taşıyıcıya tevdi ettiğinde yerine getirir. Bu teslim şeklinde satıcı tüm masraf ve riskleri üstlenerek malları yükleneceği limana kadar getirir. Gümrük işlemlerini yaptırır ve Navlun ücretini ödeyerek yüklemeyi gerçekleştirir. Bu andan itibaren navlun dışındaki malla ilgili tüm masraf ve riskler alıcıya aittir.Fiyatın mal bedeli ile belirli bir yere kadar taşıma masraflarından ibaret bulunduğu durumları belirtir. Sigorta masrafları fiyata dahil değildir.

Charter Sözleşmesi

Geminin tamamı veya bir kısmının kiralanması yoluyla yapılan navlun sözleşmesidir.

CIF

"Masraflar, Sigorta ve Navlun - Cost, Insurance and Freight" kuralı, satıcının malları gemide teslim etmesini veya zaten bu şekilde teslim edilmiş malları tedarik etmesini ifade eder. Bu kural, satıcını malları gemiye yüklenmeden önce bir terminalde taşıyıcıya teslim ettiği haller için uygun olmayabilir. CIF kuralı kullanıldığında (tıpkı CIP, CPT veya CFR kurallarında olduğu gibi), satıcı teslim yükümlülüğünü mallar varma yerine ulaştığında değil, malları ilgili kural uyarınca taşıyıcıya tevdi ettiğinde yerine getirir. Bir malın maliyet, sigorta ve navlun ücretlerini kapsayan fiyatı; müşterinin limanına teslim, malın ihraç olunan yere teslimi. Malın değeri, sigorta ve navlundan doğan tutarı ifade eder.

Ciro

1) Ticari senedin, arkasına yazılan yazı veya imza ile başkasına devrini ifade eder.

2) Ticari işletmenin iş hacmi.

Çapa

Ekonomik karar alma süreçlerinde referans olarak alınan büyüklükleri ifade etmek için kullanılır. Örneğin kur çapası kavramı, Merkez Bankasının kur için belli öngörüleri sonrasında, diğer ekonomik birimlerin de bu öngörüye güven duyması ile birlikte, alınan ekonomik kararlarda kurun, kurdaki artışın esas alınması ve fiyat, ücret artışı, yatırım gibi kararlarının kur politikası çerçevesinde şekillenmesini ifade eder.Parasal büyüklükler, faiz oranları, enflasyon, büyüme oranları “çapa” olarak kullanılan büyüklüklerdir.

Çapraz kur

1) İki yabancı para ve bu iki paranın her birinin bir üçüncü yabancı para (genellikle ABD doları) ile arasındaki parite olarak tanımlanan döviz değişim kurudur.

2) Bir ulusal paranın dışında iki yabancı paranın birbiri karşısındaki değiştirilme oranıdır

Çekirdek Enflasyon

Tüketici ve Toptan Eşya Fiyat Endeksleri gibi genel kullanıma açık mal ve hizmet sepetlerinden oluşan enflasyon endekslerinin temel enflasyonist eğilimleri tam olarak yansıtmadığı varsayımı ile, bazı mal grupları ile fiyat değişmelerine yol açan bir takım unsurların enflasyon endeksinden çıkarılması sonucu ulaşılan bir enflasyon tanımıdır.

Amaç, fiyatlar genel seviyesindeki değişimi sürekli kılan unsurları tespit etmek ve bunlara yönelik daha gerçekçi politika kararları alabilmektir.Bu amaçla, dışsal etkilere daha açık olan ve geçici nitelikler taşıyabilen, enerji, temel gıda maddeleri fiyatları ve dolaylı vergiler bu tür enflasyon hesaplamaları içerisine katılmamaktadır. Özellikle, enflasyon hedeflemesine yönelen ülkelerde bu türden alternatif endeks oluşumları değişik formları ile kullanılmaktadır.

Çıkarılmış Sermaye

Kayıtlı sermaye sistemine tabi ortaklıkların satışı yapılmış hisse senetlerini temsil eden sermayelerdir.

Çıktı Bütçelemesi

Performans denetiminde veri analizinde kullanılan tekniklerden biri olup; eğitim, sağlık gibi faydanın parasal olarak hesaplanamadığı, (fayda/maliyet oranı, net bugünkü değer ve iç kârlılık oranı) sosyal sektördeki projelerde uygulanır

Çift Metal Kuralı

Çift metal maden standardında (bimetallism) ülke, para biriminin fiyatını altın ve gümüş olarak tanımlamakta ve tanımladığı paritenin korunması için gerektiği zaman paranın altın veya gümüş ile serbest değişimini sağlayacağını taahhüt etmektedir.

Çift metal maden standardı 19. Yüzyılın başlarında ABD, Fransa, Çin, Hindistan, Almanya ve Hollanda dahil, birçok ülkede uygulanmaktaydı. Güçlüğü, iki metal arasındaki değişim oranının belirlenmesindedir. Bu kural, 1870'lerde terkedilmiş, yerine altın kuralı kabul edilmiştir.

Dalgalı Kur

Dalgalı kur rejiminde para biriminin yabancı para birimi cinsinden değeri piyasa koşulları altında belirlenmektedir. Döviz kuru günlük olarak herhangi bir kamu müdahalesi olmadan belirlenir. Bu rejimin en temel avantajı, döviz kurundaki artış veya azalışların, bir taraftan döviz kurunun uzun dönem denge düzeyine yakınsamasını hızlandırması, diğer taraftan ise yurtiçi göreceli fiyatların ayarlanma sürecine katkıda bulunmasıdır. Dalgalı kur rejimlerinde para politikası döviz kuru politikasından bağımsız araç haline gelmektedir.

Dalgalı döviz kuru rejimleri önceden belirlenmiş çizgisi olmaya yönetimli dalgalı kur rejimi ve bağımsız dalgalı kur rejimi olmak üzere iki kur rejiminden oluşmaktadır.

Damga Vergisi

Damga vergisi, belli parayı ihtiva eden ve etmeyen her türlü sözleşmeden doğan ve devlet tarafından alınan bir vergi çeşididir.

Damping

Düşürüm. Damping, ihracatçı firmanın malını dış piyasada, iç piyasada sattığından daha düşük fiyatla satmasıdır.

Dar Mükellefiyet

Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler, dar mükellef olarak tanımlanmakta ve bunların sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar vergiye tabi olmaktadır. Bu anlamda dar mükelleften kasıt, ikametgahı Türkiye’de bulunmayanlar veya bir takvim yılı içinde devamlı olarak Türkiye’de altı aydan fazla oturmayanlardır.

Dava Zamanaşımı

1) Kanunda öngörülen ve belirli koşullar altında geçmekle, bir hakkın kazanılmasını, kaybedilmesini veya bir yükümlülükten kurtulmayı sağlayan süre.

2) Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davasının belli bir süre geçmesiyle düşmesidir

Deblokaj

1) Durduruma konu olan bir değerin kullanılabilir hale gelmesi için yapılan işlem.

2) Kaybedilmiş veya keşideci veya cirantası ile lehdarı veya ciro edildiği şahıs arasında bir anlaşmazlık çıkan çekin, hakkı olan dışında bir kimseye ödenmesini önlemek amacıyla, keşideci ya da ciranta tarafından ödeme yerinde ticaret mahkemesin tarafından alınan bankaya bildirilen ödememe kararının geri alınmasını ifade eder.

Deflasyon

Deflasyon, genel olarak piyasada fiyatların belirli bir zaman aralığında sürekli düşüş göstermesi durumudur. Bunun yanında enflasyon durumundan fiyat yükselişini durdurmayı ya da yavaşlatmayı veya enflasyon eğilimi karşısında fiyatları düşürmeyi öngören iktisat siyasetidir. Deflasyon, nicesel para teorisine dayanan bir siyasettir. Genellikle iktisadi durgunluk dönemlerinde, mal ve hizmet arzının talebini geçmesiyle beraber alım gücünün azaldığı durumlarda piyasadaki para arzının da azalmasından kaynaklanır. Deflasyonun üretim ve istihdam üzerinde olumsuz etkileri olur.

Deflasyon, fiyatların artış hızının azalması anlamına gelen disinflation ile karıştırılmamalıdır. Disinflation, enflasyonun artış hızının azalması, deflasyon ise fiyatların azalmasıdır.

Deflatör

1) Adı belirtilerek yapılan serileri geçek serilere çevirmek için kullanılan endekslerdir. Örneğin Türkiye'de nominal gayri safi milli hasıla rakamlarından hareket ederek gerçek yahut sabit fiyatlarla gayri safi milli hasılaya varmak üzere uygulanan fiyat değişikliklerini ayırt edici endekse, milli gelir deflatörü (İndirgeyici) denilmektedir.

2) Parasal terimlerle (nominal) ifade edilmiş olan bir iktisadi büyüklüğün (örneğin ücretler, hammadde fiyatları, maliyetler vb.) değerinin gerçek değere (reel) çevrilmesinde kullanılan fiyat endeksini ifade eder.

Defter Değeri

İşletmenin sahip olduğu bir varlığın muhasebe defterlerinde kayıtlı bulunan değerini ifade eder. Varlıkların çoğu, defterlerde tarihi maliyetleriyle kayıtlı bulunduğundan, bu varlıkların defter değerleri, onların piyasa değerlerini yansıtmaz.

Defter değeri kavramıyla ilgili olarak çok sık kullanılan bir terim, "net defter değeri" dir. Net defter değeri, amortismana tabi bir sabit varlığın defter değerinden, birikmiş amortismanı çıkarılarak hesaplanır. Bir sabit varlığın satışından sağlanan kâr ya da zarar, sabit varlığın satışından sağlanan gelirle, sabit varlığın net defter değeri arasındaki fark olarak belirlenir.

Değer Düşüklüğü

Bir varlığın veya nakit yaratan birimin defter değerinin geri kazanılabilir tutarı aşan kısmını ifade eder.

Değer Paradoksu

Yaşamsal değeri düşük, marjinal faydası yüksek malların, yaşamsal değeri yüksek marjinal faydası düşük mallara olan avantajı. Doğada nadir bulunan elmasın, çok bulunan suya oranla değerli olması gibi. Ancak çölde suyun değeri elmastan çok daha fazladır.

Değişken Faizli İhraçlar

Getirisi, ihracı sırasında sabitlenmeksizin önceden belirlenen başka değişkenlere bağlanan kıymetlerdir. Gerçekleşen enflasyona veya LIBOR gibi uluslararası faiz oranlarının, örneğin geçmiş 3 aylık ortalamasına endekslenen ihraçlar bu türe girmektedirler. Getiri (faiz) oranlarındaki belirsizliğin arttığı ve fiyat oluşumlarının güçleştiği ortamlarda, hem ihraç eden hem de yatırımı yapan kişi ve kuruluşlar açısından riski daha düşüktür.

Demografi

Nüfus bilimi.

Nüfusun dağılım, yaş, meslek gibi özellikleriyle doğum, ölüm gibi hareketlerini konu alan bilim. "Demos" (halk) ve "Grapho" (yazma) kelimelerinden meydana gelmiştir. Demografik istatistikler ve araştırmalar, coğrafya, sosyoloji, ekonomik planlama ve diğer sosyal bilimlere veriler sunar.

Denetçi

Denetimi yürütmekle ve bunu tamamladıktan sonra onun hakkında rapor yazmakla görevli kişi

Denetim

1) Ekonomik faaliyet ve olaylarla ilgili olarak gerçekleşmiş sonuçları önceden belirlenmiş amaçlar, kriterler ve standartlara göre, tarafsız olarak analiz etmek ve ölçmek suretiyle kanıtlara dayanarak değerlendirmek, gelecekteki hataların önlenmesine yardımcı olmak, kişi ve kuruluşların gelişmesine, mali yönetim ve kontrol sistemlerinin geçerli, güvenilir ve tutarlı hale gelmesine rehberlik etmek ve elde edilen sonuç ve bulguları ilgililere duyurmak için uygulanan sistematik bir süreçtir.

2) Bir kuruluşun faaliyetlerinin ve işlemlerinin hedeflere, bütçelere, kurallara ve standartlara uygun olarak yürütülmesini ya da işlemesini güvence altına almak üzere incelenmesi. Bu incelemenin amacı, düzenli aralıklarla, düzeltici önlemi gerektirebilecek sapmaların belirlenmesidir.

Denetim Alanı/Sahası

Denetim konusunun ve periyodunun saptanması ve ayrıca uygulanacak denetimin niteliğinin belirlenmesi

Denetim Bulgusu

Denetim hedeflerine ulaşmak için denetçi tarafından toplanan belli kanıtlara dayanılarak ulaşılan sonuçlardır. Denetim kanıtı ile denetim kriterlerinin karşılaştırılması sonucu elde edilir. Diğer denetim türlerinde olduğu gibi performans denetimi bulguları da yeterli,uygun ve güvenilir kanıtlara dayanmalıdır. Sonuçlar çıkarılmak üzere denetim sırasında denetçi tarafından bulunan ve kaydedilen önemli olgular

Denetim Görüşü

Düzenlilik denetimi sonucunda bir dizi muhasebe verisine ve mali verilere dayalı olarak denetçinin vardığı yazılı sonuçtur

Denetim İlkeleri

Bildirilecek görüşe dayanak teşkil edecek yeterli, uygun ve kaliteli kanıtlar toplayabilmek amacıyla uygulanan, gerek maddi doğruluğu ve gerçekliği gerekse mevzuata uygunluğu araştırmaya yönelik denetim işlemleriyle ilgili ilkelerdir.

Mesleki şüphecilik; bağımsız denetçinin, sorgulayıcı bir yaklaşımla, kanıtların geçerliliğini incelemesi ve kanıtların, işletme yönetiminin açıklamaları ve diğer bilgi ve belgeler ile çelişki içinde olup olmadığını değerlendirmesidir.

Makul güvence; bağımsız denetim, finansal tabloların önemli bir yanlışlık içermediği konusunda makul bir güvenceyi sağlayacak şekilde tasarlanır. Makul güvence, bir bütün olarak finansal tabloların nitelik ve nicelik bakımından önemli bir yanlışlık içermediğine dair bir sonuca varmada yeterli ve uygun bağımsız denetim kanıtının toplanmasıdır.

Denetim Kanıtı

Denetçinin veya Sayıştayın vardığı kanaat, sonuç veya düzenlediği raporlara temel teşkil eden bilgiler.Bu kanıt:YETERLİ “competent” (nicel olarak yeterli ve sonuca ulaştırıcı mahiyette ve nitel olarak güven sağlayacak ölçüde tarafsız);UYGUN “relevant” (denetimin hedefine uygun); MAKUL “reasonable” (bilginin elde edilme maliyeti - iktisadiliği- denetçi veya Sayıştayın ulaşmak istediği hedefe uygun) olmalıdır.

Denetim Komitesi

Denetim Komitesi, Türk Ticaret Kanunu’ndaki ‘Denetim Kurulu’ndan farklı olup yönetim kurulunun komitelerinden biridir. Aslî işlevi, muhasebe, denetim, iç kontrol sistemi ve mali raporlama uygulamaları ile ilgili olarak yönetim kuruluna gözetim görevinde yardımcı olmaktır. Yönetim kurulunun onayına bağlı olarak, denetim komitesi denetim kurulunun mali konularda bilgili bağımsız üyelerinden oluşur.

Denetim Kriterleri

Denetlenen kurum veya kuruluşun, ilgili faaliyetinin doğruluğunu, düzenliliğini, uygunluğunu, verimliliğini, etkinliğini, tutumluluğunu ölçmeye yarayan, karşılaştırma yapılabilmesini mümkün kılan ve denetim sonucunda anlamlı yargılara ulaşılabilmesini sağlayan standartlardır

Denetim Mektubu

Denetim kurumu olarak bir taahhüdü göstermeksizin denetçi tarafından denetlenene gönderilen ve denetim bulgularını içeren özel not. Yönetim mektubu.

Denetim Raporu

Denetim kurumunun yada denetçinin, denetlenenin veya diğer yetkili makamların dikkatlerine sunmada yarar gördüğü bulguların, sonuçların ve gerekli ahvalde tavsiyelerin yazılı anlatımı. Denetlenenin cevapları denetim raporuna eklenebilir.

Denetim Standartları

Gerçekleştireceği hedefler, uygulayacağı denetim prosedürleri ve teknikleri, hazırlamak durumunda olduğu rapor ve iş kalitesi bakımından denetçinin uyması gereken kurallar.

Depresyon

Ekonomik bunalım; ekonomik çöküntü.Depresyon piyasa faaliyetinin oldukça uzun süre durgun gittiği, işsizliğin arttığı, fiyatların düşüş gösterdiği ve toplam satın alma gücünün daraldığı bir konjonktürü ifade eder. Depresyon, resesyondan daha uzun sürer ve toplumun her alanında etkisini gösterir.

Devalüasyon

Devalüasyon, bir devletin resmi para biriminin diğer ülke dövizleri karşısında değer kaybettirilmesidir.

Devamlı Akreditif

Belli bir tutar ve belli bir süre için açılmış akreditiftir. Sürenin sonunda, akreditif kendiliğinden yenilenir.

Devlet İç Borçlanma Senetleri -DİBS

Hazine Müsteşarlığı tarafından yurt içinde ihraç edilen borçlanma senetleridir.

Devlet Tahvili

İhraç edildikleri tarih itibarıyla bir yıl (364 gün) ve daha uzun vadeli Devlet iç borçlanma senetleri

Devredilebilir Akreditif

İthalatçı, akreditif konusu malın kısmen veya tamamen akreditif lehdarından başka birisi tarafından da sevkine izin verebilmek için akreditif talimatına, akreditifin bir kereye mahsus olmak kaydı ile üçüncü bir şahsa devredilmesine ilişkin bir şart koydurabilir.

Dezenflasyon

Fiyat artış hızının azalması anlamına gelmektedir. Yüksek enflasyondan düşük enflasyona geçiş sırasında yaşanan düşen enflasyon sürecini ifade etmektedir.

Dış Borç

Ülkenin kaynaklarına ek bir kaynak sağlamak, döviz olarak yeni ödeme gücü elde etmek gibi amaçlarla ülke dışındaki yabancı hükümet ya da finans kuruluşlarından karşılıklı ya da karşılıksız geri ödemeli kaynak bulunmasıdır. Türkiye’de dış borç kavramı içinde kamu sektörünün yanısıra, özel kesimin dış borçları da birlikte anılır.

Dış Denetim

1) Denetlenen kurumun fonksiyonel ve örgütsel hiyerarşisi ile ilgisi olmayan ve ondan bağımsız olan, denetim elemanlarınca ve kurumlarınca ilgili kurumun mali tabloları ile hesap ve işlemlerinin yasallığı, düzenliliği ve yönetimin verimlilik, tutumluluk ve etkinliği hakkında görüş bildirmeye yönelik olarak yapılan denetimdir.

2) Dış ve denetlenenden bağımsız bir organ tarafından yürütülen denetim ki bunun amacı hesapların ve mali tablolar ile işlemler ve mali yönetimin düzenliliği ve mevzuata uygunluğu hakkında kanaat (görüş) bildirmek ve rapor vermektir

Dikey Analiz (Yüzde Yöntemiyle Analiz)

Yüzde yöntemiyle analiz, şirketlerin mali tablo kalemlerinin toplam içerisindeki ağırlığını ölçen, dönemler itibariyle yapılan incelemeler ile şirketlerin mali durumu ve gelişimi hakkında bilgi veren bir analiz türüdür. Yüzde yöntemiyle analizde, mali tablolarda yer alan her bir kalemin toplam içerisindeki payı yüzde olarak ifade edilir.

Disponibilite

1) İhtiyari karşılık, kasada nakit bulundurma zorunluluğu, istifade edilebilecek durumda olma, kullanılabilir halde bulunma, mevcut hazır para. Bankalar, topladıkları mevduatın tümünü kredi olarak vermezler. Bunun bir bölümünü güvence niteliğinde Merkez Bankası'na "mevduat munzam karşılığı" olarak yatırırlar. Bir kısmı da para çekilişlerini karşılamak üzere kasada bulundurulur. Bu rezerv paraya "disponibilite" denir.

2) Mevduat kabul eden bankaların taahhütlerine karşılık olarak nakit veya kolaylıkla nakde çevrilebilir, diğer bir ifadeyle likiditesi yüksek değerler bulundurma zorunluluğu olarak ifade edilmektedir. Bankalardaki mevduat ile bu mevduata karşılık bulundurmak zorunda oldukları nakde çevrilebilecek değerler arasındaki ilişkiyi ifade eden disponibilite oranı piyasanın likiditesini etkileyen bir para politikası aracı olarak kullanılmaktadır.

Doğrudan Denetim

Her bir işlemin ayrı ayrı ve doğrudan incelendiği yöntemdir. Bu yöntemde denetçi, kuruluşta kıymet hareketi doğuran her olayı ayrı olarak ele alır ve kayıtlara doğru geçirilip geçirilmediğini, değerlemenin doğru yapılıp yapılmadığını ve kapanış hesaplarına uygun bir biçimde yansıtılıp yansıtılmadığını karşılaştırma yoluyla tek tek inceler

Doğrusal Amortisman Yöntemi

Varlığın kalıntı değeri değişmediği sürece, amortisman giderinin yararlı ömür boyunca sabit olduğu amortisman ayırma yöntemidir.

Doğrusal Korelasyon

Bir değişkenin değeri artarken diğer değişkenin değeri düzenli artıyor veya eksiliyorsa iki değişken arasındaki ilişki doğrusaldır.

Dolarizasyon

1) Bir ülkedeki yerleşiklerin değişim aracı, hesap birimi ve değer biriktirme aracı olarak kendi ulusal paraları yerine yabancı para kullanmalarıdır. Tam dolarizasyon, bir ülkenin ulusal parasını tamamen terk edip, yabancı para birimini resmi para birimi olarak kabul etmesidir. Kısmi dolarizasyon; bir ülkede ekonomik birimlerin, yüksek enflasyon ve belirsizlik ortamında ulusal paranın olası değer kaybından korunmak amacıyla, ulusal para cinsinden finansal varlıklar yerine yabancı para cinsinden finansal varlıkları seçmeye başlamasıyla ortaya çıkmaktadır. Finansal dolarizasyon, bir ülkedeki yerleşiklerin, hem varlık hem de yükümlülüklerini yabancı para cinsinden tutma eğilimleri olarak tanımlanmaktadır.

2) Dolarizasyon kur rejimini benimseyen ülkelerde, resmi para birimi olarak diğer bir ülkenin para birimi kullanılmakta, bağımsız yurtiçi para politikası kontrolü tamamen terk edilmektedir. Bu sebeple rejimin güvenilirliği maksimize edilmekte, sürpriz devalüasyonlara fırsat verilmemektedir.

Dolaylı Denetim

Aynı nitelikteki veya birbirleriyle yakın ilişki içindeki hesaplar arasında toplam karşılaştırmalar yapılarak bunlar arasında uygunluk araştırması yapan bir denetim yöntemidir. Dolaylı denetim olaylarla ilgili muhasebe işlemlerini tek tek incelemek yerine, faaliyet sonuçlarının toplamlarından hareket edilerek yapılan denetimdir

Dolaysız Vergi

Vasıtasız vergi; yasama organının, verginin fiyatlara dahil edilmemesine özen göstererek çıkardığı, ödeyen kişinin vergi yükünün taşıyıcısı olmasını istediği vergi

Dönemsel Faiz

Bir yatırımın fiilen elde tutulma süresince getireceği faizi ifade eder.

Dönen Varlık

Nakit olarak elde ve bankada tutulan varlıklar ile normal koşullarda en fazla bir yıl veya işletmenin normal faaliyet dönemi içinde paraya çevrilmesi veya tüketilmesi öngörülen varlık unsurlarını kapsar.

Döviz

Ulusal para dışındaki tüm yabancı paralar ve bu para cinsinden değer taşıyan menkul değerlere verilen isimdir. Kambiyo mevzuatında döviz, efektif dahil yabancı parayla ödemeyi sağlayan her nev'i hesap,belge ve vasıtalar olarak kabul edilmektedir.

Döviz Arbitrajı

Döviz piyasalarındaki kur farklarından yararlanarak kazanç sağlama işlemi. Bir dövizin ucuz olduğu piyasadan alınıp pahalı olduğu piyasada satılması. Çapraz kur farklarından yararlanılarak da yapılabilir.

Döviz Kuru

Döviz kuru, bir birim ülke parasının diğer bir ülke parası cinsinden fiyatı, değeridir.

Duran Varlık

Bir yıldan veya bir normal faaliyet döneminden daha uzun sürelerle, işletme faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için kullanılmak amacıyla elde edilen ve ilke olarak bir yılda veya normal faaliyet dönemi içinde paraya çevrilmesi veya tüketilmesi öngörülmeyen varlıkları kapsar.

Duyarlılık Analizi

Veri analizinde kullanılan tekniklerden biri olan duyarlılık analizi, bir projenin kapsamında yer alan değişkenlerin, projenin getirilerini nasıl etkiliyeceğini inceleyen bir yöntemdir

Dünya Bankası

Dünya Bankası, II. Dünya Savaşı'nın ardından 1945 yılında Uluslararası Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası (IBRD - International Bank for Reconstruction and Development) adıyla kurulmuş, 1947 yılında Birleşmiş Milletler'in özerk uzman kuruluşlarından biri olma özelliği kazanmıştır.Günümüzde dünya devletlerinin 188'i Banka üyesidir. Bunlardan 11'i, Banka sermayesinin %55'ine sahiptir. Dünya Bankası Guvernörler Kurulu, İcra direktörleri Kurulu, Başkanlık organları tarafından yönetilmektedir. Türkiye kuruma 1947 yılında üye olmuştur.

Zaman içinde bir grup haline gelerek Dünya Bankası Grubu (World Bank Group) adını alan kuruluşun bünyesinde Uluslararası Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası (IBRD - International Bank for Reconstruction and Development), Uluslararası Kalkınma Birliği (IDA - International Development Association), Uluslararası Finans Kurumu (IFC - International Finance Corporation), Çoktaraflı Yatırımlar Garanti Ajansı (MIGA - Multilateral Investment Guarantee Agency), Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıkları Çözüm Merkezi (ICSID - International Centre for Settlement of Investment Disputes) olmak üzere beş ana kurum yer almaktadır.

Düopol

Mal veya hizmet piyasasında sadece iki satıcının çok sayıda alıcının bulunduğu; mal veya hizmet arzının sadece iki firma tarafından belirlendiği piyasadır.

Düopson

Bir piyasada çok sayıda satıcı karşısında sadece iki alıcı bulunduğu; alıcılardan herhangi birinin tek başına fiyatı tespit edemediği piyasadır.

ECU

ECU, (European Currency Unit) Avrupa Para Sisteminde kabul edilen Avrupa Para Birimidir. 1979 Mart'ında kurulan Avrupa Para Sistemi(EMS), topluluk ülkeleri arasında parasal birlik yolunda sağlanan önemli bir ilerlemedir. EMS'nin temeli Avrupa Para Birimi- ECU'ya dayanıyordu. ECU, para sepeti tekniğine göre oluşturulmuş bir hesap birimidir. Üye ülke paralarının ekonomik ağırlıklarına göre belirlenen miktarlarının bir araya getirilmesinden oluşur. ECU sadece hesap birimi olarak görev yaptı, nakit olarak yoktu. 1 Ocak 1999'da Euro hesap birimi olarak dünya finans piyasalarına tanıtılarak ECU'nun yerini aldı.

Edim

Aralarındaki borç ilişkisi dolayısıyla alacaklının isteyebileceği, borçlunun da yerine getirmekle yükümlü bulunduğu bir davranış biçimi

Efektif

Kaydi forma dönüşmemiş, ekonomik birimlerin fiilen banknot ve bozuk para olarak ellerinde tuttukları parayı ifade etmek için kullanılan bir terimdir.

Egzotik Opsiyonlar

Yatırımcının ihtiyacına göre şekillendirilen karmaşık yapıya sahip opsiyonlardır. Ek fonksiyon ve özelliklere sabip olan bu tip opsiyonarın standar sözleşmeleri yoktur ve risklerinin yönetilmesi zordur. Genellikle tezgahüstü işlem görürler. “Barrier option” adı altında opsiyona konu olan kıymetin opsiyonda öngörülen fiyatı, örneğin geçmesi halinde geçerliliğini yitiren opsiyonlar, ya da “Lookback options” adı altında belli bir dönemde gerçekleşen örneğin en yüksek fiyatı opsiyona fiyat kabul eden opsiyonlar bu türe örnektirler.

Eksen

1) Bir cismi iki eşit parçaya bölen çizgi, mihver.

2) Üzerinde bir pozitif yön var sayılan sonsuz doğru. 3. Bir cismin, çevresinde döndüğü doğru.

Elektonik Fon Transferi (EFT)

Fonların elektronik ortamda hesaplar arası aktarımının yapıldığı sistemdir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bünyesinde ilk olarak Nisan 1992' de işletime açılmış olup sadece TL üzerinden işlem yapılmaktadır.

Emisyon

Kağıt para çıkarma, piyasaya para sürülmesi, tedavüle kağıt para çıkarma, merkez bankasının bastığı kağıt para ile bozuk paranın toplamı. Enflasyonla yakın ilişkisi vardır. Ancak enflasyonu asıl etkileyen, emisyon hacmi değil dolaşım hızıdır. Tahvil ve hisse senetlerinin piyasaya sürülmesine ya da ihraç edilmesine de emisyon denmektedir.

Emisyon Primi

Anonim şirketler ile eshamlı komandit şirketlerin sermaye artırımına katılmak için belirlenen süreç içinde rüçhan haklarını kullanmayan ortakların hisse senetlerinin TTK ve SPK ‘na göre hisse senedi ihraç eden şirketler tarafında nominal bedelin üzerinde satılması halinde, satış bedelinin nominal bedeli aşan kısmı.

Emtia

Eşya, mallar. Emtia Şirketlerin üretim faaliyetinde kullanmayı düşünmedikleri, esasında alım ve satım yoluyla bir ticari kazanç elde etmeyi amaçladıkları ticari malların kayıtlarının tutulduğu kalemdir.

Enflasyon

Fiyatlar genel seviyesindeki değişimdir.Toptan eşya fiyat endeksleri, tüketici fiyat endeksleri, üretici fiyat endeksleri ve özel kapsamlı TÜFE göstergeleri gibi çeşitli endeksler aracılığı ile ölçülmektedir.

Enflasyon Hedeflemesi

Merkez bankalarının genellikle hükümetlerle birlikte, para politikası amacı olarak belli bir enflasyon rakamını hedeflemeleridir. Bu tür bir uygulamada hedeflenen enflasyonun, beklentileri etkileyebildiği ölçüde, nominal çapa görevini üstlenmesi öngörülür. Diğer politikalardan farkı, enflasyon hedefinin net bir şekilde kamuoyuna duyurulması ve bu konu ile ilgili doğrudan sorumluluk alınmasıdır. Uygulamada, uygulayıcı kurum olarak merkez bankaları amaca yönelik bir araç bağımsızlığına kavuşmaktadırlar. Diğer bir deyişle, merkez bankaları, kur ve faiz politikalarını enflasyonu kontrol altına almak amacı ile istedikleri biçimde kullanabilmektedirler. Bu tür uygulamalar, bir ekonomideki tüm büyüklüklerin nominal çapa özelliğini kaybetmesi sonucu bir zorunluluk olarak da ortaya çıkabilmektedir. Bu tür bir politikanın başarısı için, güçlü ve sağlıklı bir mali yapı, enflasyon ile para politikası araçları arasında gözlenebilir ve istikrarlı bir ilişki, kredibilite, bağımsızlık ve açıklık gibi unsurlar ön koşul olarak sayılmaktadır.

Enflasyon Risk Primi

Enflasyonun, beklenen enflasyonun üzerinde gerçekleşmesi halinde oluşacak kaybı telafi etmek amacıyla reel faize eklenen risk primini ifade etmektedir. Diğer bir ifadeyle, nominal faiz oranı; reel faiz oranı, enflasyon beklentisi ve enflasyon risk primini içermektedir. Bu risk primi enflasyonda dalgalanmaların yaşandığı, belirsizliklerin olduğu ülkelerde söz konusu olmaktadır.

Entegrasyon

1) Bütünleşme, uyum

2) Mal ve hizmet üreten tesislerin mevcut üretim hatlarında elde edilen nihai ürüne bütünleyici nitelikte ara malı verecek ve/veya üretilmekte olan nihai ürünü ara malı olarak kullanabilecek şekilde, mevcut tesise ileri ve/veya geriye doğru entegre olan, yatırımın konusu ve projenin özelliği dikkate alınarak kaideten aynı il sınırları içinde veya aynı yerde ve aynı tesis bünyesinde olan yatırımlardır

Envanter

Demirbaş eşya listesi, müfredat defteri, malların sayısını değerlerini ve maliyetlerini gösteren liste, borçalacak dökümü. Geniş anlamda bir işletmenin belli bir andaki tüm varlıklarıyla borç ve alacaklarını ayrıntılı olarak gösteren listeyi ifade eder. Bütün malları kapsar. Mal stokunu, yarı mamulleri, hammaddeleri ve tüm gereçleri sayıp değerlendirir. Sürekli olarak tutulabildiği gibi bir hesap dönemi sonunda da çıkarılabilir.

Etkinlik

1) Etkin olma durumu, müessiriyet

2) Bir işletmenin, bir kurumun belli bir alandaki eylemi, faaliyet, aktivite

3)Enaz çaba veya maliyet ile ençok sonuç elde etme kapasitesi. Hedeflere ulaşma derecesi ve bir faaliyetin arzulanan etkisi ile gerçekleşen etkisi arasındaki ilişkidir.

Euro

Euro (simge: €; kod: EUR), 28 Avrupa Birliği ülkelerinden 18 tarafınından (Almanya, Avusturya, Belçika, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İrlanda, İspanya, İtalya, Kıbrıs, Letonya, Lüksemburg, Malta, Portekiz, Slovakya, Slovenya ile Yunanistan) kullanılan resmî para birimidir.

Euro, ABD dolarının ardından dünyada en büyük ikinci rezerv para ve en çok kullanılan ikinci para birimi konumundadır.Euro adı 16 Aralık 1995'te resmen kabul edildi. Euro, 1 Ocak 1999'da hesap birimi olarak dünya finans piyasalarına tanıtıldı ve 1:1 (ABD$1,1743) oranı ile ECU'nun yerini aldı. Euro madenî para ve banknotları 1 Ocak 2002'de dolaşıma girdi.

Euro Bonolar

Çıkaran ülkenin veya kuruluşun, kendi ulusal para birimi dışındaki bir para birimi üzerinden ihraç ettiği menkul kıymetlerdir.

Euro Dolarlar

Amerika Birleşik Devletleri dışındaki bankalarda veya ABD bankalarının yurtdışı şubelerinde tutulan ABD doları cinsinden mevduatları ifade etmek için kullanılır. Euro ifadesi, bu tür mevduatların büyük çoğunluğunun özellikle Batı Avrupa ülkelerindeki bankalarda tutulmasından kaynaklanır. Ancak, Asya ve benzeri diğer tüm ülkelerde tutulan ABD doları hesapları da bu adla anılır. Çok yoğun bir ikincil piyasa hacmine sahiptir.

EXW - İş yerinde teslim

"İş yerinde teslim-Ex Works" terimi, satıcının malları, kendi yerinde veya ismen belirlenmiş başkaca bir yerde (fabrika, depo, işyeri gibi) alıcının tasarrufuna bırakarak teslim etmesini ifade eder. EXW, satıcı açısından asgari yükümlülüğü temsil eder. FCA (Free Carrier - Taşıyıcıya masrafsız) uluslararası ticaret için daha uygunken, bu kural iç ticaret için uygundur.

Satıcı malları işletmesinde daha önce belirlenen tarihte alıcının emrine hazır tutarak alıcıya bildirir. Alıcı malları işletmeden teslim alarak ihracı için gerekli belgeleri hazırlar gümrük işlemlerini tamamlayarak malları kendi ülkesine ithal eder. Malların işletmede teslim edilmesinden itibaren malla ilgili bütün masraf ve risk alıcı tarafından karşılanır.

Faiz

Üretim faktörlerinden sermayenin elde ettiği getiridir. Diğer bir ifade ile paranın kullanım bedelidir.

Faiz Dışı Bütçe Dengesi

Bütçeden gerçekleştirilen faiz ödemeleri hariç tutularak ulaşılan bütçe dengesidir.

Faktoring

1) Kredili satış yapan firmaların bu satışlardan doğan alacak haklarını bankalara veya bu konuda uzmanlaşmış diğer finansman kuruluşlarına satmaları ve böylece fon sağlamaları. Bunun için faktöring şirketi, satıcı firma ile bir sözleşme imzalamakta ve bu anlaşmaya göre firma kredili olarak yapacağı bütün satışlar için faktoring şirketinin onayını almak zorunda kalmaktadır. Dolayısıyla firmanın faktöring şirketine danışmadan yaptığı kredili satışlardan doğacak alacakları faktoring şirketini bağlamaz. Bu işlemin müşteriye sağladığı başlıca avantaj, senet tahsili, defter tutulması, ödemelerin takibi gibi bürokratik işlerden sıyrılmak ve faktoring şirketinin sahip olduğu pazarlama imkanlarından yararlanmaktır. Faktoring şirketi ise sunduğu hizmetlerin karşılığında bir komisyon alır. Ticari banka kredilerinden yararlanamayan orta ve küçük ölçekli firmaların daha çok kullandığı bir finansman türüdür.

2) Yurtiçi ve yurtdışı piyasalar için mal ve hizmet satımı faaliyetinde bulunan firmaların mal ve hizmet satışından doğmuş ya da doğacak kısa süreli ticari alacak hakkını devretmesi karşılığında likit fon elde etmesi işlemidir. Bunun yanı sıra, firmalara vadeli satış bedellerini vadesinden önce tahsil etme imkanı sağlayan finans kuruluşlarına da ‘faktoring’ kuruluşları denilmektedir. Bu firmalar, vadeli satış yapmış şirketlerin fatura edilmiş alacaklarını peşin fakat iskontolu olarak satın alırlar ve vadesi geldiğinde alacağı kendileri tahsil ederler.

Faktoring Şirketi

Mal ve hizmet satışlarından doğmuş veya doğacak alacakları temellük ederek, tahsilini üstlenen, bu alacaklara karşılık ödemelerde bulunarak, finansman sağlayan şirketler

Fayda Maliyet Analizi

Bu analiz, yatırım projelerinin net cari değerini iskontolamak suretiyle, projenin maliyet ve faydasını değerlendirmeye yarayan bir tekniktir. Fayda-maliyet analizi ile, bir yatırım yapılıp yapılmayacağına karar verilir.

Fiktif Aktif

İşletme bilançosunda gösterilmekle beraber gerçek değer ifade etmeyen veya işletme bilançosunda uygunsuz olarak bir varlıkmış gibi gösterilen kalemler.

FED

Federal Rezerv Sistemi'nin kısaltması, Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası.

23 aralık 1913 yılında Kongre'nin çıkardığı bir yasayla kurulmuştur. Zamanla Federal Rezerv Sistemi'nin rolleri ve sorumlulukları genişletilmiş ve yapısında değişiklikler meydana gelmiştir. Merkezi Washington'da olan banka Amerikan Doları basımı ve dağıtımı yetkisini de elinde bulundurur.

Fesih

Devam etmekte olan bir hukuki ilişkiyi, tek taraflı olarak ve ileriye dönük olmak üzere sonlandıran bozucu yenilik doğurucu irade beyanı

Fırsat Maliyeti

1) Üretim unsurlarının bazı işlerde kullanılmasından dolayı, kaçırılan fırsatların oluşturacağı maliyettir.Fırsat maliyeti, herhangi bir malın üretimini bir birim artırmak için başka bir maldan vazgeçilmesi, feragatta bulunulması gereken mal ve/veya kazanç miktarıdır.

2)iktisadi bir seçim yapılırken vazgeçilmek zorunda kalınan ikinci en iyi alternatiftir.Fırsat maliyeti sadece üretim ile ilgili bir kavram değildir, tüketici açısından: "Tüketim kararlarında Fırsat Maliyeti" ve devlet açısından: "Kamu harcamalarında Fırsat Maliyeti" vardır

Fırsat maliyeti vazgeçme maliyeti veya alternatif maliyet olarak da adlandırılır.

Finansman Bonosu

İhraçcıların borçlu sıfatıyla düzenleyip Sermaye Piyasası kurulu kaydına alınmak suretiyle ihraç ederek sattıkları emre veya hamiline yazılı menkul kıymet niteliğindeki kıymetli evrak.

Fiyat İstikrarı

Para politikasının uzun dönemli temel amaçlarına (büyüme ve istihdam) yönelik olarak ekonomik birimlerin karar alma süreçlerinde etkili olmayacak ölçüde düşük ve istikrarlı bir enflasyon oranını ifade eder

Fiyat / Kazanç Oranı

Bilançoları değerlendirirken kullanılan bir rasyodur. Bir hissenin kazancının kaç katına satıldığını gösterir. Bir başka deyişle bir hisse senedinin dönem sonu kapanış fiyatının hisse başına düşen kazancına oranıdır. Hisse başına kazanç rakamı ise şirketin dönem net karının dönem sonu hisse sayısına bölünmesi ile bulunur.

F/K oranının izlenmesi ilgili hisse senedinin pahalı ya da ucuz olduğu konusunda fikir verir. Oranın düşük çıkması tercih edilen bir durumdur. İMKB'deki senetlerin F/K oranları dünya borsalarının oranlarının altındadır.

Fizibilite

1) Yapılabilirlik.

2) Fizibilite çalışması bir fikrin, bir işin yapılıp yapılmayacağı ile ilgili karar vermek amacıyla yapılan analizlerdir. Fizibilite çalışmaları işe başlamadan önce yapılır, başarıya ulaşmanın alternatif yolları analiz edilir, böylece iş planının temeli oluşturulur.

FOB

"Gemide Masrafsız - Free On Board" kuralı, satıcının malları belirlenen yükleme limanında, alıcı tarafından seçilen gemide veya bu şekilde teslim edilen malları temin ederek teslim etmesini ifade eder. Bu teslim şeklinde satıcı malları belirlenen tarihte ve yerde, alıcı tarafından temin edilen gemiye yüklemeyi gerçekleştirir. Mallar geminin küpeştesine (güvertesine) geçtikten sonra meydana gelebilecek her türlü hasar, kayıp ve masraflar Alıcının sorumluluğundadır. Satıcı ihracat için gerekli tüm belgeleri hazırlar ve malların gümrük işlemlerini tamamlayarak teslim eder.

Fon Akım Tablosu

Bu tablolar, şirketin fon tutarlarının akışını ayrıntılı olarak düzenleyen standart tablolardır. Şirketin iki dönem arasındaki yönetimsel ve finansman politikalarının mali tablolara yansımasının daha rahat anlaşılmasını sağlarlar.

Forfaiting

1) Latincede alacak hakkının kayıtsız ve şartsız olarak teslim edilmesi anlamındadır. Vadeli mal ve hizmet ihracatından doğan ve belirli bir ödeme planına bağlı olarak tahsil edilecek olan alacakların daha önce bu hakkı elinde bulunduranlara rücu edilmeksizin (kayıtsız şartsız ve vazgeçilmez olarak), bir banka veya bu alanda uzmanlaşmış bir finans kuruluşu (forfaiter) tarafından satın alınarak iskonto edilmesidir. Uygulamada forfaiting işlemi yatırım mallarını kapsamaktadır. 1950’li yıllarda ABD ve Avrupalı ülkelerin SSCB ile dış ticaretlerinde doğdu. Uzak Doğu ve Latin Amerika ülkelerinde yaygınlaştı.

2) Özellikle mal ve hizmet ihracatından doğan ve belirli bir ödeme planına göre tahsil edilebilecek olan alacakların bir banka ya da bu alanda uzmanlaşmış bir finans kurumu tarafından satın alınmasıdır. Uzun vadeli ve kredili ihracat - ithalat işlemlerine yönelik bir finans aracı olup, genellikle yatırım malları için kullanılmaktadır.

Forward

İleri tarihli işlemler anlamındadır. Belli bir kıymetin önceden belirlenmiş bir fiyattan yine önceden belirlenmiş bir tarihte teslim edilmesini öngörür. İşlemler, genellikle organize piyasalarda değil, alıcı ve satıcının karşı karşıya gelmesi ile tarafların ihtiyaçları doğrultusunda gerçekleştirilir. Döviz, menkul kıymet, mal gibi alım-satıma konu araç üzerinden düzenlenebilen bu tür kontratlar fiyat riskini bertaraf etmenin yanısıra spekülatif amaçlara da yönelik olabilir.

Franchise

1) Ortak işletmecilik, mümessillik, bir markanın isim hakkının alınması, bir üretici ya da hizmet sunucu ile bir kuruluş arasında, ürün ya da hizmetin genellikle sınırları belirlenmiş bir yörede pazarlanması yolunda varılan anlaşma

2) Sözleşmeye dayalı, direkt bütünleşmiş bir pazarlama sistemidir. Bu sistemde bilgi birikimi (know-how) ve markanın imtiyaz hakkı sahibi, belirli süre, koşul ve sınırları kapsayan anlaşmayla bağımsız yatırımcılara sistemini ve markasını kullandırır.

Future

İleri tarihli işlemler anlamındadır. Belli bir kıymetin önceden belirlenmiş bir fiyattan yine önceden belirlenmiş bir tarihte teslim edilmesini öngörür. Forward piyasalardan farkı, organize piyasalarda standartlaştırılmış (bir kontratın miktarı, kontratların piyasaya çıkış tarihleri, marjin adı altında bir teminat sistemine sahip olunması gibi) kontratlar üzerinden işlem görmesidir. Spekülatif amaçlı yapıldığında, teorik olarak sonsuz kar ve zarar ihtimali vardır.

Gabin

1) Alışverişte satın alınan mala ödenen karşılığın, malın değerinden çok fazla olması, alışverişte hile yapma.

2) Edimler arasında açık oransızlık. Bir sözleşmede tarafların karşılıklı edimleri arasında açık bir orantısızlık bulunmasıdır. Karşı tarafın özel durumundan aşırı faydalanma olarak da nitelenebilir

Gayri Kabili Rücu Akreditif

Dönülemez Akreditif. Lehdarın, amir ve muhabir bankaların her birinin onayı alınmadan iptal edilemez ve değiştirilemez akreditif türüdür. Akreditif metninde akreditifin dönülebilir veya dönülemez olduğu belirtilmemiş ise dönülemez olarak kabul edilmektedir. Birbirini iyi tanımayan taraflar arasında kullanılır.

Gayrimenkul

Taşınmaz. Bir yerden bir yere taşınması olanaksız (taşınmaz) mal.

Bir eşya hukuku terimi olan gayrimenkul, genellikle ekonomik bir terim olarak kullanılmaktadır. Arsa, arazi, bina, apartman, işyeri, konut, fabrika ve benzeri değerlerin genel adı olarak kullanılmaktadır.

Gayrimenkul Sertifikası

İhraççıların bedellerini inşa edilecek veya edilmekte olan gayrimenkul projelerinin finansmanında kullanılmak üzere ihraç ettikleri hamiline yazılı menkul kıymettir

Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları

Sermaye piyasası kanunu çerçevesinde, SPK tarafından düzenlenen gayrimenkul yatırım ortaklıkları, gayrimenkullere, gayrimenkule dayalı projelere ve gayrimenkullere dayalı sermaye piyasası araçlarına yatırım yapmak suretiyle faaliyet gösteren özel bir portföy yönetim şirketidir

Gayrisafi Milli Harcama

Bir ülkede belirli bir dönem içinde tüketilen mal ve hizmet miktarıyla gerçekleştirilen yatırımlardır. Bu değerden vasıtalı vergiler düşüldüğünde, ülke harcamaları bulunur.

Gayrisafi Milli Hasıla

GSMH (Gayri Safi Millî Hasıla) bir yıl içerisinde bir ülkede ve aynı zamanda ülke vatandaşlarının yurtdışında faaliyet gösteren kuruluşlarda çalışarak ürettiği malların ve verdiği hizmetlerin belli bir para birimi karşılığındaki değerinin toplamıdır. Başka bir deyişle, bir ülke adına, bir yılda üretilen katma değerdir. Vatandaşlık ayrımının yapılması ile (GSYİH) Gayrisafi Yurtiçi Hasıla tanımından ayrılmaktadır.GSYİH, o ülkede faaliyet gösteren yabancı ülke yurttaşlarının ürettiği nihai mal ve hizmetleri de kapsar.

Başka bir deyişle gayri safi millî hasıla (GSMH), bir ülkenin yurt dışında çalışan vatandaşlarının ülkeye gönderdikleri faktör gelirlerinin GSYİH’ya eklenip, ülkede çalışan yabancıların kendi ülkelerine gönderdikleri faktör gelirlerinin GSYİH’dan düşülmesi ile elde edilen değerdir.

Gayrisafi Milli Yatırım

Belirli bir dönemde bir ekonomi veya bir firmada yapılan yatırım giderlerinin tümüne verilen addır. Bu harcamalara, eskiyen veya aşınan yatırımlar için yapılan harcamalarda dahildir.

Gelir Tablosu

Gelir tablosu, işletmenin belli bir dönemde elde ettiği tüm gelirler ile aynı dönemde katlandığı bütün maliyet ve giderleri ve bunların sonucunda işletmenin elde ettiği dönem net kârı veya zararını gösteren bir tablodur. Gelir tablosu mali tablolar ilkelerine uygun tek düzen formlar şeklinde hazırlanır.

Gelir Vergisi

Gerçek kişilerin genellikle bir yıl gibi belirli bir dönem içerisinde elde ettikleri net gelirlerden alınan vergidir. Bu vergi alınırken, yükümlünün kişisel veya ailesel pozisyonu gözönüne alınır.

Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri

Muhasebe standartlarına uyumla ilgili olarak mesleki kuruluşların ya da organların kabul ettiği ve muhasebenin dayandığı genel prensipler.

Gider Vergisi

Servetin veya gelirin harcanması nedeniyle alınan vergi. Başlıca iki gruba ayrılır. Birincisi iktisadi ve hukuki muamele vergileridir. Bu grupta yer alan iktisadi muamele vergileri; üretim, tüketim ve el değiştirme nedenleriyle yapılan harcamalar üzerinden alınan vergilerdir.

Gizli İşsizlik

Ekonomide çalışıyor görünmesine rağmen, üretime hiçbir katkısı olmayan işçilerin yarattığı durumdur. Nedeni, sermaye ve organizasyon eksikliğidir. Azgelişmiş ülkelerde, kişileri tam olarak verimli çalıştıracak koşullar bulunmadığından sürekli olarak gizli işsizlik vardır.

Gizli Vergi

İrünün fiyatına dahil olan vergi. Katma değer vergisi hariç, hemen hemen bütün dolaylı vergiler gizli vergi kapsamında düşünülebilir.

Götürü Vergi

Vergi mükelleflerinin durumu ve gerçek matrah dikkate alınmadan genel bir takdirle, yasal ölçütlerle saptanmış vergi; gelir ve kazancın değerine bağlı olmadan sabit bir matrah üzerinden alınan vergi. Bu yöntemde defter tutma yükümlülüğü yoktur. Ancak mükellef zarar da etse belirlenen vergiyi ödemek zorundadır.

Gözlem

Gözlem, denetçinin kurum/ kuruluş faaliyetlerine tanıklığıdır. Diğer denetim tekniklerinin etkin olarak uygulanması gözlemlerin iyi yapılmasına bağlıdır. Gözlem fiziki incelemeden farklıdır. Fiziki inceleme bir varlığın sayılmasını veya incelenmesini kapsarken, gözlem, faaliyetlerin kim tarafından nasıl ve ne zaman yapıldığının anlaşılmasına yöneliktir.

Gümrük Beyanı

Belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde eşyanın bir gümrük rejimine tabi tutulması talebinde bulunulmasıdır.

Gümrük Birliği

Gümrük birliği anlaşmaya varmış ülkelerin kendi aralarında gümrükleri kaldırdığı ortak dış gümrük tarifesi uyguladığı serbest ticaret alanıdır. Malların serbest dolaşımını engelleyici her tür kısıtlama ve korumacı engel gümrük birliği uygulanan ülkeler arasında ortadan kalkar.

Gümrük birliği oluşturmanın başlıca nedenleri, genelde ekonomik verimliliği ve etkinliği arttırmak ve ortak ülkeler arasında daha sıkı bir politik ya da kültürel bağlar oluşturmaktır. Gümrük birliği ekonomik entegrasyonun bir ayağıdır..

Gümrük Vergisi

Gümrük vergisi, dış ticaret yapan iki veya daha fazla ülke arasında ve hizmetlerin ülkeye girişlerinde o ülke ekonomisinin aldığı vergidir. Bir ülke başka ülkeye ihracat yaptığında karşı ülke malın ülkeye girişinde gümrük vergisi adında belli oranlarda ve mal çeşidine göre çeşitlenmiş para alır.

Günlük Defter

Günlük Defter (Yevmiye Defteri) ticari işlemlerin belgelere dayanarak tarih sırası ile, maddeler halinde kaydedildiği defterdir. Yevmiye defterine yapılan her kayıt mutlaka bir belgeye dayanmalıdır. Muhasebede belgesi olmayan hiçbir işlem kaydedilemez. Yevmiye defterine ilk olarak yeni işe başlayan işletmelerde açılış bilançosu, eskiden beri işe devam eden işletmelerde önceki dönem sonu bilançosunda yer alan bilgiler esas alınarak açılış kaydı yapılır.

Güven Aralığı

Doğru rakamın, belli bir güvenlik derecesiyle bir değer dizisi içinde bulunduğunu ifade eder. Güven aralığı, örneklem istatistiğinin(örneklem ortalaması gibi) hem altına hem de üstene kadar uzanan bir bölgedir. Populasyon parametresi (populasyon ortalaması gibi) çok büyük olasılıkla bu aralığa düşer. Populasyon parametresinin bu aralığın dışına düşme olasılığı çok düşüktür.

Haciz

Borçlunun, borcunu kendi arzusu ile ödememesi durumunda, alacaklının talebiyle, borçlunun (borca yetecek miktardaki) mal ve haklarına devlet aracılığıyla (icra dairesi tarafından) el konulması

Halka Açık Anonim Ortaklık

Hisse senetleri halka arz edilmiş olan veya halka arz edilmiş sayılan anonim ortaklıklardır. Pay sahibi sayısı beş yüzü aşan anonim ortaklıkların payları halka arz olunmuş sayılır.

Halka Arz

Sermaye piyasası araçlarının satın alınması için her türlü yoldan halka çağrıda bulunulmasını; halkın bir anonim ortaklığa katılmaya veya kurucu olmaya davet edilmesini; hisse senetlerinin borsalar veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda devamlı işlem görmesini; halka açık anonim ortaklıkların sermaye artırımları dolayısıyla paylarının veya hisse senetlerinin satışını ifade eder

Hazır Değerler

Nakit olarak elde ve bankada tutulan varlıklar ile istenildiği zaman değer kaybına uğramadan paraya çevirme imkanı bulunan menkul kıymetler haricindeki varlıkları ifade eder.

Hazine Bonosu

İhraç edildikleri tarih itibarıyla vadeleri bir yıldan kısa olan (364 güne kadar) Devlet iç borçlanma senetleri.Hazine tarafindan vadesi 1 yıldan kısa süreli olarak çıkarılan ve iskontolu olarak işlem gören borçlanma senetleridir.

Hedging

1)Fiyat dalgalanmalarının yol açtığı zarar riskini azaltma yöntemi; birbirinin aynı ya da çok benzer malları eşit miktarlara ayırarak iki farklı piyasada aynı anda satma ya da satın alma işlemi. Geniş anlamıyla her çeşit piyasada alım-satım yapan müteşebbislerin ve üreticilerin fiyat değişmelerinden dolayı uğrayacakları zararı karşılamak için başvurdukları yöntemdir. Bir tahıl tüccarının buğday satın alması ve aynı anda aynı miktarda buğdayı ileride teslim etmek üzere satması gibi. Tüccar böylece riski, fiyat hareketlerini tahmin etme becerisine güvendiği bir spekülatöre aktararak kendini fiyat değişikliğinin yol açtığı zarara karşı korumuş olur.

2) Riski azaltma, kur riskine karşı korunma, kur farklarına karşı korunmak için döviz piyasalarında uygulanan yöntem.

Hesaben Saklama

Kıymetlerin elektronik ortamda hesaben saklanmasını ifade eder. Örneğin Hazine ihalesinden alınan kıymetler, katılımcılar tarafından fiziki olarak talep edilebileceği gibi (bu kıymetler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından bastırılmaktadır) makbuz karşılığı elektronik ortamda katılımcıların hesabına da aktarılabilmektedir. Şahıslar da, makbuz karşılığı kıymetlerini hesaben saklatabilmektedirler. Fiziki olarak elde bulunan bir kıymetin, sonradan bir hesaba yatırılması da kıymeti bu forma sokmaktadır.

Hiperenflasyon

Fiyat genel düzeyinin sürekli olarak çok hızlı bir biçimde yükselmesidir. Hiperenflasyon paranın el değiştirme hızını yükseltir ve parasal tasarrufların değerini ortadan kaldırır. Bu dönemlerde kredi ve banknot hacmi çok hızlı bir şekilde artar.

Hisse Senetleri (Pay Senetleri)

Anonim ortaklıklar tarafından ihraç edilen, şirket sermayesine katılımı temsil eden, yasal şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmiş kıymetli evraklardır.

IBRD Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (International Bank for Reconstruction and Development)

BM sistemi içinde yer alan uluslararası finans kuruluşlarından biridir. IBRD, Dünya Bankası’nın ana borç veren kuruluşdur.1944 yılında Bretton Woods Anlaşması'nda Uluslararası Para Fonu ile birlikte kurulmuştur. Savaşın ekonomik çöküntülerini gidermek ve ekonomik kalkınmayı sağlamak amacıyla kurulmuş, 1947'de BM'ye bağlanmış, aynı yıl da Türkiye üye olmuştur. Merkezi Washington'dadır.

Kişi başına geliri nispeten yüksek olan kalkınmakta olan ülkelere borç vermektedir. IBRD tarafından verilen krediler; otoyollar, okul, hastane gibi altyapı yatırımlarına ve hükümetlerin ülke ekonomilerinin işleyişini geliştirmek üzere hazırladıkları programlara yöneliktir.

ICSID

Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıkları Çözüm Merkezi (ICSID - International Centre for Settlement of Investment Disputes), 1965 yılında kurulmuştur. Merkez, arabuluculuk ve hakemlik davalarına bakan bir organdır. Tahkim ve Uzlaşma Panellerine ilişkin kurallar geliştirmekte, uzlaştırma komisyonu olarak iş görmektedir. Türkiye bu kuruma 1987 yılında katılmıştır.

İç Borç

Devletin ülke sınırları içinde kişi ve kurumlara ulusal para cinsinden olan borçlarını kapsamaktadır. Bu borçlanmanın iktisadi niteliği, satın alma gücünün özel ve kamusal kesimler arasında el değiştirmesidir. İç borçlanmada ülkenin kullanabileceği kaynaklara bir ek söz konusu olmamaktadır. İç borçlanma; niteliğine göre kısa-uzun vadeli, teminatlı-teminatsız ve zorunlu-gönüllü olarak farklı şekilde gruplanabilmektedir.

İç Denetim

1) Kurum bünyesinde bulunan ve kurum yönetimi tarafından olası yolsuzlukları, hataları ve verimsiz uygulamaları en aza indirmek amacıyla kurumun sistemlerini ve prosedürlerini kontrol etmek ve değerlendirmek üzere görevli bulunan birim (veya faaliyet). İç denetim örgüt içinde bağımsız olmalı ve doğrudan yönetime rapor vermelidir.

2) İç denetim, bir durumun faaliyetlerini geliştirmek ve onlara değer katmak amacını güden bağımsız ve objektif bir güvence ve danışmanlık faaliyetidir.

İç Kontrol

İç kontrol, idarenin amaçlarına, belirlenmiş politikalara ve mevzuata uygun olarak faaliyetlerin etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde yürütülmesini, varlık ve kaynakların korunmasını, muhasebe kayıtlarının doğru ve tam olarak tutulmasını, mali bilgi ve yönetim bilgisinin zamanında ve güvenilir olarak üretilmesini sağlamak üzere idare tarafından oluşturulan organizasyon, yöntem ve süreçle iç denetimi kapsayan mali ve diğer kontroller bütünüdür

İç kontrol, makul bir güvence sağlamak üzere tasarlanmış ve kurumun genelini etkileyen bütünleşmiş, yönetimi, idare süreçlerini, stratejiyi ve kurumun diğer faaliyetlerini kapsayan tüm kontrolleri ifade eden bir süreçtir.

İç Kontrol Sistemi

Yönetsel politikalara uygunluk da dahil olmaküzere işlerin düzenli ve etkin yürütülmesi,varlıkların korunması, hata, hile ve usulsüzlüklerin belirlenmesi ve önlenmesi muhasebe kayıtlarının doğru ve eksiksiz olması ve mali bilgilerin güvenilir olarak zamanında derlenmesi amacıyla kuruluşta uygulanan organizasyon planı ile bunlara ilişkin tüm yöntemler.

IDA

Uluslararası Kalkınma Birliği (IDA - International Development Association)

1960 yılında kurulmuştur. Kişi başına gelir bakımından yoksulluk çizgisinin altında kalan ülkelere kredi açmaktadır. Bu ülkelere genel olarak sıfır faizli ve 35-40 yıl vadeli kredi kullandırmaktadır. Türkiye IDA'ya 1960 yılında katılmıştır.

IFC

Uluslararası Finans Kurumu (IFC - International Finance Corporation)

1956 yılında kurulmuştur. Bu parça, gelişmekte olan ülkelerde özel sektöre kredi açmak ve özel sektörün gelişmesini sağlamak ile görevlidir. Türkiye, bu kuruma kurulduğu yıl katılmıştır.

İflas

Borcunu ödemeyen veya ödemelerini tatil eden borçlu hakkında yapılan takip sonucunda, mahkeme ararı ile tespit ve ilan edilen durum

İhale

1) İş, mal vb.ni birçok istekli arasından en uygun şartlarla kabul edene verme, eksiltme veya artırma.

2) İhale, İngilizce “auction” auctio kökünden gelmekte olup kelime anlamı artış demektir. Piyasa ekonomilerinde, çeşitli mal ve finansal değerlerin kişi veya kurumlara tahsis yöntemlerinden birisidir. Özellikle, ihaleye konu olacak malın sabit veya doğrudan belirlenebilir bir fiyatı yoksa ya da malın satıcısı, malın piyasa fiyatı konusunda emin değilse ihale yöntemi ile satım tam rekabet koşulları altında bu belirsizliği ortadan kaldırır.

İhracat

Bir ülkenin ürettiği malları başka bir ülkeye veya ülkelere satması, dış satım. Makroekonomik açıdan ihracat, toplam talebin bir parçasıdır. İhracat, gerçekleştiren ülke açısından alacak doğurduğu için ödemeler bilançosunun alacak tarafına yazılır.

<

İhracat Kısıtlamaları

1) Temel madde fiyatlarının dünya piyasalarında düşmesini önlemek için ihracatçı ülkelerin ihracat miktarına getirdiği kısıtlamalardır.Ürünün bol olduğu dönemlerde arz artarken talep aynı miktarda artmayacağından fiyatlar dünya piyasalarında düşmeye başlayacaktır. İhracatçı ülke hükümeti bu durumda söz konusu ihraç ürününü imha ederek veya ihracatına vergi koyarak kısıtlama yoluna gider.

2) Bakanlar Kurulu, kamu ahlakı, kamu düzeni, kamu güvenliği, insan, hayvan ve bitki sağlık ve hayatlarının korunması, sanatsal, tarihi veya arkeolojik değeri olan ulusal hazinelerin korunması, fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması gerekçeleri ile eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasına yasaklama veya kısıtlamalar koyabilir.

İhracat Kotaları

Dünya bazında bir mala olan talebin, arzdan daha az olmasından dolayı fiyatın belirli bir seviyenin altına düşmemesi için malı üreten ülkelerin yaptıkları anlaşma çerçevesinde belirledikleri, ihracatı kısıtlayıcı önlemlerdir.

İhracat Kredisi

Amacı ihracatı özendirmek ve kolaylaştırmak olan bir kredi türüdür. Kapsamına merkez bankası ve ticari bankaların kaynakları tarafından finanse edilen düşük faizli ihracat reeskont kredileri ile çeşitli özel fonlardan ihracatın desteklenmesi için sağlanan krediler girer. İhracat kredisi bir çeşit kabul kredisidir. İhracatçıya ihraç mallarının belli bir oranına kadar banka üzerinde poliçe çekme yetkisi verir. İhracatçı bu yolla aracı banka tarafından kabul edilen poliçeyi kolaylıkla iskonto ettirerek ihracat bedelini tahsil etme imkanına sahip olur.

İhracat Primi

İhracat primi, ihracatı teşvik yolarından biridir. Devletin, ihraç edilecek malın ucuzlatılması için yaptığı parasal yardım olarak ifade edilmektedir.

İhracat Teşviki

İhracat gelirlerinin artmasını sağlamak amacıyla hükümetlerce alınan ihracatı özendirici önlemler. İhracata yönelik üretime sağlanan vergi muafiyeti ve vergi indirimleri, ihracatta vergi iadesi, düşük faizli ihracat kredisi, primler, paranın değerinin düşürülmesi, ihracat geliri dövizlerin bir bölümünün ihracatçı firma tarafından kullanılmak üzere yurt dışında tutulması imkanını tanınması, belli malların ihracatına katlı kur uygulanması ve ihracat sigortası gibi önlemlerdir. GATT, haksız rekabet yarattığı gerekçesiyle ihracat teşviklerine karşı çıkmaktadır.

İhracat Vergileri

1) İhracat vergileri, devletin kendisine gelir sağlamak için ihraç mallar üzerinden aldığı vergilerdir. 19. Yüzyılın başlarında kullanılmaya başlanan bu uygulama, günümüzde kullanılmamaktadır.

2) Eşyanın ihracatıyla ilgili olarak alınması gereken gümrük vergilerini ve gümrük vergisine eş etkili bütün mali yüklerdir

İhracatçı

İhraç edeceği mala göre ilgili İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğine üye olan, vergi numarasına sahip gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişilik statüsüne sahip olmamakla birlikte yürürlükteki mevzuat hükümlerine istinaden hukuki tasarruf yapma yetkisi tanınan ortaklıkları.

İhraç Tutarı

Her bir menkul kıymetin satış fiyatı ile nominal tutarının çarpılması suretiyle hesaplanan değerdir.

İhtiyat Akçesi

Yedek akçe; bir işletmede elde edilen dönem sonu karının, kar payı olarak dağıtılmayan, kanun veya sözleşmeler gereği alıkonan, bilançoda çeşitli amaçlarla ayrılmış olarak ayrı kalemlerde gösterilen kısmıdır. Zorunlu yedek akçeler ve isteğe bağlı yedek akçeler olmak üzere iki çeşittir. Zorunlu yedek akçeler, ana sermayenin bütünlenmesine yardım amacıyla ticaret kanununa göre ayrılması zorunlu kılınan yedek akçelerdir. İsteğe bağlı yedek akçeler ise kanuni olarak zorunlu tutulmayan ancak işletme genel kurulu tarafından şirketin sürekli gelişmesini veya her yıl istikrarlı kar payları dağıtılmasını sağlamak amacıyla gerekli görüldüğünde ayrılmasına karar verilen yedek akçelerdir.

İkame

1) Yerine koyma, yerine kullanma.

2) Yerine konulan, yerine geçen.

İkame Etkisi

Belirli bir malın fiyatında meydana gelen düşme sonucu, fiyatı düşen malın diğer mallar karşısındaki nisbi ucuzluğu karşısında, talepte olan değişimdir.

İkincil Piyasa

(Secondary Market / Sekundärmarkt)

İhraçtan menkul kıymet alanlar, bunları tekrar paraya çevirmek istediklerinde, hissede hiçbir zaman tahvillerde ise vadeden önce ihraççıya müracaat edemezler. İkincil piyasa, menkul kıymetlerin ilk ihraçları sonrası işlem gördükleri ve bu menkul kıymetlerin paraya çevrilmesini sağlayan piyasadır.

İkincil piyasalar teşkilatlı ise menkul kıymet borsaları değilse tezgah üstü (over the counter) olarak adlandırılır . Bu piyasalar menkul kıymetin likiditesini arttırarak birincil piyasaya talep yaratır ve gelişmesini sağlar.

IMF (Uluslar arası Para Fonu)

Uluslararası Para Fonu ya da daha çok bilinen kısaltmasıyla IMF (International Monetary Fund), küresel finansal düzeni takip etmek, borsa, döviz kurları, ödeme planları gibi konularda denetim ve organizasyon yapmak, aynı zamanda teknik ve finansal destek sağlamak gibi görevleri bulunan uluslararası bir organizasyondur.

1944 yılında ABD'nin New Hampshire eyaletindeki Bretton Woods'da kurulan ve 1947'de fiilen çalışmaya başlayan milletlerarası ekonomik meselelerle uğraşan bir teşkilattır. IMF "küresel para işbirliği, finansal istikrarı sağlamak, uluslararası ticareti kolaylaştırmak, yüksek istihdam ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi teşvik, ve dünya çapında yoksulluğu azaltmayı teşvik etmek için çalışan, 188 ülkenin üye olduğu organizasyondur. Kuruluşun belirtilen hedeflerinde, ödemeler dengesi ihtiyaçlarını karşılamak için üye ülkelerin mali kaynaklarını kullanılabilir hale de getirmekte dahil olmak üzere uluslararası ekonomik işbirliği, uluslararası ticaret, istihdam ve döviz kuru istikrarını teşvik edilmesi olarak tanımlanmaktadır. IMF'nin merkezi ABD'de, Washington, DC'de bulunmaktadır.

İstatistik

Yığın olaylarını inceleyen ve bunlara ilişkin genel bağıntıları belirtmeye çalışan bir bilimdir. Çok sayıda dış etkene bağlı nesne, varlık ya da olayların sayısal dökümü yapılabilen özelliklerini, incelemeye yarayan bir teknik ya da yöntem kümesidir. Yığın olayların belli amaçlarla gözlemlenmesi sonucu elde edilen verilerin sayısal biçimde işlenmesini sağlayarak, sözkonusu olayların oluşturduğu yığınların bilimsel bir şekilde incelenmesinde kullanılan teknik ve yöntemler bilimidir. Çağdaş anlamda istatistik kısaca “Bilimsel karar ile bilimsel eyleme ışık tutan teknik” diye tanımlanabilir.

İstihdam

İş verme, iş gücünün ekonomik faaliyet alanlarında çalıştırılması. Tam istihdam, işsizliğin asgari düzeye düşürülmesini ifade eder. Eksik istihdam ise iş gücünün bir bölümünün işsiz olduğu durumdur.

İşletim Maliyeti

Malzemenin kullanım süresi boyunca işletim maliyeti ile tamir bakım maliyeti toplamından hizmet dışı bırakılma anındaki hurda bedelinin düşülmesi ile elde edilen maliyettir.

İşletme

Tarım, sanayi, ticaret, bankacılık vb. iş alanlarında, kâr amacıyla bir sermaye yatırılarak kurulan kurum

İtfa

1) İç borç geri ödeme, rehinden kurtarma, kefaret, ödeme, geri satın alma.

2) Anonim şirket hisse senetlerinin itibari değerlerinin şirket temettülerinden ayrılan fonun kullanılarak pay sahiplerine ödenmesi.

3) Borcun borçlu tarafından bir defada veya belirli dönemlerde yapılan ödemelerle ortadan kaldırılması işlemi.

İthal İkamesi

İthal ikamesi, daha önce yurtdışından ithal edilen mal ve hizmetlerin yavaş yavaş ülke içerisinde üretilmeye başlanmasıdır. Ithal ikamesi ile toplam arz da bulunan ithalat payıda azalır. Ithalat ikamesi, genellikle tüketim malları üretimi, ara malları üretimi ve yatırım malları üretimi olaarak gerçekleştirilir.

İthalat

İthalat ya da dışalım, yurtdışında üretilmiş malların, ülkedeki alıcılar tarafından satın alınmasıdır. Dışalım da denir. İhracatın karşıtıdır ve onunla birlikte bir ülkenin dış ticaret dengesini oluşturur. İthalat, özel ya da tüzel kişilerce, kamu iktisadi kuruluşları ya da devlet tarafından doğrudan yapılabilir.

İthalat Kotaları

İthalat kotaları yapılacak ithalatın devlet tarafından alınan önlemler ile sınırlandırılmaya çalışılmasıdır. Eğer bu sınırlandırma, bir kişi veya ülkeye yönelik değilse global kota'dır.

İthalat Vergileri

Eşyanın ithalatıyla ilgili olarak alınması gereken gümrük vergilerini ve gümrük vergisine eş etkili bütün mali yükleridir.

Joint Venture

Joint Venture, ortak girişim olarak tanımlanabilir.

2 ya da daha fazla tüzel kişinin bir araya gelerek, kararlaştırdıkları belirli bir yatırım projesi için birlikte hareket etmek için oluşturdukları ortak işletme yapısına, joint venture denir.

Kabili Rücu Akreditif

Akreditifi açan banka tarafından her an iptal edilebilen akreditiftir.

Kabul Kredili Ödeme

Mal bedelinin belli bir vadede ödenmesini taahhüt eden ve bu ödemeye bir poliçenin araç olduğu ödeme şeklidir. Diğer ifadeyle kabul kredisi satılan malın bedelinin bir poliçeye bağlandığı vadede satıcıya ödendiği bir ödeme şeklidir.

Kaldıraç Oranı (Leverage)

Borcun öz sermayeye ya da toplam sermayeye oranıdır. Kaldıraç oranları, işletmenin kaynak yapısını gösterir ve işletmenin varlıklarının hangi kaynaklarla ne oranlarda karşılandığının görülmesini sağlar. Bu oranlar ile işletmenin uzun vadeli borçlarını ödeme gücü gibi mali yapısının durumu hakkında bilgi edinir.

Kambiyo

Ödeme vasıtalarının ülkeye girmesi çıkması ve yabancı ödeme araçlarının (döviz) ülke içinde kullanılmasını düzenleyen kurallar; para ya da para yerine geçen altın veya senet gibi menkul değerlerin birbirleriyle değiştirilmesine ilişkin işlemler. Çeşitli ülkelerin paralarının birbirlerine ilişkin kambiyo işlemleri, değişik esaslara göre düzenlenebilen kur sistemleri aracılığıyla yürütülür

Kambio Senedi

Kambiyo senedi, ticaret hukukunda, kıymetli evrakın bir alt türü olarak incelenen senetlerdir. Türk Ticaret Kanunu'na göre kambiyo senetleri, poliçe, bono ve çektir. Diğer kıymetli evraklardan ayrılan en önemli özelliklerinden biri, kambiyo senetlerinin tedavül, yani el değiştirme, devredilebilme kabiliyetlerinin çok yüksek oluşudur. Bu hususu sebebiyle kambiyo senetleri ticari ilişkilerde vazgeçilmez bir kredi ve ödeme aracıdır. Tedavül kolaylığının en önemli sebeplerinden biri, kambiyo senedinin tarafların gerçek amacı olan temel hukuki ilişkiden (örn. satım sözleşmesi) bağımsız olmasıdır.

Kamu Gelirleri

Devletin kamu harcamalarını karşılamak amacıyla kanunlarına dayanılarak topladığı vergi, resim, harç, fon kesintisi, pay veya benzeri gelirler, faiz, zam ve ceza gelirleri, taşınır ve taşınmazlardan elde edilen her türlü gelirler ile hizmet karşılığı elde edilen gelirler, borçlanma araçlarının primli satışı suretiyle elde edilen gelirler, sosyal güvenlik primi kesintileri, alınan bağış ve yardımlar ile diğer gelirlerin toplamını ifade eder

Kamu Giderleri

Kanunlarına dayanılarak yaptırılan iş, alınan mal ve hizmet bedelleri, sosyal güvenlik katkı payları, iç ve dış borç faizleri, borçlanma genel giderleri, borçlanma araçlarının iskontolu satışından doğan farklar, ekonomik, malî ve sosyal transferler, verilen bağış ve yardımlar ile diğer giderler. Kamu kesiminin belirli bir dönemde yapmış olduğu mal ve hizmet satınalma yönündeki harcamaların tümüdür.

Kamu Maliyesi

1) Gelirlerin toplanması, harcamaların yapılması, açıkların finansmanı, kamunun varlık ve borçları ile diğer yükümlülüklerinin yönetimini kapsar

2) Devlet faaliyetlerinin ekonomik ve mali yönlerini neden ve sonuçlarıyla inceleyen ve bunlardan kaynaklanan sorunların çözüm yollarını araştıran bilim dalı. Temel konusu kamu gelirleri ve kamu harcamalarıdır.

Kanuni Yedek Akçe

Anonim şirketlerin ana sermayenin sürekliliğine yardım amacıyla , ayırmak zorunda oldukları meblağdır. Bu meblağ şirketlerin yıl sonu net karlarının %5 idir.

Kapasite Kullanımı

Kapasite kullanımı, kullanılabilir kapasitenin, fiilen kullanılan kapasiteye oranlaması olarak ifade edilir

Kapasite kullanımı ekonomide, bir ulustan bir işletme ölçüsüne kadar, kendi kurulu üretim kapasitesinin aslında ne kadarını kullandığını anlatmak için kullanılan bir kavramdır. Piyasa talebi artarsa, kapasite kullanımı da artacaktır. Aynı şekilde talep azaldığında, kapasite kullanımı da azalacaktır. Bu nedenle ekonomistler ve bankerler, enflasyon baskısı işaretleri için sıklıkla kapasite kullanımı göstergelerini izler.

Kapitalizm

1) Sermayedarlık. Üretim araçları sahipliğinin özel kişilere ait olduğu ekonomik sistemdir. Bireylere, ekonomik hayatın başlıca unsuru gözüyle bakar.

2) Kapitalizm, özel mülkiyetin, üretim araçlarının büyük bölümüne sahip olduğu ve işlettiği; yatırım, gelir dağılımı, üretim, mal ve hizmet fiyatlarının arz ve talebin buluştuğu piyasa ekonomisi tarafından belirlendiği sosyal ve ekonomik sistemdir. Bu sistemde genellikle bireylerin ya da grupların oluşturduğu tüzel kişiliklerin ya da şirketlerin emek, yer, üretim aracı ve para ticareti yapabilmeye hakkı vardır. 1400'lü yıllarda Avrupa'da başlamış, 19. Yüzyılda başlayan Sanayi Devrimi ile şekillenmiştir. 1873 ve 1929 yılları arasında bir dizi ekonomik panik, çöküntü ve gerileme yaşanmışsa da bu yıllar modern refah devletinin doğduğu dönem olmuştur.

Kâr Dağıtım Tablosu

Kâr dağıtım tablosu, işletmenin dönem kârının dağıtım biçimini gösteren tablodur.

Kâr Maksimizasyonu

Belli bir üretimi en az maliyetle veya en yüksek üretimi en az maliyetle gerçekleştirme amacına kâr maksimizasyonu denilmektedir.

Kâr Marjları

Brüt, faaliyet, ve net kâr rakamlarına bakılır. Ne kadar yüksekse o kadar iyidir. Ayrıca, nakit çıkış gerektirmeyen kalemlere faaliyet karı ilave ederek Vergi, Finansman gideri, Amortisman öncesi Kar (VFAÖK) marjına da bakarak gerçekte şirket operasyonlarından ne kadar kâr elde edildiğini gösterir.

Kâr Ve Zarar Ortaklığı Belgesi

En az 3 ay en çok 7 yıl vadeli olarak ihraç edilebilen araçlardır. Kâr garantisi olmayan bu araçlarda, belli hesaplama kriterleri çerçevesinde yatırımcı kâr/zarara katılır

Karşılık

İşletmenin gerçekleşmiş veya gerçekleşebilecek zararları karşılamak amacıyla aldığı muhasebe önlemidir.Bu önlemler , genellikle varlıklar değerindeki azalmalara karşı ve işletme için yükümlülük doğurabilecek olaylara karşı alınmaktadır.

Karşı-Ticaret

Genel anlamda bir takas muamelesidir. Ödemek için yeterli dövizi olmayan, fakat satmak istediği malı olan ülkelerin çoğu kez başvurduğu bir yoldur. Bu ticaret şekilleri daha çok finansman zorluklarının yaşandığı ülkelere yönelik ihracatta gündeme gelmektedir

Kartel

Firmaların gruplaşmasıdır. Diğer deyişle benzer malları üreten firmaların, bağımsızlıklarını kaybetmeden belirli bir pazar üzerinde monopol durumlarını korumak ve aralarındaki rekabetin etkilerini azaltmak amacıyla birleşmeleridir.Kartele giren bir firma ortak bir fiyat ve üretim politikasını kabullenmek zorundadır.

Katılma İntifa Senedi

Sahiplerine ortaklık haklarına sahip olmaksızın kardan pay alma, tasfiye bakiyesinden yararlanma, yeni pay alma ve belli bazı olanaklardan yararlanma hakkı veren sermaye piyasası aracıdır

Kayyum

Belirli bir işin görülmesi ya da bir malın veya malvarlığının yönetilmesi için sulh mahkemesince atanan kişidir.

KDV

Katma değer vergisi yapılan mal ve hizmet teslimlerinde, mal veya hizmeti teslim alanın teslim edene ödediği vergdir.KDV malın üretiminden tüketimine kadar geçen süre içinde kazandığı her aşamadaki katma değeri vergileyen bir vergidir. Katma Değer Vergisi tüketim vergisi niteliğindedir. Vereginin asıl yüklenicisi mal ya da hizmeti satın alan nihai tüketici olmaktadır.

Kesin Mizan

Hesap dönemi sonunda geçici mizan ile hesaplar doğrulanıp, envanter işleri yapıldıktan sonra hesap kalıntılarını da kapsamak suretiyle çıkarılan mizan.

Keşide

Keşide, ödeme emri niteliği taşıyan herhangi bir çek veya poliçenin düzenlenerek imzalanması ve muhataba ibraz edilmek üzere lehdara veya hamile verilmesidir.

Kısa Pozisyon

Vadeli İşlem Sözleşmesinin satımı yoluyla gerçekleşir. Kısa pozisyona giren tarafın sözleşmenin vadesi geldiğinde sözleşmenin dayandığı altın veya dövizin sözleşmede belirtilen miktar veya fiyattan satması gerekir.

Kısa Vadeli Borçlar

Dönen varlıkların ayrılmasında kullanılan ölçüte uygun olarak en çok bir yıl veya işletmenin normal faaliyet dönemi sonunda ödenecek yabancı kaynakları kapsar.

KİT (Kamu İktisadi Teşebbüsleri)

Devletin ekonomik alanda mal ve hizmet üreten kuruluşlarının tümüne verilen addır.Bunların sermayelerinin tümü devlet tarafından karşılanır ve bu kuruluşlar özel hükümlere bağlı olarak yönetilirler.Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT),Kamu İktisadi Kuruluşları (KİK) ve İktisadi Devlet Teşebbüsleri (İDT) olarak ikiye ayrılır.

Kişi Başına Düşen Gelir

Bir ekonomide belli bir dönemde yaratılan milli gelirden kişi başına düşen pay. Milli gelirin ülke nüfusuna bölünmesiyle bulunur.

Kliring

Malın malla ödenmesi. İki yanlı ticaretin bir türü olup takasa benzer. Ancak takastan farklı olarak kliringde farklı ülkelerin ithalatçı ve ihracatçıları aralarında, döviz kullanmadan, dolaylı biçimde bağ kurarlar. Kliring ülkeler arasında imzalanan ikili anlaşmalara göre yürütülür. Bu anlaşmalarla, ülkelerin birbirlerinden yapacakları ithalatın tutarı ve bileşimi belirlenir.Takas sisteminin daha geniş safhada ve çok taraflı olarak uygulanmasıdır Kliring anlaşması yapan iki ülkenin ithalat ve ihracatçıları mal bedellerini kliring ofisine kendi paraları ile öderler ve alırlar

Korelasyon Analizi

Korelasyon analizinde iki veya daha çok sayıda değişken arasında bir ilişki bulunup bulunmadığı, eğer varsa bu ilişkinin derecesi ve fonksiyonel şekli belirlenmeye çalışılır. Örneğin reklamların satışı arttırdığı şeklinde bir düşünce yaygındır. Ancak satışların artışı sadece reklamlar ile açıklanamaz. Nüfus artışı, moda, fiyat rakiplerle rekabet satışları etkileyen diğer nedenler olarak düşünülebilir. Öyle ise reklamlar ile satış arasında ilişkinin olup olmadığı incelenmelidir.

Kollektif Şirket

Kollektif şirket ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla, gerçek kişiler arasında kurulan ve ortaklarından hiçbirinin sorumluluğu şirket alacaklılarına karşı sınırlanmamış olan şirkettir.

Komandit Şirket

Ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla kurulan, şirket alacaklılarına karşı ortaklardan bir veya birkaçının sorumluluğu sınırlandırılmamış ve diğer ortak veya ortakların sorumluluğu belirli bir sermaye ile sınırlandırılmış olan şirket komandit şirkettir.

Sorumluluğu sınırlı olmayan ortaklara komandite, sorumluluğu sınırlı olanlara komanditer denir.Komandite ortakların gerçek kişi olmaları gerekir. Tüzel kişiler ancak komanditer ortak olabilirler.

Konişmento

Konişmento, bir taşıma sözleşmesinin yapıldığını ispatlayan, eşyanın taşıyan tarafından teslim alındığını veya gemiye yüklendiğini gösteren ve taşıyanın eşyayı, ancak onun ibrazı karşılığında teslimle yükümlü olduğu senettir.

Konişmento, nama, emre ve hamile yazılı olarak düzenlenebilir. Konişmento, gemiye yüklenen veya yüklenmek üzere teslim alınan eşyanın genel olarak cinsini, miktarını, taşıyanın adı ve soyadını veya ticaret unvanını, kaptanın adı ve soyadını, geminin adını ve tabiiyetini, yükletenin adı ve soyadını veya ticaret unvanını, navlun sözleşmesine göre yükleme limanını ve taşıyanın eşyayı yükleme limanında teslim aldığı tarihi, boşaltma limanını ve konişmentonun düzenlendiği yer ve tarihi gibi bilgileri içerir.

Konsinye

1) Mülkiyet devri yapılmaksızın , malların , satış sorumluluğunu yüklenen bir tüccar veya acentaya gönderilmesi. Bir işletmenin sahip olduğu malın bir kısmına satmak koşuluyla ve emanet olarak diğer bir işletmeye göndermesidir.

2) Bir satıcının, başka bir satıcı, dağıtıcı veya komisyoncuyla mallarının ederini satıldıktan sonra almak üzere yaptığı satış, satasıya.

Konsinye İhracat

Kesin satışı daha sonra yapılmak üzere dış alıcılara, komisyonculara, ihracatçının yurt dışındaki şube temsilciliklerine mal gönderilmesi şeklinde yapılan ihracat şeklidir.

Konsinye Mal

Konsinye Mal, satılmak üzere bir komisyoncu veya tüccara bırakılan maldır. Bu satış , malı satan kişinin adına fakat mal sahibinin hesabına yapılır.

Konsolidasyon

1) Uluslararası borçlanma işlemlerinde, borçlu bankanın veya doğrudan doğruya borçlu olan devletin alacaklı olan kurum ya da devletle anlaşarak, borcun vadesinin daha ileri bir tarihe alınması işlemine verilen addır. Bu işlemdeki daha uzun vade, daha uzun faiz götürüsü anlamına gelir. Halk arasında "Borcumu ne inkar ederim, ne de öderim" olarak tanımlanır. Konsolidasyon kararı alan bir devlet, o an için bu borçların faizini dahi ödeyemeyecek durumdadır. İleriki yıllarda kendini düzeltip borçlarını kapatsa dahi, konsolidasyon işlemi, o ülkenin uluslararası kredi notunu ve prestijini düşürür.

2) Aynı holdinge mensup olmak gibi aralarında bazı bağlar bulunan firmaların muhasebe tablolarının, borç ve alacak işlemlerinin birbirlerine mahsub edilmek suretiyle birleştirilerek ortak bir mali tablo ortaya çıkarma işlemidir.

Konsolide Bilanço

Aralarında sermaye ilişkisi olan firmaların aynı tarih veya döneme ait bilanço kalemlerinden ve karşılıklı ilişkiler ile ilgili kayıtların biraraya gelmesiyle düzenlenen bilanço konsolide bilançodur.

Konsorsiyum

Şirketler birliği. Birden fazla firmanın belli bir projenin gerçekleştirilmesi için bir araya gelmesi. Özellikle baraj, köprü gibi, tek bir firmanın, projenin tümünü tamamlamasının zor olduğu işlerde kurulur. Fikir, dünya bankası eski başkanlarından eugene black tarafından ortaya atılmıştır. Çeşitli kuruluşların merkezi bir yönetim altında toplanması anlamına gelen latince bir kelimedir.

Konvertibilite

1) Bir ülke parasının resmi denetime bağlı olmaksızın ve herhangi bir sınırlama getirilmeden diğer ülke paralarına veya altın ve gümüşe serbestçe çevrilmesi, değiştirilebilirlik, çevrilebilirlik.

2) Bir ülke parasının, döviz piyasalarında başka bir ülke parası ile serbestçe değiştirilebilmesi ve uluslararası ticari işlemlerde değişim aracı olarak kullanılabilmesidir.

Kredibilite

1) Güvenilirlik, itibarı olan politika

2) Kredi İtibarı

Kredili İhracat

İkili veya çok taraflı kredi anlaşmaları dışında kalmak kaydıyla, ihracat bedelinin kambiyo mevzuatında öngörülen süreleri aşacak şekilde yurda getirilmesine imkân tanıyan ihracat şeklidir.

Kriz

1) Bunalım; genel ekonomik refahta ve ticarette düşme

2) Bir ülkede veya ülkeler arasında, toplumun veya bir kuruluşun yaşamında görülen güç dönem, bunalım, buhran

Kur Riski

Gelecekte döviz kurunun değerinde yaşanabilecek dalgalanmalar sonucunda varlıklar ve/veya yükümlülüklerde meydana gelebilecek değişikliklerden zarar edilmesi ihtimalini ifade etmektedir. Kur riskinden korunmak için yatırımcıların hem finans hem de mal piyasalarında pozisyon almaları, birden fazla ülkenin finans piyasasına yatırım yapmaları ve türev ürün veya piyasaları kullanmaları gibi yöntemler mevcuttur.

Kurucu Hisse Senedi

Kurucu hisse senetleri, şirket kurucularına ya da şirket açısından önem arz eden şahıslara genellikle bedelsiz olarak verilen, oy hakkından yoksun ve sadece temettü hakkı olan bir “adi senet”.

Kurumlar Vergisi

Kurum kazançları üzerinden alınan vergi. Dolaysız bir vergidir. Sermaye şirketleri, kooperatif şirketler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek ve tesislerle, vakıflara ait iktisadi işletmeler bu vergi kapsamına girer.

Leasing

Leasing veya finansal kiralama, işletmelerin kuruluş veya büyüme dönemine geçtiklerinde, yatırımlarını gerçekleştirmek için ihtiyaç duydukları orta vadeli finansman yöntemlerinden biridir. Finansal kiralama belirli bir süre için kiralayan (leasing firması) ile kiracı arasında düzenlenen ve satıcıdan/üreticiden kiracı tarafından seçilip, kiralayan tarafından satın alınan bir malın mülkiyetini kiralayanda, kullanma hakkını ise kiracıda bırakan bir sözleşmedir.

Liberalizm

Ekonomik alanda serbest rekabet ve devletin ekonomiye müdahalesinin asgariye indirilmesi ilkeleri. "Ferdin kendi kendine yön verebileceği" prensibi üzerine kurulu bir serbestlik sistemidir. Amaçları; fertleri hürriyete kavuşturmak, temel hak ve hürriyetleri korumak, ferdi ve toplumsal inisiyatifi artırmak ve topluma canlılık kazandırmaktır.

LIBID

Londra Bankalararası Para Piyasasında, kredibilitesi yüksek bankaların birbirlerinden ABD doları üzerinden mevduat kabul etme işlemlerinde uyguladıkları faiz oranıdır.

LIBOR

Londra Bankalararası Para Piyasasında, kredibilitesi yüksek bankaların birbirlerine ABD doları üzerinden borç verme işlemlerinde uyguladıkları faiz oranıdır. Londra saati ile 11:00' de sabitlenen bu oran piyasalar tarafından referans faizi olarak kullanılmaktadır.

Likidite

1) Ödenebilirlik, karşılık, provizyon, bir işletmenin borçlarını ödeyebilme yeteneğine sahip olması, ticari ve mali işlemlerde kullanılabilecek durumda olan satın alma gücü, kasa mevcudu, paraya çevrilebilirlik, her an paraya çevrilebilecek kaynaklar

2) Döviz, menkul kıymet, gayrimenkul gibi herhangi bir aktifin kısa sürede ve sorunsuz bir şekilde (değer kaybına uğramadan) nakde çevrilebilen, kullanılmaya hazır satın alım gücünü ifade eder.

Likidite Oranı

- Likidite oranı, likiditesi yüksek olan dönen varlıkların kısa süreli yabancı kaynakları karşılayabilme gücünü ortaya koymaktadır. Likidite Oranı; Hazır Değerler, Menkul Kıymetler, K.V. Alacaklar toplamının Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklara oranlanmasıyla hesaplanmaktadır.

Likidite Riski

Sahip olunan varlıkların nakit talebini karşılayamaması riskidir. Bu risk özellikle nakde ihtiyaç duyulduğu zaman varlıkların satılamaması ve paraya çevrilememesinden kaynaklanmaktadır. Varlıkların vadelerinin, yükümlülüklerin vadelerinden daha uzun olması durumu likidite riskini artırmaktadır.

Likidite Tuzağı

Ekonomide faiz oranlarının en düşük olduğuna inanılan düzeyinde spekülasyon güdüsüyle para talebinin tam esnek olduğu durumdur.Faiz oranı yüksekken yani tahvil fiyatları düşükken ,spekülasyon güdüsüyle para talebi azalmaktadır.Faiz oranı düştükçe yani tahvil fiyatları arttıkça para olarak tutulmak istenir.Faiz oranının öyle bir seviyesi vardır ki bu seviyede artık atıl para talebi tam esneklik kazanır ve likidite tuzağına düşülmüş olur.

Limited Şirket

Limited şirket, bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulur; esas sermayesi belirli olup, bu sermaye esas sermaye paylarının toplamından oluşur.

Ortaklar, şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdürler. Ortakların sayısı elliyi aşamaz.Limited şirket, kanunen yasak olmayan her türlü ekonomik amaç ve konu için kurulabilir.

Lokavt

İş bıraktırımı.

İşveren tarafından kendi teşebbüsüyle veya bir işveren kuruluşun kararına uyarak işçilerin topluca işten uzaklaştırılmasıdır.Grevi bastırmak, işçileri öne sürdükleri isteklerden caydırmak için başvurulan bir uygulamadır. 18. Yüzyıl ortasındaki sanayi devrimi yıllarında, 20. Yüzyılın başlarında devletleştirme öncesinde madencilik sanayiinde yaygın olarak uygulanmıştır

Maddi Duran Varlıklar

Bir işletmenin mal ve hizmet üretmek ya da elde etmek, diğer işletmelere kiralamak için veya idari amaçlarla elinde tuttuğu varlıklardır. Bu varlıklar satılmak amacıyla değil de işletme faaliyetlerinde sürekli kullanılmak amacıyla satın alınır veya inşa edilirler. İşletme normal faaliyetlerini sürdürdüğü sürece satılmaları düşünülmeyen bir yıldan veya normal faaliyet döneminden fazla kullanım süresine sahip olunan maddi, taşınmaz ve taşınır varlıklardır.

Maddi Olmayan Duran Varlıklar

Herhangi bir fiziksel varlığı bulunmayan ve işletmenin belli bir şekilde yararlandığı aktifleştirilmiş giderler ile belli koşullar altında hukuken korunmuş haklar ve şerefiyelerin izlendiği varlıkları kapsar.

Mal Mukabili Ödeme

Mal mukabili ödeme, ithalatçının satın aldığı malın bedelini, o malın satış sözleşmesinde gösterilen varış yerine gelmesi ve teslim alınmasından sonra ödemesidir. Bu ödeme şeklinde ihracatçı malları alıcı adına sevk ettikten sonra, malı temsil eden belgeleri ithalatçıya, ya doğrudan ya da bedelsiz teslim koşuluyla banka aracılığıyla gönderir. İthalatçı malları gümrükten çektikten sonra mal bedelini öder.

Mali Analiz

Firmanın varlık yapısını , likidite derecesini ve borç öz sermaye oranını değerlendirerek , finansal riski ve iş riskini ortaya koymak amacıyla yapılan analiz

Mali Kriz

1) Parasal bunalım. Bir firmanın kredi alabilme ve kullanabilme imkanlarını önemli ölçüde kaybederek ödeme güçlüğü içine düşmes

2) Geleceğe ilişkin kötümser beklentiler nedeniyle kişilerin ve kurumların ellerinde bulunan menkul değerleri satmak üzere piyasaya hücum etmeleri, menkul değer talebinin büyük ölçüde azalması sonucu, menkul değer fiyatlarının çok büyük boyutlarda düşmesi, iflaslar nedeniyle endüstriyel mülkiyette önemli değişmeler olması ve bütün bu gelişmeler sonucunda piyasaya olan güvenin ortadan kalkması, mali piyasanın çökmesi

Mali Sektör

Bir ekonomide iktisadi faaliyetlerin finansmanında rol oynayan tüm kurumların içinde yer aldığı sektör. Bankacılık sistemi, sosyal güvenlik sistemi, sigorta şirketleri, toplu tasarruf kuruluşları ve kredi kooperatifleri, sermaye piyasası ve örgütlenmemiş kredi piyasası, mali sektörü oluşturan temel kurumlardır.

Mali Tablolar Analizi

Mali tablolar analizi, bir işletmenin veya kuruluşun mali durumunun, faaliyet sonuçlarının ve mali yönden gelişmesinin yeterli olup olmadığını saptamak ve o işletme ile ilgili geleceğe ait tahminlerde bulunabilmek için, mali tablolarda yer alan kalemler arasındaki ilişkilerin ve bunların zaman içinde göstermiş oldukları eğilimlerin incelenmesidir.

Mali Tablolar Denetimi

Bir işletmenin mali tablolarının, o işletmenin mali durumunu ve faaliyet sonuçlarını öngörülmüş muhasebe standartları çerçevesinde, doğru olarak yansıtıp yansıtmadığını belirlemek amacıyla, söz konusu tablolar ve bu tabloların dayanağını oluşturan kayıt, belge ve diğer ipuçları üzerinden yürütülerek, bulguları bir denetim raporunda özetleyen sistematik bir incelemedir.

Maliye Politikası

Hükümetlerin, istihdam, büyüme ve enflasyon gibi belli amaçları gerçekleştirebilmek amacıyla gelir toplama (vergilendirme) ve harcama yapma yöntemlerini şekillendirmeleridir.

Maliyet

Mal oluş. Üretimde bir mal elde edilinceye değin harcanan değerlerin toplamı

Maliyet Enflasyonu

Enflasyon sürecinin başlangıcının, toplam talep harcamalarından bağımsız olarak üretim maliyetlerindeki artışlara bağlanması

Maliyet Etkinliği Analizi

Faydaları parasal olarak ifade edilemeyen programların maliyetlerinin sayısal olarak ifade edilmesidir

Maliyet Muhasebesi

İşletmede üretilen malın veya hizmetin maliyetinin ve satış fiyatlarının belirlenmesi, işletmede giderlerinin kontrolü gibi konuların oluşturduğu muhasebe dalıdır.

Maliyet/Fayda Analizi

Maliyet/Fayda analizinde, bir program veya faaliyetin parasal değerler olarak maliyetleri ile faydalarının karşılaştırılması yapılır. Bir programın veya faaliyetin mali etkilerinin ölçülmesinde kullanılır. Maliyet/Fayda analizinde, bir program veya faaliyetin parasal değerler olarak maliyetleri ile faydalarının karşılaştırılması yapılır.

Malzemenin Maliyeti

Malzemenin ilk maliyeti, elde tutma maliyeti, dağıtım ve tüketim maliyetlerini içerir

Mamul

Yapılmış, işlenmiş, imal edilmiş (eşya, yiyecek)

Marjinal Fayda

Belli bir malın tüketici tarafından kullanılan ek biriminin, o malın toplam faydasında yaptığı değişikliktir. Marjinal Fayda kavramı, tüketicinin bir malın ek biriminden sağlayacağı faydanın, o malın eldeki toplam miktarıyla ters orantılı olduğu ilkesine dayanır.

Marjinal Gelir

Firmanın bir birim daha fazla satması halinde, toplam gelirinde meydana gelen değişmedir.

Marjinal Maliyet

Bir firmanın üretim miktarındaki bir birimlik artış için katlanılması gereken ilave maliyettir. Başka bir deyişle, toplam maliyet ile artıştan sonraki toplam maliyet arasındaki farktır.

Marjinal Verimlilik

Belli bir girdide ortaya çıkan bir birimlik değişmenin (artışın veya azalışın) meydana getirdiği değişme artış veya azalış oranıdır

Matrah

Vergi borcunun hesaplanmasına temel oluşturan bir değer ya da miktar

Medyan

Verilen bir sayı dizisinde terimler büyüklük sırasına göre yazıldıktan sonra ortadaki sayıya medyan denir. Dizinin terim sayısı tek ise tam ortasındaki sayı medyandır. Terim sayısı çift ise ortadaki iki terimin aritmetik ortası medyandır.

Menkul Kıymetler

Ortaklık veya alacaklılık sağlayan, belli bir tutarı temsil eden, yatırım aracı olarak kullanılan, dönemsel gelir getiren ve Türkiye'de şartları Sermaye Piyasası Kurulu’nca belirlenen kıymetli evraktır.

Ortaklık hakkı sağlayanlara pay senetleri, alacak hakkı sağlayanlara da tahviller örnek gösterilebilir.

Menkul Sermaye İradı

Sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden oluşan sermaye dolayısıyla elde edilen kar payı, faiz ve benzeri iratlardır. Hisse senedi kar payları ve iştirak hisselerinden doğan kazançlar.

Menşe Şahadetnamesi

Bir malın üretildiği memleketi göstermek üzere, imalatçı veya üretici tarafından düzenlenen, mahalli ticaret odalarınca onaylanan ve alıcı ülkenin konsolosluklarınca vize edilen bir belgedir.

Mevduat

Belli bir süre sonunda (vadeli) veya istenildiğinde çekilmek üzere (vadesiz) bankalara faizle yatırılan para, tevdiat.

Mevsimlik İşsizlik

Dönemsel işsizlik; belirli mevsimlerde bazı üretim dallarında iş gücü talebinin azalması sonucu ortaya çıkan işsizlik. En çok tarım ve inşaat sektöründe kendini gösterir.

Mevzuat

Bir ülkede yürürlükte olan yasa, tüzük, yönetmelik vb.nin bütünü

MIGA

Çoktaraflı Yatırımlar Garanti Ajansı (MIGA - Multilateral Investment Guarantee Agency)

1985 yılında kurulmuştur. Gelişmekte olan ülkelerde yapılacak yabancı yatırımlara, ticari olmayan (döviz transfer zorluğu, kamulaştırma, millileştirme, vb.) riskleri karşılamaya dönük güvenceler sağlamak ile görevli parça olarak tasarlanmıştır. Türkiye MİGA'ya 1988 yılında katılmıştır.

Mikroekonomi

Ekonomik olayları bireysel açıdan ele alan ve çözümleyen ekonomi. Özellikle tüketicilerin ve firmaların davranış biçimlerini inceleme konusu yapar.

Milli Gelir

Bir ülkede bir dönemde yaratılan mal ve hizmetlerin parasal değerlerinin toplamından, amortismanların ve vasıtalı vergilerin çıkarılmasından sonra geriye kalan parasal değer

Mizan

Muhasebede kontrol aracı olarak hesapların belli tarihlerde tekrar incelendikten sonra borç ve alacak toplamlarıyla bakiyelerinin bir cetvele toplu halde yazılması. Defterikebirin özetidir. Bankalar ve ticari kuruluşlar, ay ve yıl sonlarında ya da istenen herhangi bir tarihte durumlarını tespit edebilmek için defterikebir hesaplarının numara ve isimleri, zimmet ve matlup toplamları ile bakiyelerini gösterecek şekilde cetvel çıkarırlar. Mizana önce aktif hesaplar, sonra pasif hesaplar ve en son da nazım hesaplar yazılır.

Mod

Bir dizide en çok tekrar eden sayıya (veriye) o dizinin modu denir. En çok tekrarlanan sayı (veri) birden fazla ise, bunlardan her biri dizinin modu olur. Her veri aynı miktar tekrar edilmişse dizinin modu yoktur. Tepedeğer olarak da adlandırılır. Mod isimsel ölçekli veriler için anlamlı olan tek ortalama ölçüsüdür.

Monetarizm

Parasalcılık, yani Monetarizm büyük ölçüde, 1976 Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanan Amerikalı iktisatçı Milton Friedman tarafından geliştirilmiş bir teoridir.

Monetarizm, esasen çağdaş iktisadi sorunlardan biri olan enflasyon konusu üzerinedir ve enflasyonun temel nedeni olarak para arzının hükümetlerce gereksiz yere ve aşırı ölçüde artırılmasını belirtmektedir. Monetaristlere göre, ekonomideki istikrarsızlıkların bir çoğu parasal kökenlidir. Bu nedenle para politikasının iktisadi sorunlara karşı, diğer iktisat politikası araçlarından daha etkili olduğunu düşünmektedirler. Bu görüşlerini özetle " Enflasyon her zaman ve her yerde parasal bir olgudur" sözüyle ifade ederler.

Monopol

İnhisar, tekel. Eksik rekabet türlerinden biri olan tekel (monopol), tam rekabet piyasasına en uzak olan piyasa çeşididir.

Bir piyasada belli bir malın tek satıcısı var ise veya tek satıcı bir malın bütün arzını elinde tutuyorsa böyle bir piyasaya “satıcı tekel” veya kısaca “tekel piyasası” adı verilir. Piyasada mevcut bulunan tek bir firma satıcı değil de alıcı ise buna da “monopson (tek alıcı) piyasası” adı verilir.

Tekelci piyasanın oluşumunda en önemli etken arz edilen mal veya hizmetin kolayca ikame edilememesidir. Yakından ikame edebilecek mal veya hizmetlerin bulunması tekelci firmanın etkenliği azaltan bir unsurdur.

Monopson

Alıcı tekeli; bir mal veya hizmet için tek bir alıcının, çok sayıda satıcının bulunduğu piyasa türüdür. Bu tip piyasalarıda fiyat alıcı tarafından belirlenir, satıcılar ise bu fiyatı kabullenmek zorundadırlar.

Moratoryum

Vadesi gelmiş borçların kanunla, mahkeme kararıyla ve anlaşma ile ertelenmesine denir. Borç erteleme; vadesi gelmiş borçların tümünün veya bir bölümünün belirli bir süre için ödenemeyeceğini bildiren resmi duyuru veya hükümet kararı. Moratoryum, konsolidasyonun dış borçlar için uygulanan şekli olarak tanımlanabilir. Vadesi gelen dış borçlarını ödemek için kaynak bulamayan devletler, moratoryum ilan ederek ödemeyi daha sonra yapacağını beyan eder. Moratoryum ilanının sonuçları da konsolidasyondaki gibidir. Moratoryum ilan eden devlete olan güven sıfırlanır ve bu devletin yeni dış borç bulması imkansız hale gelir.

Muafiyet

1) Ayrı tutulma, kendisine uygulanmama.

2) Bağışıklık

Munzam Karşılıklar

Bankaların topladıkları mevduatın belirli bir oranını merkez bankasına güvence olarak yatırmaları

Müdafi

Savunucu; savunan, müdafaa eden. Bir davada, davacı veya davalının haklarını savunan kimse.

Müruru Zaman

Zaman aşımı; bir davanın açılması veya hükmün yerine getirilmesi için kanunen belirli zamanın geçmesi

Müteselsil Borç

Müteselsil; zincirleme, dayanışmalı, ardı ardına anlamına gelmektedir. Müteselsil bor da, bir borç ilişkisinde birden fazla kişinin alacaklıya karşı aynı nedenden dolayı ve her birinin borcun tamamı için asıl borçlu sıfatıyla sorumlu tutulabilmesi halidir.

Müteselsil borçlarda alacaklı kişi, borçluların birinden ya da bir bölümünden alacağın tamamını veya bir kısmını isteyebilir. Bir kısmının tahsili halinde ödemede bulunan borçlu da dahil olmak üzere tüm borçlular kalan borcu ödemekle yükümlüdür.

Müteşebbis

Girişimci.

Üretim faktörlerini (emek, sermaye ve doğa) belli bir organizasyon dahilinde bir araya getirerek üretim sürecini bir üretim faktörü olarak tasarlayan, örgütleyen, mal ve hizmet üreten ve onun tüm riskini üstlenen kişi.

Nakdi Uzlaşma

Vade Sonunda Vadeli İşlem Sözleşmesine konu olan ürünün fiziki teslimatı yerine tarafların yükümlülüklerini nakit olarak yerine getirmeleridir.

Nakit Akım Tablosu

İşletmenin belirli bir hesap dönemi içinde ortaya çıkan nakit akışlarını veya nakit giriş ve çıkışlarını kaynakları ve kullanım yerleri bakımından gösteren tablo. Düzenlendiği dönem itibarıyla şirkette nakit açığı veya fazlası olup olmadığını göstermekte ve finansal planlamada kullanılmaktadır.

Nakit Bütçe

Belirli bir dönem içerisinde, işletmenin alacaklar, net nakit, ödemeler gibi nakit akışlarını gösteren bir programdır. Nakit bütçenin düzenlanmesinin amacı, işletmenin nakitlerinin yönetilmesidir.

Nakit Esası

Gelirlerin tahsil edildiğinde, harcamaların ödendiğinde muhasebeye kayıt edilmesidir.

Nama Yazılı Hisse Senetleri

Üzerinde sahibinin adının yazılı olduğu ve şirketin pay defterine bu adın kaydedildiği hisse senetleridir. Nama yazılı olan senetler sahiplerinin isimlerine kaydedilmiş olduğu için, bu türde alım-satım borsada değil, aynen borsaya kote olmayan şirketlerin senetleri gibi, ticaret kanunundaki kurallarına göre olmaktadır. Eğer bu tür senet sahipleri ellerindeki senetleri borsa aracılığı ile satmak isterlerse, senetlerini hamiline çevirmeleri ve kote ettirmeleri gerekmektedir.

Navlun

Deniz yoluyla yapılan taşıma karşılığında ödenen ücret. Taşıyanın nam ve hesabına ödenecek olan eşya ve yolcunun taşınmasına ilişkin ücretlerin tamamıdır.

Net Borç Kullanımı

Yıl içinde yapılan iç ve dış borçlanmalardan yıl içinde vadesi gelen anapara ödemelerinin düşülmesi ile elde edilen tutar

Net Bugünkü Değer

Bir yatırımın yatırım dönemi boyunca sağladığı getirinin piyasa faizi veya kendi faizi ile iskonto edilmesi, bugüne indirgenmesi sonucu ulaşılan değerdir.

Net İç Varlıklar

Merkez Bankası’nın net iç varlıkları (NİV), para tabanından ay sonu cari kurlar ile hesaplanan Net Dış Varlıklar kalemi çıkartılarak hesaplanır. Para tabanı, Merkez Bankası emisyonu artı bankacılık sektörünün Merkez Bankası nezdindeki TL mevduatları olarak tanımlanır. Merkez Bankası’nın net dış varlıkları ise, Banka’nın net uluslararası rezervlerinin, orta vadeli döviz kredilerinin (net) ve diğer net dış varlıkların toplamı olarak tanımlanır.

Net İşletme Sermayesi

İşletmenin cari mevcutları ile kısa vadeli borçları arasındaki fark, işletmenin net işletme sermayesidir.Dönen Varlıklar - Kısa Vadeli Borçlar

Net Kar Büyümesi

Şirketin verimli çalışıp çalışmadığının göstergesidir. Enflasyon oranının üzerinde çıkması beklenir.

Net Kar Değişimi

Şirketin bütün faaliyetlerinden elde ettiği dönemsel karın geçen yılın aynı dönemine göre ne kadar arttığını gösterir. Kar artışı firmanın verimli çalışıp çalışmadığının en somut belirtisidir.

Net Kar Marjı

Şirketin net karının net satışı içindeki payını belirtir. Bu oranın yüksek olması şirketin verimli olduğunu gösterir. %20'nin üzerindeki oranlar tercih edilir.

Net Yatırım

Bir ülkede bir dönemde ekonomideki mevcut sermaye stokuna yapılan net ilave

Nominal Değer

Bir kıymetin üzerinde yazan değerdir.

Nominal Faiz

Bir üretim faktörünün getirisi açısından belli bir zaman süresinde sermaye birikimini kullanmanın fiyatı olan faizin cari değeri

Nominal Fiyat

Tahvil ve hisse senedi gibi değerli kağıtların üstünde yazılı olan itibari değer

Nominal Gelir

Gelirin para ile ifade edilen şekli. "Nakdi gelir" ya da "parasal gelir" olarak da ifade edilen bu kavram gelirin satın alma gücünü içermez. Bu nedenle fiyatlar genel düzeyinin sürekli yükselme gösterdiği ekonomilerde nominal gelirdeki artışlar gelirdeki gerçek artışları yansıtmayacaktır. Gelirdeki gerçek değişmelerin hesaplanmasında reel gelir kavramından yararlanılır.

Nominal Ücret

Üretim faaliyetine katılan emek faktörünün, yarattığı maldan aldığı nakit para miktarı

OECD

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (Organisation for Economic Cooporation and Development).

OECD, 14 Aralık 1960 tarihinde imzalanan Paris Sözleşmesi'ne dayanılarak, 1961'de kurulmuştur ve savaş yıkıntıları içindeki Avrupa'nın Marshall Planı çerçevesinde yeniden yapılandırılması amacıyla 1948 yılında kurulan Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü'nün (OEEC) devamıdır. Merkezi Paris'tedir.

Olağandışı Kalem

İşletmenin olağan faaliyetlerinden açıkça ayrı olan olaylar ve işlemlerden doğan ve bu nedenle sık sık veya düzenli olarak ortaya çıkması beklenmeyen gelir ve giderlerdir.

Olasılık Analizi

Projelerin riskli ve belirsiz unsurlarını azaltma yöntemlerinden biri olarak tanımlanabilen olasılık analizinde tek bir değişkenin değerindeki değişmeler yerine, bütün değişkenlerin değerleri iyimser, kötümser ve ikisinin ortalaması olmak üzere tahmin edilerek yaratılan olasılıklar değişik koşullar altında projenin uygulanabilirliğini göstererek yöneticiler için karar almayı kolaylaştırmaktadır.

Oligopol

Tam rekabette çok sayıda firma, monopolde bir tek firma bulunur. Oligopol piyasası ise az sayıda satıcı firmanın, fakat çok sayıda alıcının olduğu bir piyasa türüdür. Oligopol piyasası genellikle güçleri birbirine eşit az sayıda dev firmalardan oluşan piyasadır.

Oligopol piyasalarında satıcı firmaların sayısı, ne tekel piyasasındaki gibi fiyatı dikte etme veya yönlendirme gücünü firmaya verecek kadar az; ne de her birinin fiyatı etkilemeyeceği kadar çoktur.

Oligopolde firma sayısı az ve her biri önemli olduğu için firmalardan birinin üretim miktarı, malın kalitesi, satış miktarını arttırma çabaları ve izleyeceği fiyat politikası öteki firmaları önemli ölçüde etkilemektedir. Mevcut firmalardan birinin piyasadan çekilmesi toplam arzı önemli oranda azaltarak fiyatların yükselmesine yol açarken yeni bir firmanın piyasaya girmesi ise fiyatların düşüşü ile sonuçlanmaktadır.

Oligopson

Alıcıların sınırlı sayıda, satıcının ise çok sayıda olduğu piyasa türü. Bu durumda alıcılar piyasaya egemendir. Bu piyasada her alıcı satın aldığı miktarın ve ödediği fiyatın rakip firmaların satın alacağı miktara ve ödeyeceği fiyata etki edeceğini bilir.

Ons

Fransa'da 30 gr 59 santigram, İngiltere'de 28 gr 349 miligram ağırlığında bir tartı birimi. Altın için Dünya'da ve borsalarda bildirilen fiyatlar “bir ons altın” karşılığı olarak belirlenmektedir. Altında ölçü birimi olarak kullanılır. 1Gr= 0.03215 Ons 1Kg= 32.15 Ons

OPEC

Petrol İhraçeden Ülkeler Teşkilatı (OPEC - Organization of Petroleum Exporting Countries)

1960 yılının eylül ayında düzenlenen Bağdat Konferansında, İran, Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Venezuela'nın katılımyla oluşturulmuş bir uluslararası organizasyondur. Daha sonra sırasıyla Katar (1961), Endonezya (1962-2009), Libya (1962), Birleşik Arap Emirlikleri (1967), Cezayir (1969), Nijerya (1971), Ekvator (1973-1992 ve 2007), Angola (2007) ve Gabon (1975-1994) birliğe katılmıştır.Organizasyonun amacı ham petrol fiyatına istikrar kazandırmak, petrol ihraç politikalarını koordine etmektir.

Operasyonel Bütçe Dengesi

Faiz hariç ve dahil bütçe dengesini gösteren geleneksel tanımların, özellikle ekonomik istikrara sahip olmayan ülkelerde açığın etkilerini tam olarak yansıtmadığı düşüncesi ile oluşturulmuş bir kavramdır. Esas olarak bütçe açığının önemi açığın ekonomideki toplam büyüklükler (toplam talep, toplam arz) üzerinde yarattığı etkiden kaynaklanmaktadır. Operasyonel bütçe açığı kavramı, toplam talep üzerinde etkili olan açığın, bütçe dönemi içerisinde ödenen faiz ödemelerinin reel kısmı olduğunu, nominal kısmın, toplam talep üzerinde etkili olmadığı varsayımından hareket eder. Bu çerçevede nominal faiz ödemeleri, faiz ödemesini elde eden birimler tarafından dönem başındaki servetlerinin reel değerinin amortismanında (korunmasında) kullanılmakta ve aynı amaçla yeniden yatırıma tabi tutulmakta, dolayısıyla tüketim harcamalarına yönelmemekte ve toplam talep üzerinde bu anlamı ile etkili olmamaktadır. Dolayısıyla, talep artışı sadece reel faiz ödemelerinden kaynaklanmakta ve operasyonel bütçe açığı bu anlamı ile açığı ifade etmektedir.

Opsiyon

Belirli bir kıymeti, önceden belli bir vade ve fiyattan alma-satma hakkı veren kontratlardır. Kontratı elinde tutan kontrata konu olan kıymeti alma (call-option) veya satma (put-option) hakkına sahip olurken, kontrattan kaynaklanan herhangi bir yükümlülüğü yoktur. Kontratı satan (yazan) taraf ise vadede kontratı elinde tutan tarafın, kontrata konu olan kıymeti kontrat şartları içerisinde almak-satmak istemesi halinde, sözleşme hükümlerini yerine getirmekle yükümlüdür. Opsiyonu satan (yazan) taraflar bu işlem karşılığı prim geliri elde etmektedirler. Belirsizliğin (volatilitenin) yüksek olduğu piyasalarda, kontrat karşılığı prim talepleri çok yüksek boyutlara ulaşabilmektedir.

Oran (Rasyo) Analizi

Oran analizi, mali tablolarda, özellikle bilanço ile gelir tablosunda yer alan kalemler arasındaki ilişkilerin ifadesidir.

Ordinal Fayda

Belli bir malın faydasının, rakamlarla ölçülmeyip malların faydaları yönünden sıralanması

Ordinat

Grafiksel gösterimde kartezyen sistemdeki koordinatlardan y eksenini ifade eden ,iki boyutlu grafikte düşey eksen.

Düzlemde veya uzayda bir P noktasının {Ox,Oy} veya {Ox,Oy,Oz} kartezyen koordinat sistemindeki ikinci bileşeni olan sayı.

Otarşi

Bir ülkenin kendi kendine yetmesi, dış ülkelere ihtiyacı olmaması

Oynaklık

Bir kıymetin fiyatındaki değişkenliğin ifadesidir. Çoğunlukla standart sapma ile ölçülür. Yüksek bir volatilite artan bir belirsizliğin göstergesidir.

Ödemeler Bilançosu

Bir ülkenin, belirli bir dönem içinde, mal, hizmet ve sermaye akımları gibi işlemler dolayısıyla dış dünyadan sağladığı gelirler ile dış dünyaya yaptığı ödemeleri içeren tüm iktisadi ilişkilerin sistemli bir biçimde yer aldığı bilançodur. Ödemeler bilançosu, ülkelerin söz konusu dönem içerisindeki dış ekonomik ve mali ilişkilerinin durumunu göstermektedir. Bir ülkenin ödemeler bilançosunun incelenmesi, o ülkenin uluslararası iktisadi ilişkilerinin nitelik ve boyutlarının anlaşılmasına olanak sağlar.

Ödemeler Dengesi

Bir ülkenin ithalat harcamalarıyla ihracat gelirleri arasında dengeyi tanımlayan makro-ekonomik terim. Çift kayıtlı muhasebe sistemine göre tutulur. Yabancılardan ödeme yapılmasını sağlayan işlemler alacak, yabancılara ödeme yapılmasına neden olan kalemler ise borçlu kaydedilir. Dışarıya yapılan ödemelerin fazla olması durumunda pasif, tersinde aktif ödemeler dengesi söz konusudur. Bazı ülkelerde, "görülen ticaret"teki açık "görünmez ticaret"teki fazlalıkla giderilir. Açık çoğu zaman dışarıdan gelen kredilerle ya da ulusal altın ve döviz rezervleri kullanılarak kapatılır.

Ödenmemiş Sermaye

Ticaret ortaklıklarında, ortaklar tarafından işletmeye konması taahhüt edilen nakit sermayeden ortaklıda henüz ödenmemiş olan kısmı ifade eder.

Ödenmiş Sermaye

Esas sermaye sistemine tabi ortaklıklarda, ortaklarca taahhüt edilen sermayenin nakden ödenmiş kısmıdır.

Ölçek Ekonomileri

Maliyet masraflarının düşürülmesi yoluyla elde edilen kazançlar; geniş çaplı üretimin sağlamış olduğu tasarruflar. İçsel ve dışsal ekonomiler olmak üzere ikiye ayrılır. Ölçek ekonomisi firmanın içinde veya firmanın bulunduğu sanayi dalında meydana geliyorsa bu ekonomiler içsel olarak adlandırılır. Firmaların daha çok üretmek yoluyla emek ve teçhizatı daha verimli kullanmalarını, pazarlama ve yönetim masraflarını azaltmalarını ifade eder. Dışsal ekonomiler ise firmaların birbirinden bağımsız olarak aldığı kararlarla diğerlerinin giderlerinde yarattıkları azaltıcı etkileri belirtir. Kısaca bir üreticinin diğer bir üreticiye yapmış olduğu karşılıksız yararlar olarak tanımlanabilir.

Ölçüt

Ölçüm ve karşılaştırma kriteri anlamında kullanılmaktadır. Örneğin portföy yönetiminde, benchmak portföy, bu yapı dışında oluşturulan portföylerin performans (getiri ve risk anlamında) başarısının ölçümüne esas alınan portföydür. Diğer bir örnek; benchmark menkul kıymetler, piyasada yeterince likiditeye sahip, ihraç eden kurum tarafından bu özelliğinin devam ettirilmesi söz konusu olan ve piyasada benzer ihraçlar için bir referans teşkil eden kıymetlerdir.

Özkaynak

İşletme sahip ve ortaklarının sahip veya ortak sıfatıyla işletme varlıkları üzerindeki haklarıdır.

Özkaynaklar Değişim Tablosu

Özkaynaklar değişim tablosu; ilgili dönemde öz kaynak kalemlerinde meydana gelen artış veya azalışları bir bütün olarak gösteren tablodur.

Özsermaye

Öz sermaye Yatırım ortaklıkları sahiplerinin (ortakların, senet sahiplerinin) şirketlerdeki paylarına öz sermaye denir. Öz sermaye, ortakların sermaye olarak şirkete koydukları fonları, faaliyetleri sonucu ortakların hakettikleri fakat şirket bünyesinde bıraktıkları karları (yedekler, net dönem karı, geçmiş yıl karları) ve şirketin sahip olduğu varlıkların yeniden değerlenmesi sonucu oluşan değerlerin toplamını göstermektedir. Öz sermayenin sermayeden farkı, öz sermayenin şirkette bilançonun düzenlendiği tarihte şirketin aktiflerinden borçların düşülmesi ile ortaklara kalan net tutarı göstermesidir.

Özsermaye Büyümesi

Şirket özsermayesinin bir önceki yılın aynı dönemine göre hangi oranda büyüdüğünü gösterir. Orandaki artış şirket ortaklarına düşen kar payının arttığını gösterir.

Özvarlık Karlılığı

Dönem karının özsermaye içerisindeki oranını verir. %30'un üzerindeki oranlar tercih edilir.

Para Arzı

Merkez bankası tarafından ekonominin genel ihtiyaçlarına göre dolaşıma çıkarılan para

Para Ekonomisi

Değişim aracı olarak paranın kullanıldığı ekonomi.

Ekonomik yaşama paranın egemen olması, takas yoluyla değişimin yerini para ile değişimin aldığı ve böylece üretimin çok geniş ölçüde tüketim için değil pazar için yapıldığı ekonomi sistemi.

Para Erozyonu

Enflasyonun etkisiyle paranın değerinde oluşan yıpranma

Para Piyasası

Kısa vadeli (genellikle 1 yılı aşmaz) fon arz ve talebinin karşılaştığı piyasalardır.

Sağlanan fonlar kredi olarak işletmelerin dönen varlıklarının finansmanında kullanılır.Araçları ticari senetler, kaynakları da mevduattır. Örgütlenmiş veya örgütlenmemiş piyasa olabilir.

Para Politikası

Ekonomik büyüme, istihdam artışı ve fiyat istikrarı gibi hedeflere ulaşabilmek için paranın elde edilebilirliğini ve maliyetini etkilemeye yönelik olarak alınan kararları ifade eder. Uygulanmasından sorumlu kuruluşlar merkez bankalarıdır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununda, Bankanın temel amacının fiyat istikrarı olduğu ifade edilmiştir.

Para Politikası Kurulu

Fiyat istikrarını sağlamak amacıyla para politikası ilke ve stratejilerinin ve bu stratejiler çerçevesinde Hükümet ile birlikte enflasyon hedefinin belirlemesi, Türk Lirasının iç ve dış değerini korumak için gerekli tedbirlerin alınması ve yabancı paralar ile altın karşısındaki muadeletini tesbit etmeye yönelik kur rejiminin, yine Hükümet ile birlikte belirlenmesi ile görevli ve yetkili olarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bünyesinde oluşturulmuş bir kuruldur. Para Politikası Kurulu, Başkan (Guvernör)ın başkanlığı altında, Başkan (Guvernör) Yardımcıları, Banka Meclisince üyeleri arasından seçilecek bir üye ve Başkan (Guvernör)ın önerisi üzerine müşterek kararla atanacak bir üyeden oluşur. Hazine Müsteşarı veya belirleyeceği Müsteşar Yardımcısı toplantılara oy hakkı olmaksızın katılabilir.

Para Talebi

Bir ülkede belirli bir dönemde kişilerin ekonomik varlıklarını para olarak ellerinde bulundurma istekleri

Parafiskal Gelirler

Kamu niteliğindeki devlet kuruluşları (Ticaret odası, Sanayi odası,vb) ve sosyal güvenlik kuruluşları ( SSK, Bağkur, vb) tarafından toplanan kamu gelirleridir. Bu gelirler, devlet bütçelerine dahil edilmezler. Karşılıklarının olmaması bakımından harca benzerler.

Paranın Dolaşım Hızı

Bir birim paranın kaç birim mal veya hizmetin el değiştirmesine imkan sağladığını gösterir. GSMH / Para Stoğu ile ifade edilir.

Parasal Büyüklükler

Parasal büyüklük, dolaşımdaki para ile finansal kuruluşların parasal ya da paraya çevrilebilir olan çeşitli yükümlülüklerinin toplamı olarak tanımlanabilir. İçerdiği varlıkların likit olma derecesine göre çeşitli parasal büyüklük tanımları bulunmaktadır. Bu parasal büyüklüklerden M1, dolaşımdaki para ve vadesiz mevduat, M2, M1 ve vadeli mevduat, en geniş tanımlı para arzı olan M3 ise M2, repo ve B tipi likit fonların toplamından oluşmaktadır. Rezerv Para, M1 ile fon hesapları ve banka dışı kesimin mevduatları toplamıdır. Merkez bankasının piyasadaki likiditeyi düzenlemek amacıyla yaptığı açık piyasa işlemleri nedeniyle bankacılık kesimine olan nakit yükümlülüklerinin rezerv paraya eklenmesiyle ‘Parasal Taban’a ulaşılmaktadır. Merkez Bankası Parası ise parasal taban ve kamu mevduatlarının toplamından oluşmaktadır.

Parasal Taban

Dolaşımdaki para, banka nakit rezervleri ve Merkez Bankası'ndaki zorunlu karşılıkların toplamıdır.

Parite

(1) karşılıklı ilişkilerde iki tarafın birbirine eşit olması, herhangi bir uyuşmazlığın bir sorunun çözümünde tarafların eşit temsili ilkesi, (2) aynı değerde olmayan çeşitli ülke paralarının kambiyo değerleri bakımından ve karşılıkları olan altına oranları açısından eşit olmaları, farklı ülke paralarının muadil kıymetleri, iki ülkenin ulusal para birimleri arasındaki dönüşüm haddi, (3) fiyat eşitliği

Pasif

Bilançonun sağ tarafında, işletmenin kaynaklarını (sermayesini ve borçlarını) gösteren kısımdır.

Piyasa

İktisadi açıdan Piyasa, alıcı ve satıcıların birbirleri ile karşılıklı iletişim içinde oldukları ve mübadelenin (değişimin) meydana geldiği yerdir. Organize bir yapıya sahip olması durumunda somut biçimiyle borsa olarak tanımlanır.

Piyasalar, fon arz ve talep süresine, piyasaların örgütlenme biçimine, piyasada işlem gören finansal varlığın işlem durumuna, piyasanın bölgesel olup olmadığına veya piyasada işlem gören varlıkların türüne göre sınıflandırılabilir.

Piyasa Değeri/Defter Değeri

Piyasa değerinin defter değerine göre kaç kat olduğunu gösterir. Düşük çıkması tercih edilir.

Piyasa Ekonomisi

Birbirinden bağımsız hareket eden, çok sayıda tüketici ve üreticiden meydana gelen, fiyat mekanizmasına dayalı mübadele ekonomisi. Hangi mal ve hizmetin üretileceğine tüketici karar verir. Tüketici tercihlerinin açıklanmasında piyasa göstergesi fiyatlardır.

Piyasa Faiz Oranı

Para piyasasında, para arzı ve para talebinin etkileşimine göre belirlenen ve mevduatlar ile diğer yatırımlar için ödenen faiz oranıdır.

Piyasa Fiyatı

Sermaye piyasası aracının arz ve talebinin karşılaşması sonucunda oluşan fiyattır. Bu düzeyde arz ve talep eğrileri aynı noktada kesişirler.

Piyasa Gözetimi

Borsada işlem gören menkul kıymetlerde gerçekleşen olağandışı fiyat ve/veya miktar hareketlerinin, sözkonusu borsanın ilgili birimi ve/veya piyasanın yasal düzenleyicisi konumunda olan kurumca, yapay piyasa ve içeriden öğrenenlerin ticareti gibi yasal olmayan aktivitelerin tespit edilebilmesi için izlenmesi ve incelenmesidir.

Piyasa Yapıcılığı

Piyasadaki fiyat istikrarını korumak, piyasaya derinlik ve likidite sağlamak amacıyla, Piyasa Yapıcı olarak tanımlanan bir Borsa üyesinin, seans saatlerinde çift taraflı emirler vererek kendi nam ve hesabına işlem yapmasıdır. Özel olarak, Devlet iç borçlanma senetleri ihalelerinde ve söz konusu senetlerin ikincil piyasa işlemlerinde etkinliğin artırılması amacıyla önceden belirlenen kriterlere göre seçilmiş bankalara Hazine Müsteşarlığı tarafından bazı hak ve görevler verilmesini içeren sistem.

Birincil piyasa işlemlerinde etkinliği artırmak, ikincil piyasaların işleyişini kolaylaştırmak amacı ile, hazine veya merkez bankalarının, borçlanma senedi ihracı (ihale), döviz müdahalesi türü işlemlerinde sadece belli kriterlere göre seçtiği banka ve diğer bazı kuruluşları taraf kabul ettiği bir sistemdir. Piyasa yapıcısı adı altında seçilen kuruluşlar, ikincil piyasalarda aralıksız işlem yapmak, kotasyon vermek, bir ihracın belli bir miktarını satın almak gibi yükümlülüklere sahiptir.

Plasman

Paranın gelir getirici bir alacağa, menkul ya da gayrimenkul değerlere ayrılması. Yatırım, sermaye stokuna yapılan ilave iken plasman bu stokun el değiştirmesidir. Yeni fabrika tesis etmek yatırımdır, tesis edilmiş bir fabrikayı satın almak ise plasmandır.

Poliçe

1) Belirli bir sürenin sonunda belirli bir parayı kendi adına veya bir başkasının emrine ödemesi için alacaklının borçluya yazdığı bildiri.

2) Sigorta senedi.

Popülasyon

1) Nüfus

2) İstatistiksel yığın. Kendisine ilişkin olarak istatistiksel çıkarımda bulunulacak belirli türden varlıkların tümü.İstatistikte teorik olarak bir araştırmaya dahil edilebilecek olan deneklerin tamamı; araştırmaya konu olan olayların, nesnelerin, vb. tamamı. İçinden rastgele örneklem seçilen ve özellikleri bilinmeyen evren. Bu evren sınırlı (belli bir okuldaki psikoloji öğrencileri gibi) veya sınırsız (olabilecek bütün yazı-tura atışları gibi) olabilir.

Prefinansman

Bir firmanın belirli bir sürede yerine getirmek üzere anlaşma yaptığı bir siparişte süre dolmadan önce, sipariş bedelini kısmen ya da tamamen almasıdır. Bu sebeple bu krediye "ön finansman" denmektedir. Bu krediler çoğunlukla ihracat siparişlerinde kullanılmaktadır. Prefinansman , ihracat ve döviz kazandırıcı işlemlerle ilgili mal ve hizmet alımının finansmanında kullanılmak üzere, firmaların bizzat kendilerince yurt dışındaki alıcıdan veya uluslararası finans kuruluşlarından döviz veya efektif olarak sağlanıp, ülkedeki bankalar aracılığı ile (garanti verilerek veya verilmeksizin) yurda getirilerek kullanılmaktadır.

Prodüktivite

Verimlilik, üretkenlik; bir ya da birden çok üretim faktörünün kullanılmasıyla herhangi bir çalışmadan veya mamulden elde edilen verim

üretim faaliyetinden elde edilenle, bu faaliyete konulanın fiziki miktarlarının birbirine oranı; randıman, belirli bir kaliteyi korumak şartıyla birim ürünü en az maliyetle üretmek, bir elemanın saat başına tamamladığı faydalı işin ölçüsü

Provizyon

1) Ortaya çıkma olasılığı bulunan fakat kesin miktarı belli olmayan zararları karşılamak için işletme tarafından ayrılan para miktarı.

2) Çekin karşılığının bulunup bulunmadığının sorulması; çekin üzerindeki yazılı değerin ödenebilmesi için karşılığının olup olmadığının ilgili bankaya sorularak kontrol edilmesi; akreditif karşılığı yapılan ithalatta, akreditif tutarı dövizin muhabir banka nezdinde hazır olduğunun ve mal belgeleri teslimi karşılığında satıcıya ödeme yapılması için yetki verildiğinin amir bankaya bildirilmesi.

Rantabilite

Sermayenin parasal olarak verimliliğini ifade eder.

Genellikle belli bir zaman parçası içinde işletme faaliyetleri sonucunda elde edilen toplam kârın,aynı zaman parçası içinde kullanıldığı kabul edilen ortalama işletme sermayesine oranıdır. Diğer taraftan, Herhangi bir yatırım konusunun yatırılan sermayeye gelir sağlama olanağı; işletmenin belirli bir dönemde elde ettiği k‰rın o dönemde işletmede kullanılan sermayeye oranı olarak da ifade edilebilir.

Reasürans

İkili sigorta, ikinci sigorta

Sigortacı, sigorta ettiği menfaati, dilediği şartlarla, tekrar sigorta ettirebilir.Reasürans, sigorta şirketlerinin üstlerindeki riskleri tekrar sigortalatarak kendilerini güvence altına almasıdır.

Reasürans, sigortacının, sigorta ettirene karşı borç ve yükümlülüklerini ortadan kaldırmaz; sigorta ettirene, tekrar sigorta yapana karşı, doğrudan dava açmak ve istemde bulunma haklarını vermez.

Reel Döviz Kuru

Nominal döviz kurunun, fiyat endeksine bölünmesiyel elde edilir. Deflasyon olarakta adlandırılan bu işlem, fiyatların artış etkisini ortadan kaldırmak amacıyla yapılır.

Reel Faiz

Nominal faizin enflasyon oranıyla düzenlenmiş şekli Nominal faizin enflasyondan arındırılmış halidir. Teknik olarak, nominal faiz oranından, beklenen enflasyon oranının çıkarılması ile bulunur. Örneğin,İskonto edilmiş, diğer bir deyişle bir bedel karşılığı (iskonto) el değiştirmiş olan kıymetlerin yeniden bir bedel karşılığı (re-iskonto) el değiştirmesini ifade eder. Merkez bankalarının, şartlarını kendileri belirlemek şartı ile çeşitli senetleri iskontoya tabi tutarak (re-iskonto), reeskont penceresi adı altında para politikası uygulamalarında kullandıkları bir araçtır faiz oranı % 70, beklenen enflasyon oranı % 60 ise, reel faiz oranı % 10’ dur.

Reel Milli Gelir

Bir ülkede belli bir dönemde yaratılan mal ve hizmetlerin fiziki miktarlarının o dönemin cari fiyatlarıyla değil de temel alınan yılın fiyatlarıyla ilişkilendirilmesi sonucu elde edilen değer

Reel Ücret

Üretim faaliyetine katılan emek faktörünün, yarattığı maldan elde ettiği nominal ücretin satın alma gücü

Reeskont

1)İskonto edilmiş, diğer bir deyişle bir bedel karşılığı (iskonto) el değiştirmiş olan kıymetlerin yeniden bir bedel karşılığı (re-iskonto) el değiştirmesini ifade eder. Merkez bankalarının, şartlarını kendileri belirlemek şartı ile çeşitli senetleri iskontoya tabi tutarak (re-iskonto), reeskont penceresi adı altında para politikası uygulamalarında kullandıkları bir araçtır.

2)Bir bankanın elinde bulundurduğu ödeme sırası henüz gelmemiş senetleri bir başka bankaya iskonto ettirmesi

Reflasyon

Fiyatlar genel düzeyinin yükselmesine yol açmaksızın talep hacminin genişlemesidir. Talebin genişlemesi iş hacminin büyümesini sağlar. Enflasyona neden olmaksızın istihdam hacminin arttırılmasına yönelik çabaları kapsar.

Rehin

Borcun ödenmemesi durumunda alacaklı tarafından el konulmak üzere sözleşmenin yapıldığı anda alacaklıya borçlu tarafından güvence olarak gösterilen taşınır veya taşınmaz değer.

Repo

Geri satın alma anlaşması. Satıcı olan firnansal kuruluşun hazine bonosu, tahvil gibi menkul değere daha önce belirlenen bir fiyattan geri satın almayı taahhüt etmesi koşuluyla gerçekleştirdiği bir tür kısa vadeli mevduat toplama yöntemi

Resesyon

Ekonomik büyümenin belirli bir süre negatif ya da yavaş olmasıdır. Ekonomide atıl kapasitenin olması ya da ekonominin uzun vadeli büyüme oranından daha düşük bir oranda büyümesi olarak da tanımlanabilmektedir.

Resmi Müzayede

Mahkemelerin, icra dairelerinin ve diğer resmi dairelerin Borsalarda yapılmasına gerek gördükleri menkul kıymet satım işlemidir.

Revalüasyon

Yeniden kıymet biçme, kıymetini artırma. Revalüasyon ulusal paranın dış değerinin (altına ya da yabancı ülke paralarına göre) hükümet kararıyla değerinin yükseltilerek yeniden ayarlanmasıdır.

Rezerv

İhtiyat, karşılık, yedek.

Bir şeyin daha sonra ortaya çıkabilecek bir ihtiyaç için ya da özel durumlarda kullanılmak üzere saklanan kısmı, karşılık olarak kardan ayrılan kısım, yeni ve tamamlayıcı malzeme, araç ya da kadroların sağlandığı kaynak.

Rezervlerin bir bölümü merkez bankalarında olur. Bu rezervlere ticari bankalardaki döviz rezervleri ve altın mevcudu eklenince brüt rezervlere ulaşılır.

Rezerv Para

Merkez bankaları ile uluslararası finans kuruluşlarının portföylerinde bulunan döviz ve altın cinsinden varlıkları ifade etmektedir. Buna göre, ödeme aracının rezerv para özelliği taşıyabilmesi için, diğer paralar karşısındaki değeri istikrarlı olmalı, dünya ticaretindeki payı büyük bir ülkeye ait olmalı, döviz piyasalarında rahatlıkla alınıp satılabilmelidir.

Uluslararası ticaretin büyük bölümünü finanse eden ve hükümetlerle uluslararası kuruluşların portföylerinde bulundurmak istediği ödeme araçları. Döviz, altın ve SDR'den oluşur.

Risk-Getiri

Bir yatırımın öngörülen getirisi karşılığında mevcut riskini ifade eder. Risk genelde yatırımın geçmiş getirilerinin standart sapması (historical volatility) ile ifade edilir. Yatırımdan beklenen getiri ise (expected return), geçmiş getirilerinin ortalamasıdır. Belli bir risk karşılığında elde edilebilecek maksimum getirilerin oluşturduğu risk-getiri eğrisine “efficient frontier” adı verilip, özellikle karşılaştırma, ölçüt (benchmark) amaçlı kullanımı söz konusudur. Vadesine kadar elde tutulduğunda getirisi kesin olan tahvil-bono türü yatırımlar bu tür analizlerde genelde risksiz yatırım olarak kabul edilirler. Ancak bu tür kıymetler üzerinde vadesinden önce işlem yapılması söz konusu ise benzer piyasa riskleri (faiz, kur) söz konusudur.

Risk Primi

Bir yatırım aracının taşıdığı risklerin fiyatlara yansıması risk primidir. Riskli bir yatırım aracının beklenen getirisi ile risksiz bir aracın beklenen getirisi arasındaki fark olarak da hesaplanabilir.

Risk Sermayesi

Yüksek risk taşıyan girişimlerin finansmanı için kullandırılan sermayedir.

Riske Maruz Değer (Value at Risk (VAR)

Döviz, menkul kıymet ve benzeri yatırım araçlarının ya da bunlardan oluşan bir portföyün içerdiği piyasa riskinin ölçülmesi amacı ile kullanılan istatistiksel bir yöntemdir. Bu tür bir ölçümle, piyasa riski olarak adlandırılan, kur ve faiz riskinin yatırımın mevcut değerini çeşitli olasılık değerlerine ve süreye bağlı olarak ne ölçüde etkileyebileceği bulunmaya çalışılmaktadır. Portföyde ortaya çıkabilecek kaybın tahminidir. Geçmiş veya örneğin opsiyon fiyatlarından ulaşılan “implied” volatilite üzerinden yapılan hesaplamalara dayanır. Dolayısıyla tahmin yöntemlerine ilişkin, geçmiş geleceği ne kadar tahmin eder gibi kısıtlar bu yöntem içinde geçerlidir. Yönteme ilişkin metodolojik, örneğin ölçüme konu olan değerin getirisinin normal dağıldığı varsayımı, kısıtlar da söz konusudur. Sermaye yeterliliklerinde, sermayenin piyasa koşulları nedeniyle risk altında olan kısmı ile ilgili olarak, BIS tarafından bankaların uyması gereken bir ölçüt olarak da kullanımı mevcuttur.

Rüçhan

Öncelik; üstünlük; imtiyaz. Öncelikli.

Sabit Kur Sistemi

Bir ülke parasının yabancı ülke paraları karşısındaki değerinin hükümet tarafından belirlendiği ve döviz piyasasındaki arz ve talep koşullarından bağımsız olarak sabit tutulduğu döviz kuru sistemi

Safi Milli Hasıla

Ülkenin ekonomik durumunu ve refah seviyesini belirlemek amacıyla, gayrisafi milli hasıla'dan amortismanların çıkarılması yoluyla elde edilen değerdir.

Samurai Bonds

Yabancılar tarafından, Japonya’da, Japon Yeni üzerinden yapılan menkul kıymet ihraçlarıdır. Çoğunlukla 5 yıl ve üzeri vadede yapılan ihraçlardır. İlk ihraç 1970 yılında Asya Kalkınma Bankası tarafından yapılmıştır.

Satım Opsiyonu

Satma hakkını ifade eder. Elinde opsiyon kontratını bulunduran tarafa, opsiyona konu olan kıymeti yine opsiyonda belirtilen şartlarda satma hakkını verir ancak bir yükümlülük getirmez. Piyasa koşullarına bağlı olarak opsiyonu elinde bulunduran taraf opsiyonu kullanmayabilir. Opsiyonun kullanılması “exercise” edilmesi olarak ifade edilir. Opsiyonu satan taraf ise, alan tarafın opsiyonu kullanmak istemesi durumunda kontrat şartlarını yerine getirmekle yükümlüdür.

Satın Alma Gücü Paritesi

Belli bir sepetteki ticarete konu olan benzer mal ve hizmetlerin farklı ülkelerdeki fiyatlarını birbirine eşitleyen döviz kurudur. Satın alma gücü paritesi hesaplanırken sadece ticarete konu olan mal ve hizmetler göz önünde bulundurulduğundan bu tür bir hesaplama iki ülke parası arasındaki değişim oranının gerçek değerini ölçmekte yetersiz kalabilmektedir.

Sendikasyon Kredisi

Yapilan bir sendikasyon anlasmasi çerçevesinde uluslararasi ticari bankalardan, bir banka yada finans kurumu liderliginde, birden fazla banka ve/veya finans kurumunun aldigi nakdi kredilerdir.

Senyoraj

Para basma yetkisini elinde tutan kurumun, bu yetkisi dolayısıyla para basarak elde ettiği reel gelirdir. Para stoğundaki değişimin fiyatlar genel seviyesine oranı ile ifade edilir. Enflasyonun sadece para miktarındaki artışından kaynaklanması durumunda, senyoraj ve enflasyon vergisi birbirine eşit olur.

Serbest Bölge

Serbest dolaşımda olmayan eşyanın herhangi bir gümrük rejimine tabi tutulmaksızın ve serbest dolaşıma sokulmaksızın, gümrük mevzuatında öngörülen haller dışında kullanılmamak ya da tüketilmemek kaydıyla konulduğu, ithalat vergileri ile ticaret politikası önlemlerinin ve kambiyo mevzuatının uygulanması bakımından, Türkiye Gümrük Bölgesi dışında olduğu kabul edilen; serbest dolaşımdaki eşyanın, bir serbest bölgeye konulması nedeniyle normal olarak eşyanın ihracına bağlı olanaklardan yararlandığı yerlerdir

Serbest Dalgalanma

Serbest dalgalanan kur sisteminde ülke parasının değeri piyasa tarafından belirlenmektedir. Döviz piyasasına yapılan müdahaleler, kurların istenilen düzeyde oluşmasını sağlamak yerine, bu piyasadaki gereksiz dalgalanmaları önlemek ve değişimleri daha ılımlı hale getirmek için yapılmaktadır. Bu sistemde para politikası, daha etkin hale gelmekte ve ülkenin tutması gereken uluslararası rezerv miktarı azalmaktadır. Serbest dalgalanan döviz kuru sisteminden kaynaklanan olumsuzluk ise, dış ekonomik ilişkilerde belirsizlikleri ve riskleri artırması nedeniyle kaynak dağılımını olumsuz etkilemesidir.

Sermaye

Anamal, anapara, kapital; bir teşebbüsün kuruluşunu ve faaliyete geçmesini sağlamak amacıyla öz kaynak olarak konulan ya da taahhüt edilen para veya mal şeklindeki kıymet; mübadele yoluyla gelir sağlamaya tahsis edilen servet; klasik ekonomide gelir elde edebilmek için işletilebilcek her türlü mal ve para.

Sermaye Piyasası

Orta ve uzun vadeli (1 yıldan fazla) fon arz ve talebinin karşılaştığı piyasalardır.

Sağlanan krediler işletmelerin duran varlıklarının finansmanında kullanılır. Kaynakları tasarruf sahiplerinin birikimleri, başlıca araçları da pay senetleri ve tahvillerdir.

"

Sermaye Piyasası Kurulu

Türkiye'de Sermaye Piyasasını düzenlemek amacıyla 1981'de faaliyete başlamış olan kuruldur.Kurulun temel amaçları; Sermaye piyasalarının ve kurumlarının işleyiş kurallarını belirlemek, Piyasadan fon kullanan şirketlerin belli kurallara uygun olarak en iyi şekilde yararlanmalarını sağlamak, Sermaye piyasasına yatırım yapan tasarruf sahiplerinin hak ve yararlarını korumak, Piyasaların adil ve etkin çalışmasını sağlamaktır. Kurul bu hedeflere Kanun, yönetmelik ve tebliğlerle düzenlemeler yaparak, piyasaların gözetim ve denetimini sağlayarak ulaşır.

Sermaye Şirketleri

Şirket ortaklarının sorumlulukları koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlandırılmış olan ve tüzel kişiliğe haiz şirketlerdir.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na göre ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerdir.Kanunda, kollektif ile komandit şirket şahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketi sayılırlar.

Sermaye Tavanı

Kayıtlı sermaye sistemi kavramıdır. Ortaklıkların, esas sözleşmelerinde hüküm bulunmak kaydıyla, yönetim kurulu kararı ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun esas sermayenin artırılmasına dair hükümlerine tabi olmaksızın pay çıkarabilecekleri azami miktarı gösteren, ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmiş sermaye tutarını ifade eder.

Sınır Ticareti

Komşu ülkeler arasında özel anlaşmalara dayanılarak yapılan ve her iki ülkenin sınıra yakın yerleşim bölgelerini kapsamına alan ticaret türü. Normal dış ticaret işlemleri, sınır ticaretinde büyük ölçüde azaltılır ve taşıma giderlerinden tasarruf edilir. İlkeleri sınır ticaretine yönelten etkenler, yüksek taşıma giderlerinden kaçınma isteği ve bu yolla gerçekleşecek ticaret potansiyelinin önemidir.

Sosyalizm

Ekonomik alanda ferdin kontrolu yerine toplumun kontrolunu esas tutar. Ekonomik faaliyetlerin bir bütün olarak, özellikle toplum yararına planlandığı ve denetlendiği bir toplum şeklidir. Servetin toplum elinde olmasını, toplum işlerinin herkes tarafından bölüşülmesini amaç edinir. Bireyciliğe karşıdır.

Sözleşmenin Büyüklüğü

Sözleşmeye konu Kıymetin (altın, döviz ...) Minimum işlem miktarı.

Sözleşmenin Tipi

Vadeli işlemler ve opsiyon piyasalarında ilgili piyasa tarafından belirlenen alım satımı yapılabilecek vadeli işlem veya opsiyon sözleşmeleridir.

Spekülasyon

1) Fiyatlardaki beklenti yönünde kar amaçlı pozisyon alma işlemidir.

2) Satın alınan malların ya da değerli kağıtların aşırı karla başka kişilere ya da kurumlara satılması; piyasanın yükseleceği umuduyla mal almak, depolamak, borsalarda fiyatlardan meydana gelebilecek farkları değerlendirebilmek için yapılan alışveriş. Bu faaliyetler kriz dönemlerinde yoğunlaşır.

Spread

Aynı anda iki ya da daha fazla sözleşme ile ters pozisyon almakla yapılır. Ters pozisyonlar, farklı Borsa, farklı ürün ve farklı vadelerde alınabilir.

Standby Anlaşması

Günümüzde uluslararası kredi işlemlerinde kullanılır. Her an verilebilecek kredileri niteler. En belirgin uygulaması uluslararası para fonu (IMF) bünyesinde görülür. Kuruluşta ilgili üyeler için üzerinde anlaşmaya varılan belirli süreler dahilinde ve belli miktara kadar söz konusu olan kullanılabilir fonları ifade eder. Bu anlaşmalar genelde bir yıl sürelidir.

Standby Kredisi

IMF'in bir istikrar programı uygulamakta olan bir ülkeye bu programı desteklemek için verdiği kredi

Stagflasyon

Bir ekonomide üretimin düştüğü ya da en azından artmadığı bir ortamda enflasyon yükseldiği durumu ifade etmektedir. Ekonomik durgunluk içinde fiyat artışı veya durgunluk içinde enflasyon olarak da tanımlanmaktadır. Yüksek işsizlik oranı ile yüksek enflasyonun bir arada yaşandığı bir süreçtir.

Sterilizasyon

Merkez bankalarının, çeşitli nedenlerle ortaya çıkan para arzı artışlarının etkilerini dengelemek için yaptıkları açık piyasa işlemleridir. Merkez bankası döviz satın aldığı zaman para arzındaki artışı menkul değerler satışıyla piyasadan çekmeye çalışır ve bu şekilde döviz piyasasına yapılmış müdahaleyi sterilize etmiş olur.

Stok

Sürekli ya da geçici olarak belli bir zaman boyutuna sahip olmayan ekonomik bir varlık kütlesi

Stok Devir Hızı

Şirketin üretip stokta tuttuğu malları ne hızla sattığını gösterir. Bu oran ne kadar hızlıysa o kadar iyidir.

Stopaj

Gelir vergisi borcunu mükellef yerine üçüncü bir kişi tarafından ödenmesidir. Devlet memurlarının gelir vergileri de maaşlarından kesilir.

Sükna Hakkı

Bir evde veya evin bir bölümünde oturma hakkı veren kişiye bağlı bir irtifak hakkı; oturma hakkı.

Sübvansiyon

Bazı malların üreticilerine hükümet tarafından yapılan destek amaçlı ödeme. Menşe veya ihracatçı ülkenin fayda sağlayan, doğrudan veya dolaylı mali katkısını veya GATT 1994'ün XVI ncı Maddesi çerçevesinde herhangi bir gelir veya fiyat desteği.

Sürdürme Teminat Farkı

Üyelerin aldığı pozisyonların asgari teminatın altına düşmesi halinde ilave bakiye için gerekli olan teminat seviyesi.

Swap

İki tarafın bir varlık ya da yükümlülüğe bağlı olan nakit akışını aralarında değiştirdikleri işlemdir. Örneğin on yıllık sabit faizli borca sahip bir firma ile benzer ancak dalgalı faizli borca sahip bir firma birbirlerinin yükümlülüklerini değiştirebilir. Swap işlemlerinde, faiz oranları ile döviz kurlarındaki değişmeler sonucunda ortaya çıkan riski en aza indirmek amaçlanmaktadır.

Şufa Hakkı

Önalım; öncelikli alım. Mükellefin, hakkın konusu olan şeyi bir üçüncü kişiye satması durumunda, hak sahibine tek taraflı bir irade beyanı ile satılan şeyin mülkiyetinin kararlaştırılan bedel karşılığında öncelikle kendisine devrini isteme yetkisini veren haktır.

Şüpheli Alacaklar

Muhasebe Sistemi Uygulama Tebliğinde "Ödeme süresi geçmiş bu nedenle vadesi birkaç defa uzatılmış veya protesto edilmiş, yazı ile birden fazla istenmiş ya da dava veya icra safhasına aktarılmış senetli ve senetsiz alacakları kapsar" şeklinde tanımlanmaktadır.

Taahhütname

Kişinin kendi ad ve hesabına, bir gerçek kişi veya tüzel kişiye karşı, sözleşmeli ya da sözleşmesiz olarak, bir işin yapılmasını veya bir şeyin teslimini üstlendiğini gösterir belge

Taban Fiyat

1)Devletin genellikle tarım üreticisini korumak üzere ürününün fiyatının, piyasa fiyatının altına düşmesini önlemek amacıyla saptadığı fiyat.

2)Borsada işlem gören aracın bir seans içinde görebileceği en düşük fiyat.

Tacir

(Merchant/Händler)

Ticaretle uğraşan kimse, tüccar. Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişi.

Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar.

Tahakkuk

Tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesidir

Tahakkuk Esası

Gelir veya giderin mahiyeti ve tutar itibariyle kesinleşmesi, kişiselleşmesi ve talep edilebilecek safhaya gelmesi halinde muhasebeye kayıt edilmesidir. Fiilen ödemenin yapılmış olup olmamasının önemi yoktur.

Tahvil

Devletin 1 yıl, anonim ortaklıkların en az 2 yıl ve daha uzun vadeyle, ödünç para bulmak amacıyla, itibari kıymetleri eşit ve ibareleri aynı olmak üzere çıkardıkları borç senetleridir.

Takas

1) Para kullanılmaksızın mal ve hizmetlerin doğrudan değişimi

2) Devlet borcuna ilişkin nakit akışlarının, taraflardan birisi Hazine Müsteşarlığı olmak kaydıyla, iki taraf arasında doğrudan veya dolaylı olarak değişimine imkan tanıyan finansal araç

3) Borsalarda gerçekleştirilen işlemler sonucunda oluşan borç ve alacakların karşılıklı olarak tasfiye edilmesidir.

Takas Bank

Takasbank, Borsa Istanbul bünyesinde mevcut piyasalarda gerçekleşen; pay, borçlanma araçları, yurt dışı sermaye piyasası araçları, türev araçlar ve kıymetli madenler ile ilgili işlemlerin nakit ve menkul kıymet takasını sonuçlandırmak üzere yetkilendirilmiş merkezi takas kuruluşudur. Borsa İstanbul üyelerinin alım satım işlemlerinden doğan menkul kıymet teslim etme ve teslim alma taahhütleri ile alım satıma konu olan menkul kıymet karşılığındaki ödeme taahhütleri Takasbank aracılığıyla hesaben sonuçlandırılmaktadır.

Bankanın başlıca amacı ve konusu; sermaye piyasası ve borsa mevzuatı çerçevesinde takas ve saklama hizmetleri vermek ve Bankacılık Kanunu ve diğer bankacılık düzenlemeleri çerçevesinde yatırım bankacılığı işlemleri ile iştigal etmektir. Bunun yanı sıra, etkin bir merkezi teminat ve risk yönetim sistemi geliştirerek sermaye piyasalarının risk yönetim altyapısının güçlendirilmesine ve piyasada aracılık maliyetlerinin azaltılmasına katkı sağlama da amaçları arasındadır.Güvenilir, hızlı ve düşük maliyetli nakit transferi hizmeti sağlayarak para ve sermaye piyasaları arasında köprü görevi üstlenen Takasbank, sermaye piyasası ve Borsa Istanbul mevzuatı çerçevesinde Borsa İstanbul bünyesinde faaliyet gösteren piyasalar için tam otomasyon ortamında organize piyasalar ile on-line bağlantılı olarak takas hizmetleri sunmaktadır.

Talep

Belli bir malın belirli bir anda ve belirli piyasada muhtemel fiyatları karşısında alıcıların o maldan satın almayı düşündükleri miktar

Talep Enflasyonu

Harcamalar ve dış satım toplamının üretim ve dışalım tutarını aşması sonucu fiyatlarda görülen artış. Diğer bir deyişle talepte meydana gelen artışı karşılamak üzere arzın yeterli derecede artırılmaması sonucu fiyatların yükselmesine yol açan süreçtir. Mal ve hizmet fiyatlarında meydana gelen artış, girdi fiyatlarına yansıyarak mal ve hizmet fiyatlarının daha da yükselmesine yol açabilmektedir.

Tam İstihdam

Bir ekonomide tüm üretim faktörlerinin çalışır durumda olduğu bir düzey

Tam Mükellefiyet

Türkiye’de yerleşmiş olanlar. Resmi Daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye'de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları. Bu tanıma giren gerçek kişiler tam mükellef sayılırlar ve gerek Türkiye gerekse yurt dışında elde ettikleri gelirlerin tamamı üzerinden vergilendirilirler

Tam Rekabet Piyasası

Bir mal için sadece arz ve talep tarafından belirlenmiş fiyatının bulunduğu piyasalardır. Piyasada aynı malı üreten ve satın almak isteyen çok sayıda satıcı ve alıcı vardır.

Alıcı ve satıcılar rasyonel davranırlar ve alternatifler hakkında bilgiye sahiptirler. Piyasaya giriş çıkış serbestliği vardır.Mallar homojendir. Üretim faktörlerinin hareketliliği tamdır.

Bütün bunların bir sonucu olarak, tam rekabet piyasasında hem alıcılar hem de satıcılar tek başlarına piyasayı etkileme gücüne sahip değildir.

Tarh

Verginin tarhı, vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tespit eden idari muameledir

Tasarruf

Artırılmış para, gelirin tüketime ayrılmayan kısmı. Gelirin tüketilmeyen bölümünün tasarruf kabul edilebilmesi için bir kısmının elde para olarak tutulması şart değildir. Bu açıdan tasarruf, elde hazır bir satın alma gücü bulundurma arzusuna dayanan stoklamadan farklıdır.

Tasfiye

1) Arıtma, ayıklama, temizleme

2) Bir ticaret kuruluşunun batması, kapanması vb. sebepler üzerine hesapların kesilmesi, alacaklılara, ortada kalan mal ve paradan paylarına düşen miktarın verilmesi, likidasyon.

Tashih

Düzeltme, düzelti, resmi bir kütüğün, bir hukuki işlemin düzeltilmesi

Taşıma Maliyeti

Emtianın fiziki olarak belirli bir zaman süresince saklanması sırasında ortaya çıkan toplam maliyettir. Depolama, sigorta, fırsat maliyeti ve faiz maliyetlerini içerir.

Tazminat

1) Zarar karşılığı ödenen para, ödence.

2) Maddi veya manevi zarara karşılık ödenen bedel; zarar ödencesi;hukuka aykırı olarak başkalarına verilen zararların ödetilmesi biçiminde müeyyidedir

Tebliğ

1) Bildirme, haber verme.

2) Vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesidir

Teknik Analiz

Fiyat, hacim gibi göstergelerden hareketle, geçmiş dönem piyasa hareketlerinin analiz edilerek bu yolla geleceğe yönelik olarak fiyat tahminleri yapılmasıdır. Bu amaçla, çeşitli grafik oluşumlarından ve istatistiksel metodlardan faydalanılır. Grafikler üzerinde geçmiş fiyat hareketleri nedeniyle ortaya çıkan oluşumların gelecek için gösterge oluşturduğu, dolayısıyla bu tür oluşumların alım-satım için gösterge olarak kullanılabileceği varsayımına dayanır. Bu tür analizler, örneğin, geçmişte gerçekleşen en düşük fiyatların, diğer bir deyişle fiyatların döndüğü, yükselmeye başladığı noktaların “destek noktası” olduğu, dolayısıyla alım için bu noktaların beklenmesi (kriter olması) gerektiğini, yine geçmişte gerçekleşen en yüksek fiyatların “direnç” noktası olduğunu ve satım için dikkate alınması gerektiğini öngörür.

Temerrüt

Herhangi bir sebebe dayanmaksızın borcu ödememekte direnme, direnim

Temettü

Ortakların dönem içinde elde ettikleri kârdan mevcut ortakların pay alma hakkıdır. Borsada işlem görenşirketler kar payı dağıtmaları halinde nakit ve/veya hisse senedi şeklinde dağıtılabilir. Temettüler iki şekilde dağıtılmaktadırlar ; nakit olarak ortaklara ödenen temettüler ve Bedelsiz Sermaye Artırımına dahil edilerek karşılığında yeni senet dağıtılan temettüler.

Teminat Tamamlama Çağrısı

Vadeli İşlem Sözleşmesi fiyatının, yatırımcının aldığı pozisyonun aleyhine gelişmesi durumunda yatırımcının belirlenmiş olan teminat tutarının altında kalması nedeniyle yatırımcıya ek teminat yatırması için yapılan çağrıdır.

Temlik

Devir. Bir malın veya hakkın, bir hukuki işlemle başkasına devredilmesi; mülkiyetin nakli

Ters Repo

Bir kıymetin belli bir tarihte, belli bir orandan geri alım vaadi ile satımını ifade eder. Merkez bankası açısından reverse repo işlemi Açık Piyasa İşlemleri çerçevesinde, piyasadan, işlem vadesi süresince, verilen kıymetler karşılığında geçici olarak para çekilmesini ifade eder.

Tescil

1) Herhangi bir şeyi resmî olarak kaydetme, kütüğe geçirme.

2) Bir taşınmazın üzerinde bir ayni hakkın kurulması için tapu kütüğüne yapılması gerekli kayıt.

3) Resmi kütük veya defterlere bir konunun (hakkın) yazılması, kayıt düşülmesi

Tezgah Üstü Piyasalar

Organize olmayan, belli bir yapı altında toplanmayan piyasalardır. İşlemler taraflar arasında karşılıklı anlaşma yoluyla gerçekleştirilir.

Ticaret Dengesi

İthalat ve ihracat arasındaki fark. Bir ülkenin ödemeler bilançosunda toplam mal ithalatı ile toplam mal ihracatı arasındaki farktır. İlkenin ithal ettiği malların toplam değeri ihraç ettiği malların toplam değerinden büyük olursa ticaret dengesi açığı söz konusudur. Bu kavram ilk kez 16. Yüzyılda merkantilizmin gelişmesiyle önem kazanmaya başlamıştır.

Toplam Borç/Toplam Kaynak

Şirketin borçlarının aktif borçları içerisindeki payını verir. Bu oran aktiflerin ne kadarının borçlarla finanse edildiğini gösterir. %50'nin altındaki oranlar tercih edilir.

Toptan Eşya Fiyatları Endeksi

Bir ekonomideki genel fiyat düzeyini ve paranın satın alma gücündeki değişimleri belirlemek için seçilmiş malların toptan fiyatları izlenerek düzenlenen endeks

Trampa

Bir malın başka bir malla veya bir hakkın başka bir hakla değiştirilmesini konu alan sözleşme

Transfer Harcamaları

Devletin veya kamu yönetim organlarının, bir mal veya hizmet alımı olmaksızın yaptığı harcamalar. Bu harcamalar milli gelir hesaplarına girmez.

Trend

Fiyat hareketinin yönüdür.

Trend Analizi

Trend analizi, mali tablolarda yer alan kalemlerin zaman içerisinde gösterdikleri eğilimlerin incelenmesidir. Trend analizi yapılırken, baz yılı izleyen yıllardaki mali tablo kalemlerinin baz yıla göre göstermiş oldukları eğilimler incelenir.

Trend analizi, bir firmanın performansının analizinde kullanılan metotlardan biri olup, farklı değişkenlerin gelecekteki olası değerlerinin tahmin edilmesi için, zaman şeridindeki verilerin sistematik analizidir

Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)

Tüketici tarafından satın alınan mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki değişimleri ölçen endekstir. TÜFE hesaplanırken ilk olarak, ülkenin genelini temsil eden bir örnek kitlenin bir yıl içinde hangi mal ve hizmete ne kadar para harcadığı hesaplanmaktadır. Bu hesaplamadan çıkan sonuca göre harcama gruplarına endeks içerisinde farklı ağırlıklar verilmektedir. Böylelikle bu örnek kitle tarafından yüksek oranda tüketilen mal ve hizmetler daha yüksek bir ağırlığa sahip olurken daha az tüketilenler daha düşük bir ağırlığa sahip olmaktadır. Yılın her ayının belirli günlerinde ve belirli alışveriş merkezlerinden alınan mal ve hizmet fiyatlarındaki değişim, bu ağırlıklara göre ölçülerek o ayın tüketici enflasyon rakamına ulaşılmaktadır.

Tüketim

İstihlak; doğal ve endüstriyel maddelerin kullanılması. Dört türlü tüketim vardır. Fertler arasında yapılan özel tüketim, devletin yetkili makamları tarafından yapılan tüketim, yararlı bir şey vermeyen verimsiz tüketim ve başka bir zenginliğin üretimi için kullanılan verimli tüketim. Verimli tüketim de kendi bünyesinde endüstriyel tüketim ve zevk için tüketim olarak ikiye ayrılmaktadır

Türev Piyasalar

Standartlaştırılmış türev işlem sözleşmelerinin vadeli alınıp satıldığı, gerçekleştirilen takasların bir kurum tarafından garanti edildiği, borsa bünyesinde işleyen piyasalardır. Türev piyasa işlemleri olan futures, forward, opsiyon ve swap piyasa oyuncuları tarafından riskten korunmak ya da kâr elde etmek amacıyla kullanılabilmektedir.

Türev Ürünler

Getirisi başka bir kıymetin getirisine bağlanmış, diğer bir deyişle başka bir kıymetin getirisinden türetilmiş mali araçlardır. Futures ve opsiyon sözleşmeleri bu araçlara örnektir. Bu tür araçlar, döviz, faiz, altın gibi her türlü ürün üzerinden türetilebilir. Böyle bir durumda, örneğin döviz üzerine yazılan bir opsiyon kontratında, opsiyon kontratının getirisi üzerinden türetildiği dövizin piyasadaki hareketine bağlı olacaktır.

Ulusal Gelir

Bir ulusun bir yıl içinde ürettiği toplam değer; bir ekonomide belli bir döneme ilişkin safi milli hasıla değerinden aynı dönemde alınan dolaylı vergiler toplamının çıkarılmasıyla elde edilen tutar. İretim, gelirler ve harcamalar üzerinden üç yöntemle hesaplanabilir. İretim yönünden milli gelir, ekonomide yaratılan nihai mal ve hizmetlerin toplamının net değeridir. Gelir yönünden milli gelir, ekonomide üretime katılan üretim faktörlerinin elde ettikleri gelirlerin toplamını ifade eder. Harcama yönünden milli gelir ise fertlerin bir dönemde yaptıkları harcamalar toplamına eşittir.

Uzlaşma Fiyatı

Kıymetli Maden Borsalarında; Takas işlemlerinde esas alınarak uzlaşma fiyatı, işlemlerin gerçekleştiği seansta Borsa Yönetim Kurulu'nca belirlenecek kapanış aralığındaki tüm işlemlerin ağırlıklı ortalama fiyatıdır.

Uzun Pozisyon

Borsada, vadeli işlem sözleşmesinin alımı yoluyla gerçekleşir ve pozisyona giren tarafın sözleşmenin vadesi geldiğinde sözleşmenin dayandığı altının veya dövizi sözleşmede belirtilen miktar ve fiyattan satın alınması gerekir.

Ücret

1) Üretim faktörlerinden biri olan emeğin üretimden aldığı pay, diğer bir deyişle emek faktörünün fiyatı.

2) Ücret, işgücünün kullanımı karşılığında ödenen bedeldir. Kurum ve organizasyonlar tarafından çalışanlara ödenen maaşlar, primler ve komisyonlar ücret kapsamına girerler. İktisatta kullanılan iki tür ücret kavramı vardır: parasal ücret ve reel ücret. Parasal ücret işçilerin çalışma karşılığı aldığı para miktarını gösterirken, reel ücret parasal ücret ile ne kadar mal ve hizmet satın alınabileceğini, yani satın alma gücünü belirtir.

Üçüncül Piyasa

Tezgahüstü piyasalarda (OTC) yapılan işlemler, üçüncül piyasa işlemi olarak adlandırılır.

Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE)

Ekonomide üretim sürecinde girdi olarak kullanılan maddelerin fiyatlarındaki değişimleri toptancı aşamasında ölçen endekstir. Buna göre ÜFE, tarım, balıkçılık, madencilik, imalat sanayi ve enerji sektöründeki (elektrik, gaz, su) ürünlerin fiyatlarındaki değişimleri ölçmektedir.

Üretim

İstihsal; kıt malların miktarını ya da sağladığı faydayı artırmak amacıyla harcanan çabaların tümü; bir kuruluşun, bir malı pazarlanmaya hazır duruma getirmek için gerçekleştirdiği işlemler, insanların toplumun varlığı ve gelişmesi için zorunlu olan nesneleri sağlamak üzere amaçlı etkinlikleriyle doğal çevrelerini değiştirmeleri ve bunu yaparken kendi kendilerini de değiştirmeleri süreci, mal ve hizmetleri halka getiren ekonomik işlem dizisinin ilk adımı

Üretim Faktörleri

Bir üretim sürecinde kullanılan her türlü unsur. Bunlar doğal kaynaklar, emek, sermaye ve girişimcidir.

Üretkenlik(Prodüktivite)

Mal veya hizmet miktarının (çıktıların) üretim için kullanılan kaynak miktarına (girdilere) oranıdır

Ürün

İnsan ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik üretilen, maddi olan (mal) ve maddi olmayan (hizmet) üretilmiş unsurların genel adı.

Vadeli İşlem Sözleşmeleri

Sözleşmeye konu tarafların baz aldıkları temel ürünün sözleşmede belirtilen tarihte, belirtilen fiyatta, belirtilen kalite ve miktarda ve de belirtilen yerde alınıp satılacağını birbirlerine taahhüt ettikleri sözleşmelerdir.

Vadeli Piyasalar

Belirli bir spot ürün fiyatının bugünden sabitlenmesi suretiyle ileri bir tarihte teslim edilmesi veya teslim alınması taahhütlerini içeren kontratların alınıp satıldığı piyasalar.

Vadeye Kadar Getiri

Bir menkul kıymetin vadesine kadar tutulması sonucu elde edilecek getiriyi ifade eder. “Effective rate of return” olarak da adlandırılır.

Valör

1) Kıymet, para, değer, kaynağın ilk alındığı gündeki değeri, kullanım değeri.

2) Bankacılıkta faizin başlangıç tarihi

Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler

Bankaların tüketici kredileri, konut kredileri, ihracat kredileri, finansman şirketlerinin kendi mevzuatları uyarınca açmış oldukları krediler; finansal kiralamaya yetkili kuruluşların finansal kiralama sözleşmelerinden doğan alacaklar; gayrimenkul yatırım ortaklıklarının portföylerindeki gayrimenkullerin satış ve satış vaadi sözleşmelerinden kaynaklanan senetli alacaklar karşılığında doğrudan, bankaların ve genel finans ortaklıklarının ise temellük edecekleri alacaklar karşılığında ihraç edecekleri kıymetli evraktır.

Varyans

Varyans bır dağılımın kendi ortalamasından sapmasının karesinin beklenen değeridir. Varyans kavramı dağılıma ait herbir değerin dağılımın ortalamasından ne kadar uzak olduğuyla ilgilidir. Varyans söz konusu sapmaların ortalama değerini ölçmektedir. İstatistik'te Varyans analizi (veya ANOVA), gözlenen varyansı çeşitli kısımlara ayırma yöntemiyle bazı değişkenlerin başka bir değişken üzerindeki etkisini incelemeye yarayan modelleme türüne verilen genel isimdir.

Veraset Ve İntikal Vergisi

Bedelsiz veya karşılıksız bir şekilde elde edilen servet unsurlarına uygulanan varlık vergisi türü. Miras veya bağıştan gelen varlıklar için ödenir. Bu iki verginin bir arada uygulanmasının sebebi, vergi kaçırma olanaklarının ortadan kaldırılmasıdır. Bu verginin aleyhinde olanlar, verginin mülkiyet hakkını zedelediğini, sermaye birikimini olumsuz yönde etkilediğini ileri sürerler.

Vergi

Devlet veya devredilmiş vergilendirme yetkisine sahip kamu kuruluşları tarafından mükelleflerden alınan para

Vergi Bağışıklığı

Belli kişilerden vergi alınmaması. Geliri belli bir düzeyin altında olanlardan, hayır kurumlarından, elçilik ve konsolosluk görevlilerinden vergi alınmaması gibi.

Vergi Ehliyeti

Mükellefiyet ve vergi sorumluluğu için kanuni ehliyet şart değildir. Vergiyi doğuran olayın kanunlarla yasak edilmiş bulunması mükellefiyeti ve vergi sorumluluğunu kaldırmaz

Vergi İadesi

Vergi sorumlusunun çifte vergilendirilmesini telafi etmek veya ihracatı, üretimi, herhangi bir ekonomik faaliyeti teşvik etmek amacıyla bazı vergi konularında önceden alınan verginin bir kısmının veya tamamının mükellefe geri verilmesi.

Vergi İndirimi

Vergi İstisnası

Belli mallardan vergi alınmaması veya belirli sınırların altında vergi kesilmemesi. İstisnalarda genellikle bir vergi sınırlandırması vardır.

Vergi Matrahı

Vergi matrahı, vergi borcunun hesaplanmasında vergi oranının uygulanabileceği iktisadi veya teknik unsurlardır.

Vergi Muafiyeti

Belli kişi ve kurumların ekonomik nedenlerle vergi dışı bırakılması. Verilendirmede kimsenin ayırım gözetilmemesini öngören "genellik" kuralına rağmen sosyal ekonomik, teknik ve bazen de politik bazı istisnalar olmaktadır. Hayır kurumlarının vergi kapsamı dışında bırakılması gibi.

Vergi Mükellefi

1-Hukuken kendisine vergi borcu düşen fert ve kurumlardır. İki tür vergi yükümlüsü vardır: Kanuni yükümlü ve iktisadi anlamda gerçek yükümlü. "Kanuni yükümlü", vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu isabet eden, vergiyi ödemesi gereken kişidir. İktisadi anlamda "gerçek yükümlü" ise ödenen verginin yükünü taşıyan kimsedir.2-Vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettübeden gerçek veya tüzelkişidir

Vergi Oranı

Vergi borcunu hesaplayabilmek amacıyla vergi matrahına uygulanan rakam. Matrah ne olursa olsun vergi oranı değişmezse "düz oranlı" (sabit vergi), matrahın büyümesiyle vergi oranı da büyürse "artan oranlı" (müterakki vergi), matrah büyüdükçe vergi oranı küçülürse "azalan oranlı" (mütedenni vergi) söz konusu olur. Kurumlar vergisi düz oranlı, gelir vergisi artan oranlıdır. Azalan oranlar, genellikle vasıtalı vergilerde uygulanmaktadır.

Vergi Sorumlusu

Verginin ödenmesi bakımından, alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişidir

Vergi Yükü

Vergilerin kişiler üzerinde yarattığı parasal etkidir. Vergi yükü, vergileme yüzünden kişilerin mal varlıklarında meydana gelen azalmayı ifade eder.

Vergi Ziyaı

Mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder

Verimlilik

Kurumun hedeflerini göz önünde tutarak, belli girdilerle en yüksek çıktının elde edilmesini veya sabit değer ve miktardaki çıktının en az girdiyle elde edilmesini ifade eder

Elde edilen ürün miktarının teorik olarak elde edilebilecek en yüksek ürün miktarına oranı.

Vesaik Mukabili Ödeme

Vesaik mukabili ödeme şeklinde, ihracatçı malları yükledikten sonra, ülkesindeki bir banka veya ithalatçının ülkesinde bulunan temsilcisi aracılığıyla, sevk belgelerini ithalatçının ülkesindeki bankaya tahsil talimatı ekinde gönderir ve karşılığının ödenmesinden veya düzenlediği poliçenin ithalatçı tarafından kabulünden sonra ithalatçıya teslim edilmesini ister. İthalatçının bankası, ithalatçı ödemeyi yapmadan, poliçeli işlemlerde ise, poliçeyi kabul etmeden, malı gümrükten çekebilmesi için gerekli olan belgeleri (sevk belgesi, fatura vb) teslim etmez.

Volatilite

Bir menkul kıymetin fiyatının veya piyasanın genelinin kısa bir zaman aralığı içinde gösterdiği dalgalanma özelliği olup; oynaklığı yüksek olan bir menkul kıymetin fiyatında hızlı değişim ve aşırı dalgalanma özellikleri görülmektedir.

Yap-İşlet-Devret

Yap-İşlet-Devret (YİD) modeli, geniş anlamda (BOT-Build-Operate-Transfer) bir kamu alt yapı yatırım veya hizmetinin finansmanı özel bir şirket tarafından karşılanarak gerçekleştirilmesi ve kamu tarafından belirlenen bir süre için işletilmesi ve yine bu süre içinde ürettiği mal veya hizmeti, tarafların karşılıklı saptadıkları bir tarife uyarınca kamu kuruluşlarına satması ve sürenin sonunda işletmekte olduğu tesisleri bakımı yapılmış, eksiksiz ve işler durumda ilgili kamu kuruluşuna devretmesidir.

Teorik olarak Yap-İşlet-Devret uygulamasına diğer sektörlerde de rastlanabilmesine rağmen pratikte bu uygulamaya pek rastlanmamaktadır.

Yapısal İşsizlik

Kronik işsizlik; hızlı nüfus artışı ile üretim faktörleri artışı arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanan, istihdam olanaklarının yetersizliği ve çalışmak isteyenlerin sürekli ve yaygın bir biçimde açıkta kalmaları şeklinde beliren işsizlik

Yapısal Risk

Iç kontrol sisteminin yokluğu varsayımıyla belli yapısal ve çevresel sebeplerle denetim görüşünün yanlışlıklardan etkilenme olasılığıdır.Yapısal riski arttıran unsurların başında hesap kalemlerinin büyklüğü ve diğer hesaplarla ilişkisi, farklı muhasebe yöntemlerinin uygulanabilme olasılığı, sayısallaştırma ve hesaplamalarda karmaşıklıklar veya zorluklar sayılabilir.

Yatay Analiz (Karşılaştırmalı Analiz)

Yatay analiz, farklı tarihlerde düzenlenmiş mali tablolarda yer alan kalemlerdeki değişikliklerin incelenmesi ve değerlendirimesidir. Yani bu analiz, yeni açıklanmış mali tablolarda yer alan kalemlerin geçmişteki aynı dönemdeki mali tablo kalemlerine bölünmesi ile elde edilen oranlar yardımı ile yapılır.

Yatırım

Uzun vadeli sermaye yatırımı, bir sermayenin gelir sağlamak amacıyla bir işe yatırılması; belli bir dönem içinde ekonomideki üretim araçları mevcuduna yapılan eklemeler ve bu eklemeleri mümkün kılan harcamalar. Ekonomideki gelir ve istihdamı artıran temel unsurdur. İretimi artırmayan harcamalar, yatırım niteliğinde değildir.

Yatırım Fonu

Halktan katılma belgeleri karşılığı toplanan paralar ile, belge sahipleri hesabına, riskin dağılması ve inançlı mülkiyet ilkesine göre sermaye piyasası araçları ile ulusal ve uluslararası borsalarda işlem gören altın ve diğer kıymetli madenlerden oluşan portföyü işletmek amacıyla kurulan mal varlığıdır.

Yatırım Fonu Katılma Belgesi

Belge sahibinin kurucu ve saklayıcı kuruma karşı sahip olduğu hakları taşıyan ve fona kaç pay ile katıldığını gösteren kıymetli evrak

Yatırım İndirimi

Yatırım indirimi , genel kalkınma planları belirlenen sektör ve konularda yapılacak yatırımlarla ilgili harcamaların belirli bir tutarının, vergiye tabi matrahın tespitinde indirim konusu yapılması suretiyle, yatırımların teşvik edilmesi ve bunun sonucunda kalkınmanın hızlandırılmasıdır.

Yatırım indirimi ayrıca istihdamın artırılmasına, yatırımların belirli bölgelere gitmesinin sağlanması suretiyle bölgesel gelişmişlik farklılıklarının, çarpık kentleşmenin ve çevre kirliliğinin önlenmesine,, rekabet üstünlüğü olan sektörlerde verimli yatırımların yapılması amacıyla yatırımların belli sektörlere kanalize edilmesine imkan sağlamaktadır.

Yatırım Ortaklıkları

Sermaye piyasası araçları ile ulusal ve uluslarası borsalarda veya borsa dışı organize piyasalarda işlem gören, altın ve diğer kıymetli madenler portföyü işletmek üzere anonim ortaklık şeklinde ve kayıtlı sermaye esasına göre kurulan sermaye piyasası kurumlarıdır

Yatırım Teşviki

Yatırım teşviki, kalkınma planları ve yıllık programlarda öngörülen hedefler doğrultusunda tasarrufların katma değeri yüksek yatırımlara yönlendirilmesine, üretim ve istihdamın artırılmasına, uluslararası rekabet gücünü artıracak ve araştırma- geliştirme içeriği yüksek bölgesel ve büyük ölçekli yatırımlar ile stratejik yatırımların özendirilmesine, uluslararası doğrudan yatırımların artırılmasına, bölgesel gelişmişlik farklılıklarının azaltılmasına, kümelenme ve çevre korumaya yönelik yatırımlar ile araştırma ve geliştirme faaliyetlerine yapılan devlet desteğidir.

Araçları, Gümrük vergisi muafiyeti, Katma Değer Vergisi (KDV) istisnası, Gelir vergisi stopajı desteği, Sigorta primi işveren hissesi desteği ,Gümrük vergisi muafiyeti, Vergi indirimi, Yatırım yeri tahsisi ,Faiz desteği olarak sıralanabilir.

Yedek Akçe

İşletmenin dönem sonunda elde ettiği karın, kanun veya anasözleşme gereğince veya kar payı olarak dağıtılmayan, bilançoda çeşitli amaçlar için ayrı kalemlerde gösterilen kısmıdır. Yedek akçeler hukuki durumlarına göre; zorunlu yedek akçeler ve isteğe bağlı yedek akçeler olarak gruplanırlar.

Yediemin

Uyuşmazlık konusu şeyin uyuşmazlık sonuçlanıncaya kadar saklanması ve idaresi kendisine verilen kişi; güvenilir kişi.

Zilyet

Bir şeyi fiilen elinde bulunduran kişi; bir şeyde tasarrufta bulunan kişi; elmen

Zorunlu Karşılık Oranı

Mevduat kabul eden finansal kurumların bu mevduatlara karşılık olarak merkez bankasında tutmak zorunda oldukları mevduatlarının kanunen saptanan oranını ifade etmektedir. Merkez bankaları bu oranı bir para politikası aracı olarak kullanabilmektedir. Eğer bankalar atıl rezervlere sahip değilse, zorunlu karşılık oranı artırıldığında bankalar verdikleri kredileri geri çağırırlar ve bu durum para arzının azalmasına neden olur. Zorunlu karşılık oranı düşürüldüğünde ise zorunlu karşılıkların bir kısmı kullanılabilir rezerv şekline dönüşür, bu da bankaların kredi tabanını artırır. Bankaların kredi tabanın genişlemesi de para arzının artmasına neden olur.